Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Direktörü ve Kalp Damar Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Okutan, kalp hastalarının ameliyat sonrası göğüs bölümündeki 'ameliyat izi görüntüsü' endişesinin bugün artık en aza indiğini söyledi. Kalp ameliyatlarının 'iman tahtası' olarak bilinen kemiğin 30 santimetre civarında kesilmesiyle göğüs boşluğunda yapıldığını anlatan Prof. Dr. Okutan, gelişen teknolojiyle yeni yöntemlerin uygulanmaya başlandığını, kemikteki kesiğin 5-7 santimetreye kadar küçüldüğünü, son yıllarda hastaların bu yöntemi tercih ettiğini dile getirdi. 

KÜÇÜK KESİ YÖNTEMİ

Küçük kesi yönteminde göğsün ön bölümünden ya da koltuk altından 5-7 santimetrelik kesikle kalbe ulaştıklarını, ameliyatın göğüs altından yapılabildiğini, kalbin tamamını açmadıklarını aktaran Prof. Dr. Okutan, özel cerrahi teknikleri, cihazlar kullandıklarını, bu ameliyatı yapan ekibin de çok iyi eğitimli olması gerektiğini söyledi.

Bu yöntemin göğüs altı, koltuk altı olarak bilinen ameliyatlarda, bazı by- pass ameliyatlarında tercih edildiğini dile getiren Prof. Dr. Okutan, "Ameliyat sonrası kesi boyunun kısalığı hastayı rahatsız etmiyor. En azından kadın hastalar herhangi bir gömlek, tişört giydiklerinde görünen yara izi olmuyor. Kadınlarda yara izini sütyen, mayonun altına getiriyoruz. Yara izi ince bir çizgi halinde kalıyor. Mayo, sütyen altında tamamen görünmüyor. Hastayı da estetik açısından rahatlatıyor" diye konuştu.

Küçük kesi yönteminde kemik kesilmediği için kemik iyileşme süreci de olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Okutan, hastaların ameliyat sonrası birkaç gün içinde yan yatabildiğini, ağır kaldırabildiğini, araba kullanabildiğini kaydetti. Prof. Dr. Okutan, genellikle genç kadın ve erkek hastaların talep ettiği küçük kesi yöntemini hastanın sağlık durumunun uygunluğuna göre yaptıklarına da dikkati çekti.

AMELİYAT İZİ KORKUSUNU YENDİ

Doğuştan aort damarında 3 yaprakçık yerine iki yaprakçık olması nedeniyle küçük kesi yöntemiyle 5.5 ay önce ameliyat olan 60 yaşındaki Semra Ersoylu, ameliyattan önce tedavi süreci ve ameliyat izi korkusu bulunduğunu söyledi. Ersoylu, "Ameliyat oldum, normal hayatıma döndüm. Eskiden birinci kata çıkamıyordum. Şimdi merdiven çıkabiliyorum. Çok rahatım, tansiyon yüksekliği yok. Kesiğin küçük olması çok iyi. Bazı kişilerde kesik boyu çok uzun. Benim 5-6 santim kesik var. Gerçekten çok iyi" dedi.

Konyalı kalp hastası 60 yaşındaki Halil İbrahim Duran da yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Hastalığımı bilmiyordum. Yaşadığım kasabada evin pencereleri ahşaptı. Yattığım yerde ses duyuyordum. Bunu ahşap penceredeki kurtçuk sanıyordum. Pencereler değişince de ses gelmeye devam etti. O zaman sesin benden geldiğini fark ettim, doktora gittim. Doktorlar kalp kapağımın değişmesi gerektiğini söyledi. Şimdi tıkırtı, ses kalmadı. Ameliyat izi de çok kısa."