ATSO Ağustos ayı olağan meclis toplantısı konferans salonunda Meclis Başkanı Süleyman Özer başkanlığında gerçekleştirildi. Ağustos meclisine ilk defa Antalya Valisi Münir Karaloğlu da katıldı.
"Alfabede harf kalmadı"
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, yaşanan olayların herkesi derinden etkilediğine dikkat çekti. Terör örgütlerinin tek bir elden maşa olarak kullanıldığına vurgu yapan Karaloğlu, "Özellikle 2016’ya girmeden önce Rusya krizi, terör saldırıları ve darbe işgal girişimi ve geçen hafta sonu yaşanan saldırılar bunların hepsine bütün olarak bakıldığında alfabede örgütlerin kullanmadığı harf kalmadı. PKK, PDY, PYD, DHKP-C, FETÖ ne sayarsanız sayın bunların hepsi aynı merkezden aynı elin kullandığı maşa örgütlerdir. 15 Temmuz’da son öldürücü darbeyi vurmak istediler ama hesap edemedikleri milletin gücü vardı. Devletin gücü ve milletin gücü darbeyi bertaraf etti. Ama şimdi bakıyoruz bazı illerimizde yine aynı el tarafından 15 Temmuz’un devamı niteliğinde olaylar yaşanıyor. Millet bu terörü gündemden atacaktır. Artık çok yorulduk enerjimizi terör olaylarına 40 yıldır çok fazla harcadık. Gerçek gündeme dönmemiz gerekiyor. Ama birileri buna izin vermemek için gerekeni yapıyor. Bunun tek ilacı Yenikapı ruhunun ülkede devam etmesidir. Bunun devam ettiğini de görüyoruz" dedi.
"Ümitsiz olmaya gerek yok"
Turizmin Antalya için önemli olduğuna değinen Vali Karaloğlu, "Antalya’da ana omurga taşıyıcı sektör turizm. Bu da en çok etkilenen sektörlerden birisidir. Bu kadar sorunlarla uğraşan bir ülkenin bir kenti olarak ayda 1 milyon turisti ağırlamak önemlidir. Antalya’da önemli bir altyapı var. Turizmde yaşanan sorunlar kentin ekonomisini ve sanayisini ve sektörlerin tamamını olumsuz etkiliyor. Sıkıntılı bir yılı yaşıyoruz. Hükümetimiz buna yönelik olarak çıkış noktasında önemli adımlar attı atmaya da devam ediyor. Ümitsiz olmaya gerek yok. Hem Türkiye’nin hem de Antalya’nın gerekli potansiyeli sorunların çözümü için yeterlidir. Geçmişte yapılan atakları bugün tahlil eder yerine doğrusunu koyarsak bunda sonraki krizlerden daha az zararla çıkar ve fırsata çevirme şansı verecektir" diye konuştu.
Ahtapot kolları
ATSO Başkanı Davut Çetin de darbe girişiminin üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen psikolojik etkilerinin hala devam ettiğini savundu. Türkiye’yi zayıflatmak isteyenlerin ahtapot gibi çalıştığını belirten Çetin, "Türkiye’yi kontrol etmek isteyenler, ahtapotun kolları gibi paralel yapılar ortaya çıkarmıştır. Birçok ideolojik, etnik, hatta din kisveli örgüt bu sistem tarafından üretilmiş ve Türk milletinin başına bela edilmiştir. FETÖ, PKK, DAEŞ, DHKP-C gibi birçok yapı, bu ahtapotun bildiğimiz kollarıdır. Halen bilmediklerimiz de vardır. Bu kollardan biri zayıflayınca diğeri harekete geçmektedir. Artık bu ahtapottan kurtulmak gerekmektedir" dedi.
"FETÖ rantçıları türedi"
Bu yapının içinde yer alan, para toplayan, para aklayan şirketlerin kontrol altına alınması gerektiğini de vurgulayan Çetin, ticarette rakibi hakkında FETÖ’cü diye dedikodu çıkaranların olduğunu belirterek, "Gümrük ve Ticaret Bakanımızın da söylediği gibi; ‘Kişiler cezalandırılmalı, şirketler yaşatılmalıdır. Ekonomi, üretim ve istihdam zarar görmemelidir. Şu anda bu dönemden yararlanmak isteyen fırsatçılar da çıkmıştır. Yani FETÖ rantçıları türemiştir. Rakipleri hakkında dedikodu çıkaran, kasıtlı olarak ödemelerini yapmayanlar bütün ekonomiye zarar vermektedirler. Bu ortam nedeniyle piyasada durgunluk zaten artmıştır. Ekonominin güvene ihtiyacı olduğu bir dönemde bir de bu fırsatçılara meydan verilmemelidir" dedi.
