Antalya Altın Portakal Film Festivali ülkemizin yüz akı bir festival. Geçen sene 50. yılı gerçekleşen festival AKSAV ve geçen senenin belediye başkanı Mustafa Akaydın'ın yönetiminde tam bir hayal kırıklığı yaşadı. Bir gazeteci olarak festivalde bulunarak buna bizzat şahit olmanın burukluğunu yaşadım. Geriye dönmenin bir yararı olmayacağı için çok fazla 50. yıl adına konuşmak istemiyorum.

Bu yıl 51. Antalya Altın Portakal film festivali iddialı başladı ve yeni belediye başkanı ikinci kez göreve gelen Menderes Türel ilk iş olarak AKSAV'ı tasfiye etmekle işe başladı ve bence de doğru bir karar verdi. AKSAV önemini ve en önemlisi görevini unutmuş belediyede görevli kişilerin keyfi kararlarıyla yönetilmeye başlamış başarısız bir kurumdu ve borç batağındaydı. İşin içinden çıkamayacak bir durumdaydı ve kayyuma devredildi.

Bu yıl daha tecrübeli değerli dostum, başkan Menderes Türel görevi Elif Dağdeviren’e teslim etti. Kısa sürede zeki ve doğru hamleler ile dersine iyi çalışan Elif Dağdeviren göreve gelir gelmez işi bilenlere teslim etti ve sağlam kadro kurdu. Ben bu işin üstesinden gelirim güveni ile doğru adımlar atarak Menderes Türel'in de ne kadar doğru bir tercih yaptığını kanıtladı. Elif Dağdeviren'e akıl vermek benim üzerime vazife değil ama sadece yaptıkları organizasyonlara doğru gazetecileri çağırsınlar yeter. Doğru hizmet ve doğru haberi böylece daha iyi alırlar.

Ben bu sene başarılı bir Antalya Altın Portakal Festivali gerçekleşeceğine inanıyorum. Bazı yazarlar hala bu festivali eleştirerek uluslararası arenada gövde gösterisi yapmasını hazmedemiyorlar. Bu sözde yazarlar köşelerinde halkın portakalının uluslararası bir festivale dönüştürülerek halktan uzaklaştırdıklarını iddia ediyorlar. Ama şunu unutuyorlar Antalya turizmin Türkiye'de ki merkezi ve uluslararası olmayı çok fazla hak ediyor. Menderes Türel ve Elif Dağdeviren’de bunun bilincinde hareket ediyor. Bu sözde yazarlara kulak asmadan yollarına devam etmeliler.

Şu ana kadar atılan adımlar ve alınan kararlar son derece doğru. İnşallah festival zamanında bunu başarıyla uygularlar. Ben uygulayacaklarından son derece de eminim. Elif Dağdeviren gazeteci ve bir o kadar da başarılı bir yapımcı.

Hırslı ve girişken. Zeki olması da cabası. Bunun en büyük örneği ise başarılı oyuncu ve yapımcı Yılmaz Erdoğan'ı yanına alması. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ni her oyuncu, yapımcı, senarist ve sinema emekçisinin sahiplenmesi lazım. Hele sinemanın 100. yılında bu çok önemli. Genç yapımcıları yüreklendirmeliyiz, ciddi yatırımlar yaparak desteklemeliyiz ve onları piyasaya kazandırmalıyız. Çekilen filmler kaliteli olmalı, içeriği zengin olmalı ve en önemlisi seyirciyi salonlara çekmeli. İşte 51. Antalya Altın Portakal Film Festivali geçen sene ki hatalarından uzak, dünü değil yarını geleceği düşünerek hareket etmeli.

Elif Dağdeviren zor ama önemli bir sınava giriyor. Ödevini hazırladı ve imtihan gününü bekliyor. Alacağı notu ise hep beraber göreceğiz. Ben, Elif Dağdeviren’in bu sınavdan başarıyla çıkacağından emin olan gazetecilerden biriyim. 30 yıllık tecrübem ve yıllarca takip ettiğim Antalya Altın Portakal Film Festivali gerçeği bana bunu hissettiriyor. Tüm Antalyalıların olduğu kadar Türkiye'nin de sahip çıkması ve önemsemesi gereken bir festival 10 Ekim ile 18 Ekim her şeyin çok kaliteli olacağını bugün gösteriyor. Çünkü başta menderes Türel ve görevlendirdiği Elif Dağdeviren ve kurmayları bunu çok iyi biliyor ve hissediyor. Yolunuz açık olsun...
 
Hakan SOLAKER...