İMO Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz'un, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nca TOKİ aracılığıyla yaptırılan 33 bin kişilik stadyum inşaatındaki işçilerin, iş güvenliği önlemleri olmadan çalıştıklarını öne süren fotoğraflarına, üstlenici firma Akay İnşaat'tan yalanlama geldi.
Firmanın Proje Müdürü Nail Yavuz ve Müdür Yardımcısı Yaşar Aydın, İMO Başkanı Cem Oğuz'un 30 metrede, yuvarlak demirler üzerinde baretsiz ve kemersiz çalıştıkları öne sürülen işçilere ilişkin açıklamada bulundu. Proje Müdürü Yavuz, Antalya'da iş güvenliğine en çok önem verilen inşaatın stadyumda olduğunu söyledi. İMO Başkanı Oğuz'un çektiği fotoğrafların güncel değil, bayramdan 20 gün öncesine ait olduğunu belirten müdür yardımcısı Yaşar Aydın ise, "Çünkü fotoğraflardaki kişileri ismen de tanıyoruz ve bayramdan 20 gün önce falan ayrılan işçiler. Buradan ekip olarak ayrıldılar, yerine başka ekip geldi. Taşeron bir Ankara firması var. Ürettikleri iş bize hız olarak yeterli gelmediğinden biz yeni bir ekip getirmesini istedik. Yerine 34 kişilik bir ekip geldi. Bugünde çatıda benzer pozisyonda çalışanlar görülebilir. Ama hiç kimse canını tehlikeye atarak çalışmıyor ve çalışmasına da izin verilemez" şeklinde konuştu.
PARAŞÜT TİPİ EMNİYET KEMERİ
Çatı makasının üzerinde can halatı denilen, paraşüt tipi emniyet kemerinin sadece belden değil omuzdan da vücudu sardığını anlatan Aydın, "Oradan işçinin düşebilmesi öngörülen bir şeydir. Aldığımız tedbir, işçi yuvarlak borunun üstünden düştüğü zaman, omurgası, beli, her hangi bir yerine zarar gelmeden havada asılı bir şekilde kalsın ve onu 5 dakika içerisinde sepetli vinçle kurtarılsın. Adam düşebilir, cambaz olsa da, ama oradaki tedbir düşecek diye kabul edilmiş. Düştüğü zaman paraşüt tipi emniyet kemeri olduğundan beli zarar görmesin. Her biri boru üzerinde can halatı dediğimiz halat var. Şok emici, adam düştüğünde yaylanan bir sistem" diye konuştu.
ŞAPKA ŞEKLİNDE BARET
Çalışanların başında normal şapka gibi görünenin de korumalı şapka olduğunu belirten Aydın, "İnce işler, özel noktalarda çalışanlar ise içi korumalı şapkalar giyerler. Uzaktan normal şapka sanılır ama bu. Orada çalışan arkadaşlar için barete göre daha kullanışlı. Vinçten malzeme alırken güneş ışığından etkilenmemek için gölgelik oluşturuyor" dedi.
İSKELE İŞİ 3 AY UZATIR
İskele kurulması yönünde de Oğuz'a yanıt veren Aydın, "Burada güvenli çalışma açısından tercih etmediğimiz bir durum. İskele daha güvensiz bir çalışma ortamı yaratır. 10 metreden 30 metreye kadar tribün var ve oraya kurulabilecek bir iskele bizim işimizin süresini 2-3 ay uzatır. Güvenli bir iskele kurmak orada böyle tedbirler almaktan hem çok daha zor, hem de uzun sürer. En az 10 kat pahalıya maliyeti olur. Güvenli iskele için bir yerlere bağlantı gerekir. Ayrıca burada bağlanabilecek bir yer de yok. Bağlanamadığından tüm tribünün üstünü iskeleyle donatılması gerekir. Onu yaptığınızda hiç başka iş yapılamaz" şeklinde bilgi verdi.
İSTANBUL'DAN DERS ALDIK
İstanbul'daki asansör kazasından hiç ders alınmadığı eleştirisine ise asansör kazasıyla buradaki yüksekte çalışmanın hiç ilgisi olmadığı yönünde yanıt veren Aydın, 16 ay önce temeli atılan inşaata bugüne kadar ciddi bir yaralanma yaşanmadığını kaydetti. Türkiye'nin her yerinde yaşanan inşaat kazalarında kendilerine pay çıkardıklarını da söyleyen Aydın, "Burada riskleri belirlemişim, yüksekte çalışma, düşme riskleri var ve bunlara karşıda tedbirleri almışım. İstanbul'daki asansör kazansından da ben kendime dersi çıkardım ama o ders bana burada lazım değil, burada asansör yok" dedi.
ÜÇ FARKLI DENETİM MEKANİZMASI
Oğuz'un TOKİ'nin denetimden muaf olduğu yönündeki ifadelerinin de doğru olmadığını belirten Aydın şöyle konuştu:
"TOKİ projeleri denetimden muaf değil. Sadece başka kanunlara tabi. İnşaat ruhsatını alırken de biraz özerk ve korumalı kanunlara, işlerini yaparken de farklı kanunlara tabi. Burada bizim kontrol amirliğimiz var. İşlerin kalite ve güvenliğini sürekli kontrol eden TOKİ'ye bağlı 6-7 mühendisten oluşan ekip var. Bizi sürekli kontrol ediyor, başımızdalar. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan TOKİ emriyle düzensiz şekilde gönderilen denetimciler var. Şantiyeye defalarca geldiler, her deliğe, çukura, yüksekliğe girerler. Biz defalarca teftiş geçirdik, ufak-tefek cezalarda, teşekkürde aldık. Bunların harici özel güvenlik firması denetim elemanları mesai saati boyunca burada. Üç farklı denetleme mekanizması var."