Önceki aylarda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Kıdem Tazminatı Fonu’nun bul yıl kurulması için hazırlıkların başlatıldığını, ancak konunun yeniden gündemden düştüğünü belirten Bahar “Devlet, memura yalnızca emeklilik ikramiyesi öderken, işverenler hem emeklilik için prim hem de tazminat ödemekteler. Bu aşırı yük nedeniyle Türkiye’de istihdam artışı sınırlı kalırken, işsizlik en önemli ekonomik ve sosyal sorunlardan biri olmaya devam etmektedir. Ayrıca, kıdem tazminatı yüzünden işten çıkarmalar olmakta, çalışma barışı bozulmaktadır. Bir firmanın kapanması veya iflas etmesi halinde çalışanın tazminat alması mümkün olamamaktadır. Kıdem tazminatı fonu çalışanın hakkını koruyarak bu sorunları çözecek bir modeldir” dedi. Mevcut durumda işten çıkarılan işçilerin ve iş bulamayan gençlerin daha çok kaybettiğini belirten Bahar, kıdem tazminatı fonunun işveren, devlet ve çalışan katkısıyla bir emeklilik hesabı gibi oluşturulmasını, işçinin işten ayrılması ya da firmanın kapanması gibi durumlarda, kişinin kıdem ve ihbar tazminatlarının fon tarafından karşılanmasının mağduriyetleri önleyeceğini söyledi.

TAZMİNATLAR DEVLET GARANTİSİNDE

Çalışanlara ait ihbar ve kıdem tazminatları ile ilgili mükellefiyetin işverenin üzerinden kaldırılması gerektiğini belirten Bahar, “Fon, tasarruf artışına katkı sağlayacak,  işverenleri de çoğu zaman planlamadığı bir borç ile karşı karşıya kalmaktan kurtarmış olacaktır. En önemlisi ise bu sayede, iflas etmiş bir şirkette çalışan işçilerin haklarının devlet garantisi altında olması sağlanacaktır” şeklinde konuştu.

İŞÇİ MAĞDURİYETLERİ ÖNLENİR

Bu konuda çok fazla mağduriyet öyküsü yaşandığını hatırlatan Bahar, “Bunun örneklerini yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Yılların çınarı bir firma, bazı sorunlar nedeniyle üretim yapamaz duruma gelip faaliyetlerini durdurmak zorunda kalabilir ki bölgemizde de bu yaşandı. Firma zor durumda olmasa böyle bir karar elbette ki alınmaz, ancak bu gibi durumlarda en çok çalışanlar mağdur oluyor. Çünkü tazminatlarını alamıyorlar. Şu an mahkemelerde haklarını almak için mücadele eden sayısız işçi kardeşimiz var. Eğer kıdem tazminatı fonu hayata geçirilir ve işçilerin ihbar ve kıdem tazminatları bu fonda birikmeye başlarsa, bu gibi mağduriyetler de önlenir ve işçiler emeklerinin karşılığını almış olurlar” ifadelerini kullandı.

FİRMALARA FAYDA SAĞLAR

Fonun işverene de önemli faydalar sağlayacağına dikkat çeken Bahar, “Birikmiş ihbar ve tazminatlarını tesislerini satsalar dahi ödeyemeyecek olan firmalar bu tip köklü bir çözümle daha sağlam bir yapıya kavuşacaklar. Özetle fona geçilmesi önerimiz “işçi-işveren-devlet” kazancını esas alan bir düzenlemedir. Burada çalışanların kazanılmış haklarını tümüyle ortadan kaldırmayan kademeli geçiş sistemi, süreci en doğru şekilde yönetmeye imkan sağlayacaktır. Örneğin 01.01.2017 tarihinden itibaren alınan her işçi bu sisteme dahil edilmiş olur ise geçmişin yükü zaman içinde eritilebilir. Böylelikle de gelecek kazanılmış olur. Burada aslında işçi haklarının bir nevi yarı memur hakları düzeyine gelmesi önemlidir. Sendikalar Türkiye’nin geleceğine ve gençlere karşı sorumlulukları gereği olarak bu konuda yapıcı bir tutum almalıdırlar"  diye konuştu.