Taşkesiği’nde Taş Ocağı İstemiyoruz Platformu tarafından Akpınar Mesire Alanı’nda gerçekleşen etkinliğe katılarak mermer ocağı ruhsatının iptal edilmesi için imza veren Çetin Osman Budak, söz konusu ocağın Korkuteli’nin geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti. Bölgedeki su kaynağının Korkuteli Barajı’nın su ihtiyacının yüzde 70’ni karşıladığını hatırlatan Budak, ocağının faaliyete geçmesiyle birlikte Korkuteli’nde baş gösterecek su sorunuyla birlikte tarımın ve doğal hayatın büyük zarar görebileceğini söyledi.

KORKUTELİ’NİN GELECEĞİ SÖZ KONUSU

Taş ocağının bölgedeki doğal ve tarihi değerleri yok edeceğini vurgulayan Budak, “Burada tarihi bir şehir ve binlerce yıllık bir kültür var. Verilen bu ruhsatla hem tarihi şehri hem de tüm Korkuteli’ni riske atıyorsunuz. Korkuteli o kadar çok su kaynağı olan bir şehir değil. Korkuteli’nin geleceğini olumsuz bir şekilde etkileyecek bir yere mermer ocağı ruhsatı verilemez. Bu güzelliğin yok edilmesi karşısında vicdanınız hiç mi sızlamayacak?” diye sordu.

DAĞLAR BOMBALANMIŞ GİBİ

Taş ve maden ocağı ruhsatlarının Ankara’dan  masa başında haritaya bakılarak verilmesine tepki gösteren Budak, “Nasıl veriliyor bu ruhsatlar? Ankara’da, masa başında veriliyor. Ankara’da haritalar açıyorlar ve canlarının istediği yere ruhsat veriyorlar. Antalya’da bin 100 taş ocağı var. Bu ocakların bulunduğu yere uçaktan baktığınız zaman sanki burada bir savaş çıkmış ve dağlarımız bombalanmış gibi bir manzara var” dedi.

KÖY HALKINA SÖZ VERDİ

Köy halkına taş ocağını su kaynağının ve tarihin üzerine açtırmayacaklarına dair söz verdiğini belirten Budak, “Orayı gezip görünce içim acıdı. Söz verdik orada yaşayanlara. Buraya bu ocağı yaptırmayız diye. Bunu şimdi milletvekili adayı olarak söylemiyorum. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı olduğum dönemde de birçok kez söyledim ve tepkimizi gösterdik. Antalya bir turizm kenti, bir tarım kenti. Tarım ve turizm kentlerinde eğer yer altı zenginlikleri kullanılacaksa bunun bir yöntemi olması lazım. Doğayı tahrip etmemesi gerekir. Ayrıca Ankara’dan haritadan bakılarak verilmemesi lazım. Köy halkına ve bölgede yaşayanlara sorularak yapılmalı” şeklinde konuştu.

İSTİŞARE GEREKLİ

HES, taş ve maden ocağı ruhsatlarının bölgedeki kurum ve sivil toplum kuruluşları ile istişare edilerek verilmesi gerektiğine değinen Budak, “Konuyla ilgili birçok sivil toplum örgütü, oda ve kurumlar var. Bu kurumlar ile diyalog içerisinde olmanız büyük bir gerekliliktir. Korkuteli’ndeki Taşkesiği Köyü’nün tam altında su kaynağı var. Dinamiti patlattığınızda o yer altı su yolları başka bir yöne döner gider ve bölgeyi büyük bir sorunla karşı karşıya bırakırsınız. Alınan karar karşısında gerçekten içimiz acıdı” ifadelerini kullandı.