Seramik sanatçısı Gülden Toker'e ait Nidaba Sanat Atölyesi'nin bahçesinde düzenlenen şenlikte raku, farklı pişirme teknikleri ve dekor çalışmalarıyla zenginleştirildi. Killi çamurdan üretilen objeler, Prof. İsmail Yardımcı'nın gözetiminde hazırlanıp, varil içinde yakılan ateşte ve fırında pişirildi. Şenlik havasında geçen ve iki gün süren etkinlikte ilginç eserler ortaya çıkarken, isleme yöntemiyle de objelerde eskitme yapıldı. 

 UZMAN HOCALAR KATILDI

 Etkinlikte Uşak Üniversitesi'nden Prof. İsmail Yardımcı, öğretim görevlileri Vefa Kenan İrdelp, Kenan Tahran, Türker Mert İncekaya, Akdeniz Üniversitesi'nden öğretim görevlisi Emel Mülayim, çömlek ustası Ahmet Taşhomcu yetenek ve tekniklerini gösterdi. Gülden Toker, Efe Senbol, Nazikar Uraz, Beyhan Semetli, Oğuzhan Demir, Gürsel Çağaltepe, Berrin İlhan, Canan Çelikpençe, Mukadder Kavas, Gülcan Yol, Suna Sönmez, Banu Etker, Oğuzhan Demir, Yoldaş Ataseven, Gülsen Koca'nın aralarında bulunduğu sanatçılar da etkinliğe katkıda bulundu. 

 16'NCI YÜZYIL SANATI

 Seramik sanatçısı Gülden Toker, Japonların geleneksel raku tekniğinin 16'ncı Yüzyıl'a kadar uzandığını, 'rahatlık ve neşe' anlamını taşıdığını söyledi. Toker, "Raku, sürprizlere ve deneyselliğe açık bir pişirim ve sırlama tekniğidir. Bu teknikte, killi toprağın sevgiyle yoğrulup şekillendirilmesi büyük önem taşıyor. Japonlar, toprak kaplardan içilen çaylarla daha sağlıklı olunacağı inancına sahipler. Bu durum, rakuya özel bir anlam yüklüyor. Atölyemiz, raku sanatını Antalya'da da yaşatabilmek için yoğun çaba gösteriyor" dedi.