GÜNEŞİ DENİZİ BIRAKTILAR RÜZGAR'A GELDİLER

30 Mayıs 2016 Pazartesi  15:42

Kişisel marka yönetimi uzmanı ve 'Kendi Stilini Yarat' kitabının yazarı olan Rüzgar Mira Okan Konuşmasına başlamadan önce katılımcılara “Cumartesi böyle güzel bir havada güneşi, denizi bırakıp Rüzgar’a geldiğiniz için teşekkür ederim” dedi.

Rüzgar Mira Okan’ı ATSO Meclis Salonu’nda katılımcılar keyif alarak dinledi. Konferansa çok sayıda sektörden temsilciler ve üniversite öğrencilerinin de katılımı dikkat çekti.
 
Anlamlı Farklılaşmak

Okan; kişiselleşen dünyada, kişisel markaların çoğalacağının sinyallerinin 1980’lerde geldiğini ve bilgiye sahip olup, bilgiyi yayabilmenin önemli olduğunu aktardı. Okan, Pazarlamanın yerini markanın aldığını ve algı yönetiminin de bu süreçte etken rol oynadığını ve ‘Anlamlı Farklılaşmanın’ öneminin altını çizdi.

Pazarlama konusundaki klasik terimlerden 4P’nin (Product,Price,Place,Promotion) yerini tek P’ye Perception’a yani ikna kabiliyetine bıraktığını kaydeden Okan; en yalın haliyle marka’nın bir vaat olduğunu ve verilen vaadin arkasında durulması gerektiğini bu nedenle kişisel marka’da algı yönetiminin öneminin öne çıktığını belirtirken; 1990’lı yıllarda imajın konuşulduğunu ancak şimdi ne olduğumuzdan ziyade nasıl olduğumuzun, ne yaptığımızdan ziyade onu nasıl sunduğumuzun önemli olduğunu ve algı yönetiminin önemini vurguladı.

Rüzgar Mira Okan, kişisel marka yönetimini yaparken kişinin kendisine sorması gereken soruları şu şekilde sıraladı:

“Ben Kimim? Ne yapıyorum? Ne sunuyorum? Hedef kitlem kim? Beni diğerlerinden farklı kılan ne? En güçlü yanlarım ne?”

Okan, özellikle kişinin hedef kitlesini iyi belirlemesinin üstünü çizerken kendisine de bir ‘pazarlama haritası’ çıkartmasının gerekliliğinden bahsetti.



Network; Kartvizit Alışverişi Değildir

Bazı özel network toplantılarında kişilerin arasında bir kartvizit toplama yarışı olduğunu ve günün sonunda kişilerin bu bağlantılarının sürdürülebilir hale getirememesinden bahseden Okan; bunun önüne geçmek için kurulan bağlantıları sıcak tutmak gerektiğini belirtti.
Okan; Elevator Speech yani Asansör Konuşmasına da değinirken şunları söyledi:
“Kısa süreli görüşmelerde ve yeni tanışmalarda konuşmaya negatif bir cümle ile girmemeniz gerekiyor, ya da girseniz bile olumlu bir cümle ile bitirmeniz gerekiyor. Algı yönetimi ile ilgili bazı önemli noktalar vardır. Görüntü yönetimi, ses tonu yönetimi, göz teması, mimikler ve hatta kullandığınız parfüm dahi kişiler üzerinde bıraktığınız algıyı etkileyebiliyor”.
 
Konuşmasının sonunda imza aksesuardan da bahseden Okan; bununla ilgili rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in meşhur şapkası ve Saba Tümer’in kahkahasını örnek olarak gösterdi.
 



Sayfa Adresi: http://buyukantalya.com/haber/GUNESI-DENIZI-BIRAKTILAR-RUZGAR-A-GELDILER/92966