Türkiye Bilişim Derneği (TBD), Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nca (BTK) düzenlenen Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri Semineri BİMY'21, Antalya'nın turizm bölgesi Belek'te Regnum Carya Resort'ta başladı.

20 Nisan'a kadar devam edecek sempozyumun açılış oturumunda konuşan Bakan Çavuşoğlu, Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerde inişli çıkışlı bir sürecin yaşandığını söyledi. Süreçte hiçbir şeyin kolay olmadığını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Açmak istediğimiz tüm fasılları açamadığımızı hepimiz biliyor, yaşıyoruz. Ama 2013 yılından bu yana daha pozitif bir gündem yaşandığını da, bununda 22'nci faslın açılması dahil olumlu neticelerinin olduğunu, 2014 yılını da sosyal medya tartışmalarını bir kenara bırakırsak, yine Avrupa Birliği yılı olması için Türkiye'de reformların devam ettiğini AB'de de anlayışın biraz değiştiğini görüyoruz" diye konuştu.

Türkiye ile AB'nin bilişim alanında politikalar bakımından aynı çizgide olduğunu, hedefler bakımından örtüştüğünü kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “AB'nin bazı politikaları konusunda sadece Türkiye ve komşu bölgelerdeki ülkeler değil AB içinde yaşayan toplumların da tereddüt ve endişeleri olduğunu görüyoruz" dedi.

Euro bölgesinde yaşanan ekonomik ve mali kriz, sosyal ve sağlık politikaları gibi topluma doğrudan hizmet edilen alanlarda Avrupa halklarının, sokak gösterilerine varan eleştirilerinin olduğunu aktaran Bakan Çavuşoğlu, buna rağmen AB'nin orta ve uzun vadeli hedef ve projeleriyle geçmişte de birçok krizi fırsata çevirmeyi başardığının altını çizdi.

RAKAMLARLA BİLİŞİM VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLER

Avrupa'nın gelecek 10 yılda dünyanın en rekabetçi, dinamik bilgi tabanlı ekonomisine sahip olacağını kaydeden Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, “Bugün AB bilişim ve iletişime 660 milyar Euro kaynak aktarmaktadır. Ülkemizin bugün bilişim ve iletişim teknolojilerine ayırdığı bütçenin 30 milyar doları aşmış olduğunu görüyoruz. Bu 30 milyar doların da dünya ortalamasının üstünde olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'nin sıralama bakımından çok iyi bir noktada olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.

Türkiye'de 2003 yılında 19 bin olan geniş bant internet bağlantısına sahip abone sayısının bugün 32 milyona çıktığını belirten Bakan Çavuşoğlu, Gayri Safi Milli Hasıla'nın bugün yüzde 4'ü bilişim ve iletişim teknolojilerine ayrılırken hükümetin 2023 hedefinin bu oranı yüzde 8'e çıkarmak olduğunu söyledi. 2019 yılında tüm kamu hizmetlerini elektronik olarak sunmayı hedeflediklerini kaydeden Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'de 2005 - 2009 döneminde yılda yüzde 14 büyüyen bilişim ve iletişim sektörünün 2009- 2014 yılları arasında dünyada olduğunu gibi Türkiye'de de en hızlı büyüyen sektör olacağının altını çizdi.

Bu konuda devletin önemli kararlılığa sahip olduğunu ama eksiklerinin de bulunduğunu belirten Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, özel sektörün daha da kararlı, istekli ve hedefler sahip olduğunu vurguladı. Çavuşoğlu, bu noktada önemli olanın özel sektör ve kamunun aynı çizgi içinde birlikte hareket edebilmesi olduğunu belirtti.

DÜNYANIN GÜNDEMİ

AB Bakanı Çavuşoğlu, iletişim teknolojilerinin bugün geldiği noktada, Türkiye'de sosyal medya tartışmalarından sonra da, dünyanın bu alanda düşünce ve medya özgürlüğü, bunun sınırı, kişilerin hak ve özgürlüklerinin korunması ve özel hayatın gizliliğinin korunması dengesinin nasıl sağlanabileceğinin tartışıldığını söyledi. Bakan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

“Aslında atalarımız, uluslararası kurumları, AB ve Avrupa Konseyi'ni kurarken, kurucu büyüklerimiz ortaya bir vizyon koymuşlar. Sadece bir vizyon koymamışlar bunu konvansiyonlar ve sözleşmelerle desteklemişler. İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. Maddesine ve 10. Maddesine baktığımız zaman, gerçekten, ifade özgürlüğü ve kişinin hak ve özgürlükleri, özel hayatının gizliliğinin korunması, devletin alması gereken tedbirler konusunda sadece yasal bir mevzuat ortaya koymamış, ayrıca rehberlik yapmıştır."

'MUTABAKAT YOK'

Her ne kadar TBMM'den onaylanmamış olsa da Avrupa Konseyi'nin 108 nolu, Birleşmiş Milletler'in (BM) ilgili konvansiyonlarında, Avrupa Konseyi, AB ve BM'nin birçok karar ve tavsiye kararında dengenin çok iyi kurulduğu kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Ama şimdi bu dengenin global anlamda hukuki güvence altına alınması için tam bir mutabakat yok. Uluslararası terörizmle mücadelede, çevre sorunlarının çözümünde, göç ve entegrasyon konularında olduğu gibi" dedi. Yaşanan süreç ve ortaya çıkan yan etkiler, sorunlar ve taleplerinin çözümünün bulunacağını belirten Bakan Çavuşoğlu, bu konuda da AB'nin önemli rol oynayacağını kaydetti.

BİLGİ PAYLAŞIMI VE DEVLETİN GÜVENİLİRLİĞİ

Sempozyumda Dijital Türkiye Platformu Başkanı Faruk Ezacıbaşı, Türkiye'de kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi ve verilerini kamuoyuyla paylaşmadığını belirtti. Eczacıbaşı, “Kurumlar arasında da bilgi paylaşımı konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Dünyadaki gelişmiş devletler daha saydam ve paylaşımcı hareket ederken Türkiye'de kamu kurumlarının bilgilerini paylaşmaması gerçekten düşündürücü" diye konuştu. Bu durumun devletin güvenilirliğini sıkıntıya soktuğunu belirten Faruk Eczacıbaşı, devletin elindeki bilgileri ne kadar paylaşırsa şeffaflıkla birlikte verilerden değer üretme olanağının da artacağının altını çizdi.

SAYISAL GÜNDEM 2020

TBD Başkanı Turhan Menteş ise Türkiye'nin AB sürecinin her ne kadar sıkıntılı olsa da ortaya konan standartların kabul edilmiş olduğunu kaydetti. Menteş, bu çerçevede TBD'nin Avrupa'nın sayısal gündemini Türkiye'ye taşımak için çalışmalara başladıklarını ve Türkiye Dijital Platformu olarak Sayısal Gündem 2020 raporunu hazırladıklarını söyledi.