SALI GRUBU TÜRKİYE - RUSYA İŞ İLİŞKİLERİNİ KONUŞTU

18 Ekim 2016 Salı  18:03

Salı Sanayici ve İşadamları Grubu’nun gelenekselleşen kahvaltısı Antalya Tenis İhtisas ve Spor Kulübü’nde (ATİK) Muharrem Koç’un başkanlığında gerçekleştirildi. 
 
Salı Grubu’nun bu haftaki toplantısına; Akdeniz üniversitesi iktisadi ve idari bilimler dekanı Şafak Aksoy, Deniz bank bölge müdürü Adnan Aykın, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı, Yaşam Koçu Ve Eğitmen Selin Günsev, Hürriyet Gazetesi Moskova Temsilcisi Nerdun Hcıoğlu, Onkoloji Uzmanı  Prof. Dr. Musatafa Özdoğan, Antalya Büyükşehir Dış İlişkiler Daire Başkanı  Alperen Erkazancı, Dünya Gazetesi Duygu Şahin,  Beta Alüminyum Onur Keşçi, Gençler Mermer İrfan Çelikten ve İş adamları Ahmet Karakullukçu, Merter Konuk, Tahsin Yusuf, Mehmet Nalbant'ım yanı sıra 53. Uluslararası Antalya Film Festivali'ne katılmak için Antalya'ya gelen Byturco Medya Grubu'na ait MagazinEkibi.com ve Bonne Vie Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Solaker de konuk olarak katıldı. Solaker toplantıda medya dünyası ile ilgili kısa bir konuşma yaptı.



Konuşmasına Rusya ekonomisinin genel özelliklerini anlatarak başlayan Karaaslan, Türkiye ile Rusya’nın birbirini tamamlayan iki ülke olduğuna ve rakip olmadıklarına vurgu yaptı. İki ülke arasındaki ilişkinin Türkiye ve Antalya ekonomisine büyük etkisi olduğunun altını çizen Karaaslan, “Rus-Türk İşadamları Birliği 20. yılını kutlayacak. Ben de birliğin 4. başkanıyım. Birliğimiz, Rusya’da iş yapan herkesi barındırıyor. Çok fazla üyesi yok. Yatırımların yüzde 95’ini temsil ediyor. Yaklaşık kayıtlı 14-15 milyon dolarlık bir yatırım var. Kayıt dışı olarak yaklaşık 5 milyar dolarlık bir yatırım bulunuyor. Yapısındaki şirketler, 100.000 kişiye istihdam sağlıyor” dedi.


 
Rusya-Türkiye pastasının çok küçük olduğunu belirten Karaaslan, bu pastanın kimseye yetmediğini ve büyümesi gerektiğini söyledi ve bunun da sivil toplum örgütleri ile bürokrasinin birlikte hareket etmesi sonucunda olacağını aktardı. Rusya ekonomisinin, 2015 nominal rakamlarıyla 1,3 trilyon dolarlık büyüklüğü ile dünyanın en büyük 12. ekonomisi olduğunu hatırlatan Karaaslan, “Türkiye ise listede 18. sırada yer alıyor. Satın alma gücü paritesine bakıldığında ise Rusya ekonomisi, 3,6 trilyon dolar ile dünyanın en büyük 6. ekonomisi konumunda. Türkiye ise 15. sıradadır. Rusya, dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerine sahip. En yüksek petrol rezervine sahip 8. ülke olmakla birlikte petrol üretiminde 3. sırada yer alıyor” diye konuştu.
 
Rusya’nın, 2015 yılında 340 milyar dolar ihracat ve 194 milyar dolar tutarında ithalat gerçekleştirdiğini açıklayan Karaaslan, “Rusya’nın en çok ihracat yaptığı ülkeler ise sırasıyla, Hollanda, Çin, Almanya, İtalya, Türkiye ve Beyaz Rusya’dır. En çok ithal yaptığı ülkeler arasında ise ilk 10’da bile değiliz” bilgisini verdi. Rusya ekonomisinin yaşadığı kriz sonrasında Rus hükümetinin, bazı programlar uygulamaya geçirdiğini dile getiren bilgisini veren şöyle konuştu: “Hükümet,  ithal ikamesi politikalarına ağırlık vermeye başladı. Bununla tarım, uçak ve gemi yapımı, otomobil yan sanayi ve bazı diğer endüstrilerde yerli üretim desteklenmeye başlandı. Tarımda geçen yıl yüzde 3 büyüme gerçekleştirdi.”
 
