1973 ile 1980 yılları arasında Antalya'da belediye başkanlığı yapan Selahattin Tonguç, projesi ve ruhsatı olmayan İl Özel İdare Binası'nın, dönemin valisi Hüseyin Öğütçen'in talimatıyla inşa ettirildiğini öne sürdü. Ruhsatsız olarak devlet eliyle inşa edilen kaçak binanın yıkılmasıyla Antalya'nın bir ayıptan kurtarıldığını söyleyen Tonguç, "Kanunlara en başta uyması gereken kamu kurumlarıdır. Biz bu binaya ruhsat vermedik. Buna rağmen kanun dışı inşa edildi. Ruhsat vermememizin nedenleri vardı. Her şeyden önce bu binanın altında boşluk vardı. Zemin, yüksek bir binanın inşa edilmesine elverişli değildi" dedi.
Ayrıca mülkiyetle ilgili sıkıntılar olduğunu da aktaran Tonguç, "Örneğin binanın arsasının 800 metrekaresi belediyeye aitti. Bizim belediye başkanlığı yaptığımız dönemde falezlerde kayma da tespit edilmişti. Biz böyle yüksek bir binanın yükünü zeminin kaldıramayacağını söylemiştik. Bütün bunlara rağmen bu bina kaçak inşa edildi. Yılar sonra da bu binada çökmeler başlayınca 'buna ruhsatı kim verdi' diye sormaya başladılar. Oysa ne ruhsatı ne de projesi vardı. Biz bu binaya ruhsat vermedik. Bizden sonra da veren olmamış. Eğer o binaya ruhsat vermiş olsaydık, bugün bizi mahkeme kapılarında süründürürlerdi. Tarih bizi haklı çıkardı" diye konuştu.
Benzer bir olayın bir daha yaşanmaması için bu alana bir daha yüksek bir bina inşa edilmemesi gerektiğini anlatan Tonguç, şöyle konuştu:
"Bu binanın yıkılmasına sevindim. Keşke hiç yapılmasaydı. Biz yapılmaması için çok direndik. Bu binaya ruhsat vermedik, mühürledik. 1980 yılında askeri darbeyle görevden alınınca bizim yapabileceğimiz bir şey kalmadı. İnşa edildiği dönemde Antalya'nın en yüksek binası olan İl Özel İdare binasının yerinde eskiden iki katlı bir Antalya evi vardı. Kaleiçi'ndeki evler gibiydi. Bu evi yıkıp üzerine bu binayı dikmişlerdi. Bu binanın olduğu yer Antalya'nın iç kesimine hava sirkülasyonu sağlayan bir yerdir. Ayrıca o bölgede yüksek katlı hiçbir binaya bir daha izin verilmemeli. Yıkılan binanın arsası da yeşil alan olarak bırakılmalı. Kadınyarı'nın olduğu bu bölgeden Büklüdere'ye uzanan hava koridorunun önü kapatılmamalı. Ayrıca falezler kayıyor. Bugün yeni bir yüksek katlı bina inşaa etseler, önümüzdeki süreçte yine benzer olaylar yaşanır."