Günümüzde madde bağımlılığı, gelişmiş ve özellikle gelişmekte olan toplumların temel sağlık sorunlarından biri haline geldiğini belirten Antalya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Necat Yılmaz, dünyada milyonlarca kişinin uyuşturucu maddelerinin kurbanları arasına katılmaya devam etmekte olduğunu söyledi.
Türkiye’de ve dünyada uyuşturucu madde alım oranlarının arttığını, maddeye başlama yaşlarının ise tüyler ürpertici bir şekilde gittikçe düştüğünü ifade eden Yılmaz şöyle devam etti:
"ünyada uyuşturucu kullanma alışkanlığında artış olması ve bunun insanlık için büyük bir tehdit oluşturduğu gerçeğinden hareket eden Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1987 yılında aldığı bir kararla, “uyuşturucusuz temiz bir toplum hedefine ulaşma ve uluslararası alanda eylem ve işbirliğini güçlendirme” konusundaki kararlılığını vurgulamak amacıyla, 26 Haziran tarihini "Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü" olarak belirlemiştir.
Madde kullanımının yol açtığı fiziksel hastalıklar çok çeşitlidir. Uçucu madde bağımlılığı, direk beyine madde alınması sebebiyle, sinir hücrelerinde doğrudan harabiyete neden olarak geri dönüşü imkansız beyin hastalıklarına yol açabilmektedir. Damar yoluyla bağımlılık yapıcı madde kullananlar ise aynı zamanda AIDS, Hepatit B, Hepatit C gibi hayati ve çevreyi tehdit eden hastalıklara daima açık olmaktadırlar.
Madde kullanımının neden olduğu fiziksel hastalıklar bunlarla sınırlı kalmamakta, karaciğer ve böbrek yetmezliği, damar hastalıkları ve belki de en önemlisi depresyon ve benzeri ruhsal hastalıklara yol açmaktadır. Ayrıca uyuşturucu madde kullanımı ve bağımlılığının, ortaya çıkardığı sonuçlar, sadece kullanan kişiyi etkilemekle kalmayıp, başta yakın çevresi olmak üzere toplumun bütün kesimlerine yansıyarak önemli bir sağlık sorunu haline gelmektedir.
Çocuklara, gençlere ve ailelere madde bağımlılığının yol açtığı fiziksel, ruhsal ve toplumsal sorunlar hakkında bilgi verilip, bu konuda bilinçlendirilmeleri sağlanmalıdır.
Ancak koruyamadığımız ve bir şekilde maddeyle karşılaşmış kişilerin maddeden kurtarılması için ise psikiyatr, psikolog, sosyal hizmet uzmanları, rehber öğretmenler, aileler, yakın arkadaşlar ve bağımlı kişiler işbirliği içinde olmalı, bir ekip çalışması halinde sorunun üzerine gidilmelidir."
Antalya’da alkol ve madde bağımlılarını tedavi eden tek merkezin Akdeniz Üniversitesi AMBUAM (Alkol ve Madde Bağımlılığı Uygulama ve Araştırma Merkezi) olduğunu ancak merkezin 20 yataklı imkanları ile artan hasta sayısının ihtiyacını karşılayamadığını sözlerine ekleyen Yılmaz, "Bu nedenle Antalya’da alkol ve madde bağımlılarını tedavi edecek 30 yataklı AMATEM (Alkol ve Madde Bağımlılığı Araştırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi)’nin yapılması gündeme gelmiş ve Antalya Kamu Hastaneleri Birliği tarafından gerekli girişimler başlatılmıştır. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlı Aşur Aksu Hastanesi Yerleşkesinde yapılacak olan AMATEM Ünitesi (ek bina) toplam alanı 1300 m² olup 30 yataklı olarak planlanmış, ilerde yatak sayısının artırılmasına imkân sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Ünite; 4 yataklı Detoksifikasyon Odası (2’şer yataklı içinde banyo-wc barındıracak şekilde 2 oda), Hasta odaları (2 yataklı içinde banyo-wc barındıracak): Kadın, erkek ve çocuk hasta odalarının bulunduğu koridorlar kesin olarak birbirlerinden ayrılacak şekilde tasarlanmış, iç avlularla açık sosyal alanlar planlanmıştır.
Antalya Kamu Hastaneleri Birliği olarak, madde bağımlılığı tedavisinin çoğu zaman bir klinikte başladığını; ama hayatın içinde devam ettiğinin altını çiziyor, bu nedenle de madde bağımlısı bireyler için tıbbi tedavinin yanında gerek anne-baba, gerek yakın arkadaşlar, gerekse de duyarlı vatandaşların sergileyeceği psikolojik desteğin hayati önem arz ettiğini önemle belirtiriz. Tüm vatandaşlarımıza zararlı alışkanlıklardan uzak, sağlıklı ve mutlu uzun ömürler dileriz." diye konuştu.