Antalya Organize Sanayi Bölgesi'nde uzun yıllardır üretim yapan dokuma fabrikası Anteks'in 18 Eylül 2013 tarihinde işine son verilen bin 200 işçisinin 5 aylık ücret, kıdem ve ihbar tazminatlarından oluşan toplam 22 milyon TL'lik alacağı için aylardır yürütülen eylemlerde bu kez fabrika işgal edildi. İflası istenen, ancak mal varlığı borçlarını karşılamayan ve bir bankanın tamamına haciz uyguladığı fabrikada üretim de durdu.
10 Mayıs Cumartesi günü saat 12.00 sıralarında yaklaşık 250 işçi fabrikayı bastı. İşçilerin cumartesi öğle saatlerinde başlayan işgal eyleminde yaklaşık 60 işçinin fabrikadaki bekleyişi sürdürüyor.
'DİLENCİ DEĞİLİZ, HAKKIMIZI İSTİYORUZ'
Fabrikanın girişindeki güvenlik ve danışmanlık kulübelerinin camlarını kıran işçiler, demir giriş kapısını bir traktörle kapattı. Fabrika içindeki malzemeleri de benzin kullanarak yakan işçiler, gün boyu ellerindeki sopalar ve çeşitli materyallerle demirlere vurarak eylemlerini sürdürüyor.
Fabrika girişine 'Dilenci değiliz hakkımızı istiyoruz', 'ATAÇ A.Ş. Anteks mağdurlarıyız. Biz eşkıya değiliz, hakkımızı istiyoruz' gibi dövizler asan işçilerin eylemine ilişkin Döşemealtı İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı güvenlik güçleriyle Antalya Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri hazır bekliyor. İşçiler, 'Anteks'i yakarız, paşa paşa yatarız' sloganı da atıyor.
Cumartesi günü başlattıkları eylemde bugün üçüncü güne girildiği ve artık bir netice almak istediklerini belirten işçilerin temsilcisi Mucit Yıldırım, "Son aşamamız olan fabrikayı tamamen yakma aşamasındayız ve eğer bir sonuç çıkmazsa bugün akşama doğru gerçekleştirmeyi düşünüyoruz" dedi.
'BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA'
2013'ün Eylül ayında bin 200 işçinin 5 aylık ücretleri içeride olmak kaydıyla işten çıkartıldıklarını belirten Yıldırım, 9 aydır kıdem ve ihbar tazminatlarıyla birlikte toplam 22 milyon liralık alacakları için 'ha bugün ha yarın' denilerek oyalandıklarını söyledi. Yaşadıkları maddi sıkıntılar nedeniyle birçoğunun eşinden boşandığını, evlerine icra geldiğini anlatan Yıldırım şöyle konuştu:
"Artık bardağı taşıran son damla oldu. Bütün devlet kurumlarına başvurduk. Çalışma Bakanlığı, Başbakan, tüm siyasi partilere çıktık, ama hepsi bizi başlarından savdı. Biz de istemezdik böyle olmasını ama artık yapacak hiçbir şey kalmadı. Bu bizim yaklaşık 15'inci eylemimiz. Bundan öncekiler hakkımızı aramak içindi, bugün hakkımız için ölmeye geldik. Ya öleceğiz ya hakkımızı alacağız. İçeride şu an bu işe baş koymuş, bedeni, canını ortaya koymuş 60'a yakın insan var. Bundan sonra geleni almıyoruz."
DENİZ BAYKAL VE BAŞBAKAN'A SESLENDİLER
Fabrikanın, CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın damadı Halil Ataman'a ait olduğunu belirten işçi temsilcisi Yıldırım, "Yıllarca TBMM'de 'işçinin, emekçinin yanındayız' diyen, CHP'nin liderliğini yapmış bir kişi dahi bize sesini çıkarmadı, biz defalarca haber göndermemize rağmen sahip çıkmadı. Bu artık bardağı taşıran son damlaydı, yapacak hiçbir şey kalmadı. Başbakanımız da buradaki mitinginde 'ilgileneceğiz' diye dile getirdi. Ama buradaki yetkililer bizi bir kere bile görüştürmedi. Onlara da buradan kırıldığımızı, kızgınlığımızı belli etmek istiyoruz. Başbakanımız da duysun buradan" diye konuştu.
1 YAŞINDAKİ KIVANÇ BEBEK DE ÜÇ GÜNDÜR EYLEMDE
Yaklaşık 60 işçinin devam ettirdiği ve içeriye kimsenin alınmadığı eylemde fabrikadan çıkartılan işçilerden Kadriye- Caner Öztut çifti ile 1 yaşındaki bebekleri Kıvanç da bulunuyor. Eşiyle birlikte toplam alacaklarının 60 bin lira olduğunu belirten Kadriye Öztut, "Ben 13 yıldır, eşim 15 yıldır burada çalışıyorduk. Hakkımızı almaya geldik" dedi. Eylem sırasında işçilerin yoğun ateş içine attıkları sprey kutularının patlama sesleri, sopa ve çeşitli materyallerle demirlere vurarak sürdürdükleri eylemde üç gündür bulunan Kıvanç bebek ise uyurken görüntülendi.
CHP'Lİ VEKİLDEN İŞÇİLERE DESTEK
Alacaklarını isteyen ANTEKS işçilerine sabırlı ve hoşgörülü davranılması gerektiği yönünde yazılı açıklama yapan CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar ise ANTEKS işçilerinin yasalara aykırı şekilde aniden işten çıkarıldığını kaydetti.
Yaklaşık 3 aydır ücret alamayan, kıdem ve ihbar tazminatları verilmeyen işçilerin, bin TL'lik yargılama harçlarını ödeme olanakları olmadığını belirten Gürkut Acar, şunları söyledi:
"İşçiler bu durum üzerine, alacaklarını tahsil edebilmek için fabrikayı işgal etmişlerdir. Bu eylemin, alacakların tahsili için yapılmış bir eylem olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Antalya Valisi ve Emniyet görevlilerine çağrıda bulunuyorum. İşçilere müdahalede bulunulmamalıdır. İşçilerin alacakları konusunda devreye girmelidirler. Ani bir müdahale daha ağır zararların, daha ağır kayıpların ortaya çıkabileceği sonuçlar yaratabilir. Bu nedenle sorunun görüşmelerle çözülmesi yoluna gidilmelidir. Sabırlı ve hoşgörülü tavır gösterilmesi yararlı olacaktır. Bütün demokratik kitle örgütlerini, sendikaları, siyasi partileri ANTEKS işçilerinin yanında yer almaya, ortak toplumsal aklın işletilerek, mazlum işçilerin sorunlarının çözülmesine katkı verilmesi çağrısı yapıyorum."