Dalyan’ın dünyaca ünlü çamurunu Antalyalılar ve Antalya’yı ziyaret eden turistlerle buluşturan Peloid Antalya, alternatif turizm ve sağlık turizmini bir arada sunuyor. 14 bin metrekare alan üzerine kurulu olan ve Türkiye’deki ilk Spa köyü olan Peloid Antalya, 2015 yılında da gerçekleştirdiği yeniliklerle hizmetlerine devam ediyor.
2015 beklentilerin üzerinde
2015 yılına beklentilerinin üzerinde bir seyirle devam ettiklerini dile getiren Peloid Antalya’nın yatırımcısı Ayhan Kızılsavaş, kötü giden turizm sezonu içerisinde sundukları alternatif turizm hizmetiyle öne çıktıklarını belirtti. Hem sağlık hem de alternatif turizmin bir araya geldiği tesisin sezon içerisinde yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgisini çektiğini ifade eden Kızılsavaş, “Antalya’da 2015 yılında ciddi bir turizm kaybı yaşanıyor. Bu kayıp tüm sektörleri olumsuz etkiledi. Ancak bizim tesisimizde bu kayıp bu kadar gözle görünür olmadı. Sunduğumuz hizmetlerin Antalya’da değil Türkiye’de bir örneğinin olmaması tesisimizin büyük bir avantaj yakalamasına sebep oldu” şeklinde konuştu.
Dalyan çamuru ve Himalaya tuzu bir arada
Bir Spa merkezinde olan tüm hizmetlerin yanı sıra Dalyan’ın dünyaca ünlü şifalı çamurunun bulunduğu çamur havuzları ve özellikle astım hastalarının tedavisinde önemli rol oynayan Himalaya tuzunun bulunduğu tuz odasının yer aldığı Peloid Antalya, bu hizmetleriyle öne çıkıyor. Açıklamalarına Dalyan çamurunun yararlarını anlatarak devam eden Kızılşavaş, “Bu çamurun en önemli özelliği içeriğinde yer alan soğuk nem derinin gözeneklerinin açılmasını sağlayarak vücuttaki kanı cilt yüzeyine çeker. Bunun sonucunda da ciltte oluşan akne ve sivilce gibi rahatsızlıklar onarılmış olur. Ayrıca yıpranmış derinin de dökülmesini sağlayarak pürüzsüz bir deri ortaya çıkarır” ifadelerini kullandı.
Himalaya Tuzu’nun bulunduğu tuz odasının da astım, diyabet, dolaşım bozukluğu, bazı alerjik hastalıklar, hormonel bozukluklar ve kemik hastalıklarının tedavisinde önerildiğini sözlerine ekleyen tesis yatırımcısı Ayhan Kızılsavaş, “Himalaya Tuzu'nun deniz suyu içinde bulunan mineralleri ihtiva etmesi dolayısıyla diğer tuzlardan çok daha değerli olduğu biliniyor. Bu tuzun özelliği havadaki nemle birlikte elektromanyetik dalgaları, radyasyonu ve ağır yüklenmiş iyonları üzerine çekerek absorbe etmesi. Bunu gerçekleştirmesi de pek çok hastalığa olumlu yönde etki yapıyor” dedi.