Rektör Prof.Dr.Özkan kanserde erken tanıya dikkat çekti

4 Şubat 2022 Cuma  15:00


Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan başkanlığında basın toplantısı
düzenlendi. Toplantıya Rektör Özkan’ın yanı sıra Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan, Hastane
Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Fidan
Korcum Şahin, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Tatlı, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Sezgin Göksu ve Başhekim Yardımcıları Prof. Dr. Özge Turhan, Prof. Dr.
Nasuh Utku Doğan, Doç. Dr. Aslı Bostancı Toptaş katıldı.
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
Kanserin dünyada ikinci ölüm nedeni olduğunu ve hasta sayısının hızla arttığını ifade eden Akdeniz
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Hayat şartlarının değişmesi, kimyasala daha fazla maruz
kalmak, daha stresli bir hayat sebebiyle maalesef hepimizin ailesinde yakın çevresinde bir kanser hikayesi
mevcut. Babama da kanser tanısı kondu. Çok şanslıydı ki erken tanı sayesinde şuan hayatta ve sağlıklı, güzel
bir hayat yaşıyor.” dedi. Kanserden korunmak için önemli bazı faktörler olduğunu dile getiren Rektör
Özkan, “Doğal beslenme, zamanında taze doğal gıda almak, fastfood gıdalardan ve sigaradan uzak durma,
stresle mücadele edebilmek, uzun süreli doğru egzersiz yapmak, erken tanı için olağan dışı semptomlar
varsa ilgili doktora başvurmak, belli yaşın üstündeyseniz belli kontrolleri yaptırmak, bunun dışında da doğru
tedavi almak. Doğru tedavi için en iyi merkezlerden bir tanesi Akdeniz Üniversitesi. Çok iyi bir altyapımız
var, çok iyi hekim arkadaşlarımız var ve en son teknolojik aletlerle veriyoruz. Bu anlamda bizi bilen
kalitemize güvenen çok fazla yurt dışı hastamız var.” şeklinde konuştu.
AKILLI İLAÇLAR UYGUN KULLANILMALI
Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Son dönemde tedaviler akıllı ilaçlarla yapılıyor. Üniversitemizde de akıllı
ilaçlarla tedavi var. Ama herkese her akıllı ilaç olmuyor. Ancak bazı uygunsuz tedaviler verilebiliyor
hastalara başka merkezlerde. Bu konuda uyarmak istiyorum. Üniversitemizde akıllı ilaçla tedavi çok uygun
bir şekilde yapılıyor. Bu da bir şans aslında. Uygun hastaya uygun ilaç verilmezse hasta zaman kaybeder ve
zarar vermiş olursunuz. O yüzden hastalarımızı güvenli merkezlere gitmeleri açısından da uyarmak
istiyorum.” dedi.
BİR MİLİMLİK BEN BİLE İNSANIN HAYATINI KARARTABİLİYOR
Plastik cerrahi alanında da cilt tümörleriyle uğraştıklarını söyleyen Rektör Özkan, “Antalya cilt tümörlerinde
maalesef çok şanslı bir coğrafya değil. Çünkü 12 ay boyunca çok ciddi oranda güneşe maruz kalıyoruz.
Avusturalya’da bizim gibi cilt kanseri fazla ama Almanya böyle değil, bu tamamıyla güneş ile alakalı bir
durum. Bu bölgenin özelliği çok fazla cilt kanseri görmemiz. Lütfen uzun süre kapanmayan yaralarınız ya
da karakter değiştiren benleriniz varsa hemen bir plastik cerraha başvurun. Bu çok kıymetli, bir milimlik ben
bile insanın hayatını karartıp sadece altı ay ömrünüz kalabiliyor. Antalya için cilt tümörleri bu anlamda
önemli.” diye konuştu.
YURTDIŞINDAN ÇOK SAYIDA HASTA ROBOTİK CERRAHİ İÇİN GELİYOR
Prostat kanserinde Akdeniz Üniversitesi’nin önemli bir farkı olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “Akdeniz
Üniversitesi’nde prostat kanseri ameliyatları robotla komplikasyonlar çok aza indirilerek yapılabiliyor. Bu
ameliyat her yerde yok, prostat ameliyatları özellikle o yüzden çok büyük bir avantaj bizim için. Yurt
dışından çok sayıda hastamız var prostat ameliyatı için gelen. Uygun hastalara yapılan robotla prostat ameliyatı kanser hastalarına çok üstün bir tedavi sunuyor. Hastalarımız çok şanslı bu anlamda da alt yapımız
çok kuvvetli.” ifadelerini kullandı.
