Konyaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (KONYSİAD) Porto Bello Otel'deki kahvaltısına MHP Antalya milletvekili adayları Mehmet Günal, Güray Parlak, Cengizhan Gököz, Üstün Osma ve MHP Antalya İl Başkanı Adnan Kaya konuk oldu. Genel seçimler öncesi siyasi parti temsilcileriyle ülke siyasetinin nabzını tutmak ve hedefleri öğrenmek amacıyla bir araya geldiklerini belirten KONYSİAD Başkanı Bora Terzioğlu, kentin refah seviyesini yükseltmek için turizm, tarım, sanayi ve hizmet sektöründeki projeler gerçekleştirilirken Antalya'nın tarihi dokusu, yerel ve evrensel ilkelerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi.

ADALET, HUZUR, REFAH

7 Haziran'daki seçim beyannamesinden farklı olarak bu kez huzurlu ve güvenli geleceği ön plana çıkararak hazırlandıklarını dile getiren MHP Antalya 1'inci sıra Milletvekili adayı Mehmet Günal, "Ekonomik anlamda felsefemizde bir değişiklik yok. Bazı rakamları revize ederek ve öncelikli sorunları güncelleyerek tekrar karşınıza çıktık. Güvenlik sorunumuz ön plana çıktı, yani huzurumuz kaçtı" dedi. Seçim beyannamelerinde adalet, huzur ve refahtan oluşan üç ana unsurun yer aldığını belirten Günal, yargı bağımsızlığına dikkati çekti. 

'ENTEL DANTEL SAVUNUCULARIN ARKASINDA BÖLÜCÜ UNSURLAR'

Güvenliğin yerli ve yabancı yatırımcılar için en önemli konu olduğunu belirten Mehmet Günal, Güneydoğu'da şantiyesi ve iş makineleri yakılan işadamlarının girişim hürriyeti olmadan nasıl yatırım yapabileceklerini sordu. Demokrasi adı altında yapılanların, demokratik hak olmaktan geçip ülkeyi bölünmeye doğru götürdüğünü savunan Mehmet Günal, şöyle konuştu:

"Sanki oralarda ekonomik yoksulluk var, baskı var ondan dolayı bunlar hak talebinde bulunuyor gibi sorular geliyor. Ben de diyorum ki Antalya'ya geldiyseniz Akseki, Gündoğmuş ya da İbradı gibi ilçeleri var. Oralardan bir geçelim bakalım Hakkari'den, Şırnak'tan, Yüksekova'dan daha mı gelişmiş durumda. Gelir farklılığında eğer insanlar itiraz edecek ise önce bizim itiraz etmemiz lazım. Entel dantel insan hakları savunucusuyuz deyip arkalarında bölücü unsurları koyduğumuz zaman olmaz. Bir gruba, bir mesebe ya da bir coğrafi bölgeye özel hak istediğiniz zaman bunun adı bölücülük olur. 'Adalet Mülkün Temelidir' sözünü bunlar oradaki mal mülk olarak anladılar. Mülk sözü devletin yönetimiyle ilgili bir kavramdır. 'Yani yönetimin temeli adalettir' der. Maalesef adalet mekanizması, yargı kurumu siyasallaştırılarak mal ve mülkün korunmasına araç olarak kullanılmaya başlandı." 

17-25 Aralık operasyonlarına da değinen Günal, yolsuzlukla mücadeleyi ön plana çıkaracaklarına değinerek, "Başbakan 'kızım Fatma da olsa hırsızlık yapanın elini keserim' dedi. Bir baktık yukarıdan bir ayar yedi, geldik meclise eller ters tarafa kalktı" dedi.