Gencer, sonunda isyan etti, kılıcını çekti…
Antalyaspor’un hainleri var!
Süper ligin dibine doğru hızla ilerleyen Antalyaspor’un Başkanı Gültekin Gencer, kılıcı çekti ve takımın neden bu hale geldiğini anlattı. Bağışlardan, hainlere kadar içini döken Gencer adeta ateş püskürdü. Büyük Antalya Gazetesi Yayın Koordinatörü Deniz Akgün’e gelişen tüm olayları detaylarıyla anlatıp adeta şok yaratan Gültekin Gencer, “Artık gerçekleri söylemenin zamanı geldi” dedi.
İşte Deniz Akgün’ün kaleminden, Gültekin Gencer’in kelime kelime söyledikleri…
Deniz Akgün- Antalyaspor’u teslim aldığınız gün “hazine devraldım” dediniz gerçekten hazine buldunuz mu?
Gültekin Gencer- Söylediğimiz her kelimenin arkasındayız. Hazine derken Antalya kenti ve Antalyaspor bir hazine zaten. Antalya şehri ve Antalyaspor bir hazine zaten. Antalya dünyanın en fazla ziyaret edilen sayılı şehirlerinden birisi. Süper ligde de bir takım var her şeyden önce. Süper ligde bir takımı olduğundan dolayı kulüpler bünyesinde futbol dışında su topu takımı olsun hentbol takımı masa tenisi takımı gibi takımları da süper ligde olan bir kulüp var. Bu tabi Antalya için zenginliktir, hazinedir. Biz bir hafta içinde her şeyi bilerek başkan olduk, tabi bilmediğimiz konular da vardı. Kulübün borcuyla ilgili söylenmiş rakamlar vardı. İleriye dönük rakamlar tutmasa da nihayetinde genel kurulda geçmiş yönetim ibra edilerek yeni yönetim seçim atmosferi yaratıldı ki seçim olduğu gün orda üç adaydan birisi de bendim. Üç aday varken kalkıp ta kulübün şu problemleri var şunlar var bunlar var diyorsak aday olmazdık, benden başkaları aday olurdu. Aday olduysak kulübü eksiğiyle artısıyla kabul etmişiz demektir. Önemli olan bu aşamadan sonra kulübü seçilmiş atanmış Antalya için uğraş veren, Antalya’ya bir takım eserler bırakmak isteyen herkesin el birliği edip Antalyaspor markasının ön planda olması için gerekli katkıların yapılması lazım. Bizim şu andan itibaren hazineyle ilgili bir eleştiri içinde olmamamız lazım. Devraldığımızdan sonraki süreçte genel kurul buna karar vermiş yüzde 98 le seçilmişiz bundan sonra şehrin dinamiklerinin harekete geçip, Antalyaspor için Antalya için neler yapabiliriz, Antalyaspor’un Antalya’nın tanıtımında etkileri neler olabilir, bir futbol bir şehri ne kadar değiştirebilir ne kadar katkı sağlayabilir bunların çalışmasını hep beraber yapıp bununla ilgili neler yapılabilir onun tartışmasını yapmamız lazım diye düşünüyorum.
D.A -Okurlarımız merak ediyor Antalya’yı hazin olarak uğurladınız ama kasada bir hazine var mıydı?
G.G- Kulübü aldığımız zaman 33 milyon bütçe açığımız vardı. 33 milyon kulübün o andaki mevcut borcudur. Onun haricinde temlik borcu vardır. Önümüzdeki yıl da gelirler olmadığı için futbolculardan taahhüt edilmiş sözleşmeler gereği gelecek olan ödemelerle 33 milyon bütçe açığı dediğimiz oydu. Geçen ayki ve bu ayki ödemelerimizle beraber 45 milyona yaklaşmıştır şu anki para.
D.A- -Bütün işadamları vs. açıklama yaptı Gültekin Gencer’in arkasındayız, Antalyaspor’un başarısı için birlikte mücadele edeceğiz, elimizi değil kafamızı bu taşın altına sokarız dediler. Bu gerçekleşti mi?