Karaaslan, Rusya’nın seracılık atılımlarıyla ilgili önemli şu açıklamalara da yer verdi: “Rusya’nın, Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olması için 2 yılı kaldı. Grafiklerde ilerde gidiyor. Yani Rusya geçmiş dönemdeki arızalarını atlatacak gibi görünüyor. Ekonomik reformlarını da yaparsa Rusya zenginleşecek. Bizim için de avantajlı bir dönem olacak. Rusya’da işini sağlıklı yapıp da zarar eden çok az firma oldu. Onun için ben hep Rusya’yı teşvik ederim Ama 1 yıllık dönemde tarım yatırımlarını konuşuyoruz. Şu anda Rusya’da ithal alımı azaltmak amacıyla milyonlarca metrekare sera yatırımları yapılıyor. Domates ve salatalıkta önümüzdeki 3-5 yıl şansımız olmayabilir. Rusya Türkiye ortaklıklarından da çok başarılı işler çıkarabiliriz. Bazen 1+1, 5 edebilir.”
 
“Rusya’nın bizimle ilgili stratejileri var ama bizim Rusya ile ilgili stratejilerimiz yok” diyen Karaaslan, “Türkiye ile Rusya ekonomik ilişkileri 90’lı yıllardan itibaren ivme kazanmış ve özellikle inşaat, turizm, enerji ve tarım ürünü ihracatı ekseninde gelişme göstermiştir. Türk inşaat firmalarının Rusya’da bugüne kadar gerçekleştirdiği projelerin toplamı 50 milyar doları aşmıştır. Türkiye’yi ziyaret eden Rus turist sayısı 2014 yılında 4,5 milyona yaklaşmıştır. Enerji konusunda da önemli bir işbirliği potansiyeli bulunmakla birlikte, özellikle doğal gaz ithalatı ve boru hatlarının yanı sıra nükleer santral projeleri gibi konularla Rusya önemli bir konuma gelmiştir. Tarım ürünü ihracatı açısından da özellikle narenciye ve domates ihracatı önemli boyutlara ulaşmıştır” açıklamalarını yaptı. Karaaslan, kriz döneminde Türkiye’ye gelmeyen turistlerin genelinin iç turizme yöneldiğini de vurguladı.
 
Uçak krizinin ardından 2016 yılı Haziran ayından itibaren ilişkilerin yeniden kurulması ve sağlanan işbirliği ortamının kendilerine umut verdiğini anlatan Karaaslan, Türk Akımı Projesinin de onaylanmış olmasının, geleceğe yönelik önemli bir adım olduğunu dile getirdi.
Serbest Ticaret Anlaşmasının da önemine değinen Karaaslan, özellikle bankacılık ve finans alanlarında daha fazla işbirliği yapılması gerektiğini savundu.
 
Türk – Rus ekonomik ilişkilerinin siyasi ilişkilere son derece duyarlı olduğunu ve istikrarın hayati önem taşıdığına dikkat çeken Naki Karaaslan, iki ülke arasındaki ilişkinin Antalya ekonomisi açısından taşıdığı öneme değindi. Karaaslan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ruble ve TL üzerinden ticaret konusunda daha fazla işbirliği ve büyük finansal kuruluşların bu işbirliğine dahil edilmesi ekonomik ve ticari ilişkileri canlandıracaktır. Rus yatırımcılar tarafından bölgede yapılacak yatırımlar, karşılıklı bağımlılığı artırarak ekonomik ve ticari ilişkilerin istikrar ve gelişimine önemli katkı sağlayacaktır. Spor ve sağlık turizmine yönelik tanıtım, girişim ve yatırımların artırılması, şehir ekonomisini geliştirecektir. Şehirde yaşayan Rus vatandaşları ve Türk vatandaşlığına geçmiş Ruslardan Türk-Rus siyasi ve ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi konusunda daha fazla yararlanmak üzere projeler geliştirilmesi gerekir. Türk-Rus üniversitesi projesi hızlandırılmalıdır. Kış döneminde ise özellikle konferans, seminer, eğitim gibi faaliyetler açısından tanıtım ve girişimlerde bulunulmalıdır.”
 
Toplantının sonun da Salı Grubu Başkanı Muharrem Koç Katılımından dolayı Naki Karaaslan’a teşekkür plaketi verdi.


 



Sayfa Adresi: http://buyukantalya.com/haber/SALI-GRUBU-TURKIYE-RUSYA-IS-ILISKILERINI-KONUSTU/93945