"Darbe girişimine direndik ama ekonomi olumsuz etkilendi"
Başkan Çetin, ihracatın 5 yıldır aynı düzeyde olduğuna değinerek şöyle konuştu:
"Dünya ekonomisinde düşük büyüme, ne yapacağı belli olmayan sıcak para ve negatif faiz dönemi finansal riskleri artırmaktadır. Şu anda Türkiye için dış koşullar olumlu seyretse de yabancı sermaye ve döviz ihtiyacı yumuşak karnımız olmaya devam etmektedir. Avrupa’da durgunluk, Rusya, Irak, Suriye’deki durum nedeniyle ihracatımız 5 yıldır 150 milyar dolar civarında kalmıştır. 15 Temmuz darbe girişimine rağmen Türkiye ekonomisi önemli bir direnç gösterse de ekonomik büyüme olumsuz etkilenmiştir."
3 milyon 400 bin turist kaybı
Başkan Çetin, turizm ve Antalya ekonomisine ilişkin verdiği rakamlarda 3 milyonun üzerinde bir turist kaybı olduğuna dikkat çekti. 7 ayda 50 bin turisti Antalya’ya getiremediklerini belirten Çetin, "Geçen hafta itibariyle 2015’e göre yüzde 47 oranında düşüş ve 3 milyon 400 bin turist kaybımız var. 7 ayda Rusya’dan gelen turist sayısı 50 bini bulmadı. Turizmde istihdam da azaldı. Haziran itibariyle SGK’ya kayıtlı çalışan sayımız geçen yıla göre 70 bin kişi azaldı. Doğal olarak finansman alanında da sıkıntımız var" diye konuştu.
"Protestolu senet tutarı geçen yıla oranla yüzde 42 arttı"
Temmuz ayında karşılıksız çekte Türkiye’de iyileşmeler olurken Antalya’nın artış rekoru kırarak İzmir’i geçtiğini belirten Çetin, "Karşılıksız çek oranında yüzde 7.2 ile Türkiye’de en kötü iller arasına girdik. Protestolu senet tutarı Temmuz’da önceki yıla göre yüzde 42 arttı. Vergi gelirimizde 7 aylık artış yüzde 2’nin altında. Bunlar bardağın boş tarafı, ama bardağın dolu tarafı da var. Antalya’nın finansman ve borç tablosu Haziran itibarıyla korktuğumuz kadar bozulmadı. Takipteki kredi oranımız yüzde 4.3’e çıktı, ama bu oran İzmir, Adana, Samsun, Mersin, Zonguldak gibi illerden daha iyi" ifadelerini kullandı.
Ayakbastı parası sistemi
İstanbul prens adaları için ayakbastı parası önerisini değerlendiren Başkan Çetin, geçtiğimiz yıllarda benzer uygulamanın Antalya için de konuşulduğunu söyledi. Dünyada bu sistemin örneklerinin olduğunu da belirten Çetin, "Dünyada bunun örnekleri mevcut; ABD’de, İspanya Katalan Bölgesi’ndeki tüm otellerde, Fransa’da, Portekiz’de, Hırvatistan’da, Slovakya’da, Bulgaristan’da ’konaklama vergisi’ ya da ’turizm vergisi’ gibi çeşitli isimler ile küçük miktarlar alınıyor. Bu rakamlar kent için kullanılıyor. Mevcut sistemde Antalya’ya merkezi bütçeden 2 milyonluk yerleşik nüfusuna göre pay aktarılıyor. Ancak bu kentin kurumları, belediyeleri mevcudun 1,5 katı nüfusa hizmet veriyor. Antalya’yı tek elden tanıtmak için Tanıtım A.Ş.’yi kurduk ancak bütçe imkanlarımız belli. Her belediyenin, her ilçenin kendi başına küçük bütçelerle yaptığı tanıtım ile geldiğimiz nokta bugünkü durumdan öteye geçmiyor. Bu noktada bir dönüşüm yapacaksak sürekliliği olan, denetlenen, kentin tüm aktörlerinin ortak kararları ile yönetilen bir bütçeye ihtiyaç var. Antalya için de artık böyle bir sistem düşünülmelidir" dedi.
ATSO Başkanı Davut Çetin ve Meclis Başkanı Süleyman Özer, Vali Münir Karaloğlu'na günün anısına tablo hediye etti.