G.G- Şunu söyleyeyim yönetim kurulu 19 kişiden oluşuyor, hepsi birbirinden değerli ve ellerinden gelen her türlü desteği vermeye çalışan insanlar. İster geçmiş ister mevcut dönemde olsun Antalyaspor’a maddi manevi hizmet vermiş görev almış mesai harcamış emek sarf etmiş herkes bizim için kutsaldır. Bunu üstüne basa basa söylüyorum çok yanlış anlayanlar yanlış değerlendirenler oldu. Antalyaspor 80 li, yıllara baktığımızda kuruluşundan belli bir döneme kadar belediyeler bünyesine gelinceye kadar; servetini Antalyaspor için harcayanlar var. Belediyeler dönemi başladıktan sonra Hasan Subaşı ile birlikte Antalyaspor’un kurtuluşu var. Ondan sonraki dönemde Bekir Kumbul dönemi var. Artı il devralıp eksi ile devredilen dönem. Biz hala o dönemlerin vergi borcunu ödüyoruz. Menderes Başkan’ın geldiği dönem var. Antalyaspor a ciddi kaynakların aktarıldığı dönem. 2 kez düştü çıktı.
Sonra sivil dönem dediğimiz Hasan Akıncığlu’nun dönemi var. Federasyondan belirli havuzların oluşmasından sonra istikrarlı 5 yıllık bir dönem görüyoruz. Akıncıoğlu kulübü belli yerlere getirmiştir. Hata yapmış olabilir ama herkes hata yapar. Futbolcu seçiminde hoca transferinde hata yapabilirsin.
D.A- Kulübe nasıl bir gelir sağladınız, borçtan nasıl kurtuldunuz?
G.G- Hasan Akıncıoğlu ve hiçbir yöneticinin kulüpte 1 TL alacağı yoktur. Herkes kulübe koyduğu paranın karşılığını almıştır. Biz ilk defa, ölenleri rahmetle andık. Bu dönemde ilk kez belli bir süreçten sonra belediye dönemini de bir kenara koyup bizim döneme gelelim. Benim yönetimde benim tarzım bütün yönetim kurulu üyelerinin kulübe ciddi şekilde bağış koyması gerektiğini söyledim. Onun dışında kendi imkânlarıyla kendi kefaletleriyle kredi kullandırdım. Kaynak yarattık. Zaman zaman yönetim kurulu üyelerinden çıkmalar oldu. Bugüne kadar paylaşmadım. 2 yönetim kurulu üyemiz yeni yönetime girdi. Yönetime girerken söz verdiği vecibeleri yerine getirmeyenlerden çıkmalar oldu. Bunların isimlerini zikretmeyeceğim kimin çıktığını bilen biliyor. Çıktıklarında konuştuklarında milyon dolarları konuşup şöyle yerler aldık deyip görev aldıktan sonra hiçbir şekilde katkı sağlamadılar. Bazıları vardır para koyamaz ama çok çalışarak, takımı yalnız bırakmayarak katkı sağlar ama bunların hiçbir katkısı olmamıştır.
D.A- Borcun nasıl kapatıldığını tam çözemedik…
G.G- 8 bin kombinenin 7 binini sattık. Ciddi bir kaynak yarattık. Her ne kadar yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğunu kendileri satın almış olsa da; bütün yönetim kurulu üyelerine 150- 200 bin TL kombine satın alma zorunluluğu koyduk. 100 bin TL bağış mecburiyeti koyduk. Şu ana kadar aktif olmayan reklam gelir kaynaklarının akışını sağladık. Bunun için reklam alabileceğimiz kuruluşların kapısını çaldık. ADOPEN başta olmak üzere; İlk kez ADOPEN’in kapısını çaldık. ADO Tribün bedelini çarpı iki olarak ödedi. AGT , yılardır yapmadığı yardımın çok üstünde bir yardım yaptı. Havaalanlarında I yılar sonra sağ olsunlar Kaynak yaratabilecek her kesin kapısını çaldım. ATSO’nun desteği olmadıysa da Organize Sanayi’den destek verdiler. Kemal Özgen döneminde Antalyaspor a yapılan yardımdan dolayı yargılandıklarını söyleyeceklerdi. Yüzde 98 oy aldım. Yüzde 1 rakipler aldı. Yüzde 1 de ATSO’nun oyuydu. Ticaret Odası Başkanı OSB üzerinden bir yardım yaptı. Biz 1 Milyon TL bekliyorduk ama 100 bin TL yardım aldık. OSB de Antalyaspor da Antalya’nın malı. Bu konuları kişiselleştirmemek gerekiyor. Sayın Valimiz sağolsun 150 bin TL yardım yaptı.