COVİD SÜRECİNDE ÇOK İYİ SINAV VERDİK
Covid nedeniyle kanser teşhisinin nasıl etkilendiği sorusu üzerine Rektör Özkan, “Covid sürecinden birçok
üniversite birçok hastane etkilenmişken kanser tanısı ve tedavisi anlamında, biz hiç etkilenmediğimizi
gördük. Çok şaşırtmıştı ve mutlu etmişti bizi. Covid sürecinde Akdeniz Üniversitesi çok iyi bir sınav verdi,
bu anlamda bir güven teşkil etmişiz. Verdiğimiz güven vesilesiyle de hastalarımızın tanısı ve tedavisinde
herhangi bir aksaklık olmadı, sayılarımızda düşmedi.” şeklinde konuştu.
KANSER ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIK
4 Şubat Dünya Kanser Gününün en önemli amacının kanser ile ilgili farkındalığı arttırmak ve bu konudaki
erken tanı ve tedavinin önemini vurgulamak olduğunu söyleyen Hastane Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete,
Dünyada 8.8 milyon insanın kansere bağlı olarak hayatını yitirdiğini ve 10 yıl içinde bu sayının 14 milyona
kadar çıkacağını tahmin ettiklerini söyledi. Kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunun mesajını veren Prof.
Dr. Çete, “Tütün mamullerinden uzak durarak, sağlıklı beslenerek, yaşam koşullarını iyileştirerek kanser
hastalıklarının 3’te birinin önlenebileceğini biliyoruz. Bir diğeri de erken tanının ve tedavinin önemini
vurgulamak. Bu konuda çok iyi çalışan bir hastaneyiz. Bu ekip işi, Akdeniz Üniversitesi bölgenin ve
Türkiye’nin en donanımlı hastanelerinden biri.” dedi. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne onkoloji tedavisine
gelen hasta istatistiklerini paylaşan Prof. Dr. Çete “Bizim verilerimize baktığımızda 2021 yılında Onkoloji
Polikliniğinde yaklaşık 76 bin ayaktan hasta muayenesi, Hematoloji Polikliniğinde 30 bin hasta muayenesi
oldu. Yıllık 100 bini geçiyor. Bu hastalarımıza günübirlik tedavi dediğimiz kemoterapi ve diğer seanslarla
birlikte 23 bin seans uygulaması oldu. Tüm hastalarımız için canla başla çalışan büyük bir ekip var.”
şeklinde konuştu.
GELİŞMİŞ CİHAZLAR VE TECRÜBELİ BİR EKİP VAR
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde son derece gelişmiş cihazlara, uzun yılların tecrübesine sahip bir ekibe
sahip olduklarını ifade eden Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum
Şahin, “Kanserin önlenebilir bir hastalık olması sebebiyle insanların öncelikle güzel beslenmesini, doğru
nefes almasını, iyi düşünmesini öneriyoruz. Çünkü bunlar yapıldığında kanserin daha da azalacağını hem
çalışmalarla hem de deneyimlerimizle görüyoruz. Kanseri erken yakalamanın ne kadar önemli olduğunu
görüyoruz. Çünkü yaptığımız testlerle erken tanı konulduğunda hastayı yüzde 100 yaşatabiliyoruz.” dedi.
Orta ve ileri aşamalarda hastalar için de Türkiye’nin en iyi radyoterapi merkezine sahibi olduklarını ifade
eden Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin, “Bir radyoterapistin farklı alternatif tedavileri yapabilme şansı
çok büyük bir mucize aslında. Çok ciddi bir yatırımla elde ettiğimiz cihazlarımız mevcut. Hastalara en
uygun tedaviyi sağlayabiliyoruz. Bu çok büyük bir kazanım. Çok sayıda yerli ve yabancı hastaya hizmet
veriyoruz.” dedi.
DÜNYADA YILLIK 19 MİLYON İNSAN HASTALIK TANISI ALIYOR
Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Tatlı, kanser hastalıklarının ölüm oranları birinci
sırada olan kardiyovasküler hastalıklarla yarışır durumda olduğunu söyledi. Dünyada yıllık 19 milyon
insanın hastalık tanısı aldığını ve yıllık 10 milyon hastanın kanser tanısıyla kaybedildiğini söyleyen Doç. Dr.
