Antalya'nın Finike İlçesi'nde çocuklara tarihin önemini anlatmak amacıyla 'Çocukların Limyrası' etkinliği düzenleniyor. Tarihi yüzyıllar öncesine dayanan Limyra Antik Kenti'nde tiyatro, maket, dans ve kukla gibi çalışmalar yapan yöre çocukları, hem eğleniyor hem öğreniyor.
Çocuklara üzerinde yaşadıkları tarihi mirası anlatmayı amaçlayan 'Çocukların Limyrası' etkinliğinin bu yıl 5'incisi yapılıyor. Kazı başkan yardımcısı İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynep Kuban ile ekibinin yürüttüğü organizasyon kapsamında, Saklısu Mahallesi'nde oturan çocuklar tarihi yapıları inceliyor ve antik dönem hakkında bilgi ediniyor. Çocuklar oluşturulan atölyelerde tiyatro, maket, dans, maske, kukla, resim, ritim ve ses çalışmaları yapma imkanı buluyor.
'AMAÇ TARİHİ YAKINDAN TANITMAK'
Limyra Antik Kenti'nin bulunduğu Saklısu Mahallesi'ndeki kazılara paralel yapılan etkinlik hakkında bilgi veren Prof. Dr. Zeynep Kuban, insanların arkeolojiyle bağ kurmalarını istediklerine dikkati çekti. Çocukları ve bu vesileyle aileleri harabelere yaklaştırmayı, tarihi biraz daha yakından tanımalarını sağlamak istediklerini anlatan Prof. Dr. Kuban, "Bu yapıların geçmişten günümüze geldiğini ve geleceğe dair bilgi sakladığını öğretmek istiyoruz" dedi.
'ÇOCUKLARA YÖNELMEYE KARAR VERDİK'
1969 yılından beri kazı çalışması yapılan Limyra'nın yerleşim yeri içinde yer aldığını anlatan Prof. Dr. Kuban, "Köy ve antik kent ilişkisi genelde sorunludur, istimlak sorunları vardır. Seralar yapılıyor. SİT alanları sorunları oluyor ve kazıyla köyün ilişkisi her zaman kolay olmuyor. Buna bir çare bulmak gerekiyordu. Çünkü harabeler köy tarafından sevilmiyorsa burada yapılan çalışmaların çoğu boşa gider. 'Burayı sahiplendirmek için ne yapabiliriz' diye düşündüğümüzde çocuklara yönelmeye karar verdik" diye konuştu.
'BÜYÜKLERE DE ULAŞMIŞ OLUYORUZ'
Çocukların Limyrası etkinliği ile İTÜ mimarlık öğrencileri, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki ekip tarafından çocuklara atölyeler oluşturduklarını vurgulayan Prof. Dr. Kuban, "Bu süreçte, uygulamalı resim, desen, maket, tiyatro, müzik, kukla ve dans çalışmaları var. Etkinlikler tiyatronun merkezinde yapılıyor ve çocuklar çok seviyor. 1 haftalık çalışmanın sonunda annelerin, babaların gelebileceği bir oyunla yaptıkları çalışmaları sergiliyoruz. Çocuklarla oynarken aileler de buna dahil oluyor. Bu vesileyle büyüklere de ulaşmış oluyoruz" diye konuştu.
'HARABELERİ UZAYLILAR YAPMADI'
Çocukların Limyrası organizasyonunun 2011 yılında başladığını hatırlatan Prof. Dr. Kuban, şöyle dedi:
"Hedef aslında harabelerle bir bağ kurulması, bilinçlendirmek. Harabelerin uzaylılar tarafından yapılmadığı, kendileri gibi burada yaşayan insanların bıraktığı kalıntılar olduğunu fark etmeleri, kendilerinin de burada bir tarih oluşturacağını, nasıl bir Romalı, Bizanslı, Osmanlı katmanı varsa bir Yörük, Saklısu, Cumhuriyet katmanı da olacağını anlatmak istiyoruz. 500 sene sonra biz ne olacağımızı bilmiyoruz. Buraya ait hissetmekle ilişkili bir çalışma. Tarihten yavaş yavaş yaşadıkları çevre şartlarıyla ilişkilendiriyoruz. Mesela buranın suyu çok kıymetli. Dünyada su sorunu varken buradaki suyun değerini fark etsinler. Su giderse ne olur? Tarım ne olur? İnsanlık ne olur? Bu ve benzeri konuları oyun geliştirerek anlatıyoruz."