D.A- Belediye başkanlarından yardım aldınız mı?
G.G- Antalyaspor hepimizin takımı sahip çıkılmalı. Bırakın yardım etmeyi engellemeler var. Buna çok üzülüyorum. Hiçbir yerden destek alamıyoruz. Bu engelleyen kişileri kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Biz her şeye rağmen ayaklarımızın üstüne basıyoruz. Çok da vurgulamıyorum. İnşallah bundan sonraki süreçte yeni kanun gereği de amatör spor kulübü de olsa bütçeye spor kulüplerine büyükşehir belediyeleri bütçe koyuyor. Yüzde 1 geçmeyecek bir rakam koyuyor sanırım. Devletten alacakları rakamdan yardım edebiliyor. Pazar günü seçim var biz de pazartesini dört gözle bekliyoruz. Seçilen kim olursa olsun, Antalyaspor’a katkı koyacaklarını şimdiden de taahhüt de bulunurlarsa memnuniyetle karşılarız. Şu ana kadar belediyelerden kapımızı çalan olmadı. Hiçbir belediyeden belediye kaynaklı, tek bir kuruş destek almadık.
D.A- Deve güreşlerine gösterilen ilgi Antalyaspor’dan esirgeniyor mu?
G.G- Orasını bilemem ama söylediğiniz doğru. Deve güreşlerine itibar var ama Antalyaspor geride tutuluyor. Turizmcilerden destek toplamak maksadıyla Antalya Valisi önderliğinde bir gece yaptık. Turizmciler kendileri gelmediği gibi birçoğu adam bile göndermedi, hiç katılmadılar.
D.A- Nasıl yani, turizmciler destek vermiyor mu?
G.G- Antalya turizmine bisiklet turları gibi sportif aktivitelerin nasıl katkı sağlayacağı ile ilgili toplandık. Turizmcinin önde gelen önderleri mevcut AKTOB yönetimi TÜROFED yönetimi hiç kimse ne etkinliklere katıldı, ne de destek oldu. Bizi sevmeyebilirsiniz ama Antalyaspor’a sahip çıkın. Antalyaspor’un bulunduğu durumu şikayet etmek yerine, nasıl düzelebileceğini tartışmalıyız. Şu anda Antalyalı olup, hele hele Antalyasporlu olduğunu söyleyip Antalyaspor’un düşmesi için dua eden insanlar var. Antalyaspor başarılı olursa Gültekin Gencer başarılı olacak diye korkanlar var. Antalyaspor için şunu yapıyoruz diyen bir Allah’ın kulunu biri göstersin, yok bulamazlar. Seçilmiş, atanmış fark etmez. Sadece sayın valimi bir kenara koyuyorum, o çok çaba sarf ediyor başarı için. Ne zaman derbi maç olsa o zaman milletin içindeki Antalyaspor sevgisi ortaya çıkıyor. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarında tribünler nedense doluyor. Ve bir çok Antalyasporlu olduğunu söyleyen bu şehrin insanı benden davetiye ya da kombine isteyip rakibi tutuyor.
D.A- Dünya takımı olmamız için ne yapmalıyız?
G.G- Şehir milliyetçisi olmalıyız. Bu kenti çok sevmeliyiz. Maçın hangi gün olduğunu bilmeyen insanlar var. Gazete okumuyor, televizyon izlemiyor. Maçı bilmeyen, bir de skoru soruyor, yenmişizdir inşallah diyor. Bu müessese rant kapısı olmamalı, çıkar yeri olmamalı. Benim yönetimimde bunu düşünen kimse yok. O kadar çok fedakarlık yapan var ki. Ama şu var bu yönetimin içindeki 19 kişiden sadece 4 ya da 5 kişi Antalyalıdır. Diğerleri Antalya dışındandır. İster Alman, ister Rus ol, ister Vanlı ol Antalya’ya sahip çıkıyorsun Antalyalısın demektir.