Tatlı, “Kanser büyük bir halk sağlığı problemi ancak bugünün önemi dolayısıyla ortaya koyulan farkındalık,
bu hastalıktan korkmamamız gerektiğini, nasıl korunacağımızı, nasıl başaracağımızı, mücadele edeceğimizi
öğretiyor. Çünkü bu bilinç ile yüzde 30 ile 50 arasında bu hastalıktan korunabiliyoruz.” dedi. Bu yıl kanserin
teması ile dünyada tüm hastaların kanser tedavisine ulaşmasındaki farkın kapatılması istendiğini belirten
Doç. Dr. Tatlı, “Şuan dünyada 10 milyon ölüm var ancak bunun yüzde 70’i geri kalmış ülkelerde. Bu yılın
nosyonu doğrultusunda hedef olarak kimsenin ırk, cinsiyet, sosyokültürel, eğitim düzeyi veya yaşadığı yer
önemli değil, insan hakları olarak bu tedaviye ulaşılması ve kanserle savaşılması. Türkiye’de kanser tarama
programları çok iyi. Türkiye’de yıllık 233 bin üzerinde yeni tanımız var. 126 binin üzerinde yıllık ölüm
oranı var. En yüksek ölüm oranı akciğer kanserinde. Akciğer kanseri de en çok sigara ile ilişkilidir. Sigara,
kanserdeki ölüm sebebinin yüzde 50’den fazlasını oluşturuyor. Bu sebeple kanser hastalığına karşı sigara ve alkol ile mücadele çok önemli.” dedi. Üniversitelerin bulunduğu bölgelerde çok önemli olduğunu söyleyen
Doç. Dr. Ali Murat Tatlı, “Türkiye’den de dünyadan da gelen hastalara hitap eden konumdayız.
Hocalarımızın yoğun desteği ile her durumda en hızlı aksiyon alan hastalara en güncel en iyi tedaviyi
ulaştırıyoruz.” şeklinde konuştu.
SEMPTOMLAR ERTELENMEMELİ
Erken tanının önemini vurgulayan Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Sezgin Göksu,
kanserde belirli bir semptom olmadığını organa göre farklılaştığını ve vücutta bir değişiklik fark edildiğinde
hemen uzmana başvurulması gerektiğini söyledi. Semptomların ertelenmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr.
Göksu, “Meme kanseri için 40 yaştan itibaren 2 yılda bir momografi öneriyoruz. Çünkü erken tanıda bu
hastaların yüzde 100’ü hayatta kalıyor. Kolon kanseri için 50 yaştan itibaren her yılda gaytada gizli kan
aranması ve 10 yılda bir kolonoskopi takibi, kadın hastalar için 20’li yaştan itibaren rahim ağzı kanseri için
taramalar yapılması, smear testi, ayrıca yoğun sigara öyküsü olan hastalarda 55 yaş üzerinde düşük doz
tomografi ile akciğer kanseri taraması için öneriyoruz.” dedi. İleri evre hastalarla da doğru tedavi ve ekip
çalışmasıyla hastaların uzun ve konforlu yaşamasının mümkün olduğunu dile getiren Göksu, “Hastanemizde
hem kemoterapilerle hem hedefe yönelik tedavilerle, immunoterapiler ile hastalarımızın tedavisini en iyi
şekilde yapma imkanına sahibiz.” diye konuştu.
SMEAR TESTİ İLE RAHİM AĞZI KANSERİNDEN KORUNULABİLİR
Kanser farkındalığının çok önemli olduğunu ve kadın kanserleri perspektifinde kanserle ilgili konuşmak
istediğini söyleyen Başhekim Yardımcısı ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Nasuh Utku Doğan, “Biz Türkiye’ye baktığımız zaman kadın kanserleri açısından en sık görülen
tümörler, yumurtalık tümörleri ve rahim ağzı kanserleri. Özellikle rahim ağzı kanserlerinin erken teşhis
imkanı var. Kansere baktığımız zaman ilk önce korunma şart, sonrasında erken tanı ve teşhis bizim
açımızdan önemli. O bakımdan rahim ağzı kanserlerinin erken tanısı çok önemli. Sağlık Bakanlığı KETEM
dediğimiz erken tanı merkezlerinde bu teşhisi yapıyor. Özellikle 30-65 yaş arası kadınlarda HPV tarama ve
Smear Testi ile erken tanı imkanı mevcut. Bir kadın hayatı boyunca bir kere smear verdiğinde yüzde elli
rahim ağzı kanserinden korunmuş oluyor. Rahim ağzı kanseri hastalarının çok büyük bir kısmı da hayatında
hiç smear aldırmamış hastalar. Kadınların mutlaka tarama programlarına katılmasını öneriyoruz.” şeklinde
konuştu.
BAŞ, BOYUN KANSERLERİ DÜNYADA OLDUKÇA SIK GÖRÜLÜYOR
Başhekim Yardımcısı ve Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı
Bostancı Toptaş ise “Baş, boyun kanserleri dünyada oldukça sık görülüyor. Özellikle sigara ve alkol
kullanımı ile çok ilişkili. Sadece sigara ile mücadele bile baş, boyundaki birçok kanserin bile önlenmesine
yardımcı olabilir. Baş, boyun kanserlerinde bir kitle ya da uzun süreli geçmeyen öksürük, ses kısıklığı, ses
değişikliği, uzun süren yutma güçlüğü hastanın bu konularda uzmanlara başvurması gerekir.” dedi.



Sayfa Adresi: http://buyukantalya.com/haber/Rektor-Prof-Dr-Ozkan-kanserde-erken-taniya-dikkat-cekti/100339