D.A- Expo 2016 için nasıl bir ortak çalışma yapılabilir.
G.G- Biz elimizden geleni yaptık. Sırtımıza veya paçalara ücretsiz reklam verdik. Bilboardlarımızı verdik ama çok da karşılık görmedik. Daha önceki yönetimde Expo 2016’nın 2 milyon lira verileceği söylendi, şu anada kadar ortalıkta bir şey yok. Bir lira katkıları olmadı. Valimiz devreye girdi ama onlardan hiçbir girişim olmadı. UEFA kupasını almasaydı Sevilla’yı kim bilirdi? Bu bir tanıtım başarısıdır. Ama ortalıkta entegre çalışma sistemi yok. Kimse geçmişte ne yaptığını anlatmaya çalışmasın. Valimizin deyimiyle her yıl defter kapanır ve yeniden açılır. Eski eskide kalmıştır. Sadece uluslararası havalimanından 2 dükkan verildi ve hediyelik eşya satacağız. Bu storlardan gelir bekleyeceğiz.
D.A- Başka nasıl kaynak yaratılabilir?
G.G- Biz gereken yerlere girişimlerde bulunduk. Belediye başkanları kavga etmesin, kim seçilirse seçilsin Konyaaltı sahilini istiyoruz. 24 büfeyi işletip geliriyle Antalyaspor’u ayağa kaldırabiliriz. Antalyaspor’un sabit geliri olsun. Uzağa gitmeyin Konya’da 12 milyon liralık bir gelir Konyaspor’a aktarılmaktadır. Ankara’da kim seçilirse seçilsin 60 milyon liralık bir kaynak Ankaraspor’a aktarılacak. Biz de hiçbir şekilde gelir yok. Konyaaltı sahilinde bu büfelerin bizim olması reklamı da etkiler. Biz AKTOB’tan tüm turistik mağazalarda Antalyaspor ürünleri satılmasını isterdik. En azından turiste forma satacak küçük mağazalar oluşturabilirdi. Bırakın bunları her turistik otel 100’er forma satın alsa ve bunu hediye etse yine gelir sağlanır. Veya turistik oteller rehberlerine Antalyaspor forması giydirsin, bedelini biz karşılayalım ama reklamımız olsun, olmadı hiç destek olmadılar.
D.A- Kupada beklentiniz nedir?
G.G- Ligde iyi bir durumda değiliz. Yarı finaldeyiz, neden finalde olmayalım. Final oynasak Avrupa’dayız otomatik olarak. Bu büyük bir şans. Yarın Eskişehir’deyiz, bu kısmeti iyi bir şekilde değerlendirmeliyiz. Dünyanın her yerinden bin 500 takımın geldiği bir kentte süper ligde olmazsak çok ayıp olur. Biz Antalyaspor forması ile Güney Afrika’da sokaklarda gezerken bir İngiliz genç yanımıza yaklaşarak “Ben bu formayı tanıyorum” dedi. Bu çok önemlidir. Bugün Antalyaspor’un bir adım önde olması, başarılı olması şehirde herkesi sınıf atlaması demektir. Bugün Barcelona veya Real Madrid dünya takımı ve markasıdır. Bu kentlerdeki takımların kombinelerinin tamamı turizm firmalarındadır. Bu takımları görmek için milyonlarca turist bu şehirlere akın etmektedir. Bizde turizmcilerin takımla ilgisi bile yok. Hatta bu takımı yok sayıyorlar.
D.A- Antalyaspor’a hainlik mi yapılıyor?
G.G- Antalyaspor’un küme düşmesini isteyen bir grup ne yazık ki var. Hainlik derseniz, evet böyle bir grup var. Herkesi kastetmiyorum ama bu ayıbı yapanlar ne yazık ki var. Diğer kulüplere bakarsanız imrenirsiniz ama bizde imrenilecek bir durum yok. Layıkıyla görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Antalyalılar, Antalyaspor’a sahip çıkması lazım. Yeter ki takımımızın, şehrimizin kıymetini bilelim…