İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği ve Avrupa Birliği Bakanlığı işbirliğinde düzenlenen 'İnsan Hakları Alanında Bireysel Başvuru Usullerinin Tanıtılması Projesi' toplantılarının ikincisi Antalya'da yapıldı.
Toplantıya AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yanı sıra Antalya Valisi Sebahattin Öztürk, İngiltere Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı Peter Spoor, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkan Yardımcısı Fatih Aydın, Kamu Başdenetçisi M. Nihat Ömeroğlu katıldı.
Bakan Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada Türkiye'nin, bir taraftan uzun yıllar insan haklarını koruyan mekanizmaların içinde yer almak isterken diğer taraftan uygulamalardan dolayı birçok sıkıntı yaşadığını söyledi. Bu ikilemin sözleşmelerle uygulama arasındaki farklılıklardan kaynaklandığını dile getiren Bakan Çavuşoğlu, son yıllardaki reform ve insan haklarıyla ilgili kurumsal çalışmaları dışında Türkiye'nin uluslararası alanda ve insan haklarının yerleşmesi bakımından önemli adımlar attığını belirtti.
ZİHİNSEL DEĞİŞİKLİK
Türkiye'nin, AİHM kararlarının ve uluslararası sözleşmelerin, anlaşmaların iç hukukun üzerinde olduğunu kabul etmesine rağmen bunun zihinsel olarak yeni kabul görmeye başladığına dikkat çeken Çavuşoğlu, "Bu çok ciddi bir şekilde Türkiye'nin yurt dışındaki karnesine yazılmıştır. Hem de içerde vatandaşlarımızın insan hakları ihlalinin azalmasına yansımıştır, hem yeni iç hukuk yollarının oluşturulmasına hem de yeni kurumların kurulmasına vesile olmuştur" diye konuştu. Bu noktada zihinsel değişikliğin yasama, yürütme ve yargıda birlikte gerçekleştiğini belirten Bakan Çavuşoğlu, "Bu konuda güçler birliğinin önemi vardır" dedi.
'AİHM'DEKİ DOSYA SAYISI AZALDI'
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı döneminde AİHM'in daha etkin bir şekilde çalışmasını sağlayacak üye ülkelerden gelecek dosya sayısının azaltılması yönünde çalışmalar gerçekleştirdiklerini kaydeden Bakan Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Gururla söyleyebilirim ki, bu kararları aldıktan sonra 47 Avrupa ülkesi içinde en etkili ve çabuk ülke Türkiye oldu. Bu da ciddi bir şekilde AİHM nezdinde veya önündeki bizden gelen dosya sayısını etkiledi. Hem Avrupa Konseyi Başkanıyız ama diğer taraftan da AİHM önündeki dosya sayısında Rusya'dan sonra ikinci sıradayız. Atılan adımlarla beraber 5'inciyiz. Sonradan yapılan reformlarla dosya sayısı azaldı. Nüfusa baktığımız zaman da daha önce dosya sayısını nüfusa böldüğümüz zaman 15'inci sıradaydık, 30'uncu sıraya geriledik. Bunlar yeterli mi, değil ama bunu da küçümsememek lazım."
1384 DOSYA GERİ GELDİ
Çavuşoğlu, AİHM'de Türkiye'nin cezalandırıldığı dosyaların başında uzun tutukluluk süresi ve uzun yargılamadan dolayı hak ihlalinin geldiğini söyledi. Bu iki konu nedeniyle Türkiye'nin defalarca cezalandırıldığını belirten Bakan Çavuşoğlu, "2013 yılında oluşturduğumuz bir mekanizma sayesinde 1384 dosyayı AİHM'den geri getirdik. Bu da uzun yargılamayla ilgili. Oluşturduğumuz mekanizma, AİHM tarafından etkin iç hukuk yolu olarak tanındı ve dosyalar Türkiye'ye gönderildi. Toplamda 4 bin dosya geri gelecek. Adalet Bakanlığı içinde oluşturulan sisteme başvurular devam ediyor, sonuçlandırılmalar da devam ediyor. Önemli olan bu mekanizmanın oluşturulmasıdır" diye konuştu.
'VATANDAŞ KENDİ ÜLKESİNDE HAKKINI ARAYABİLMELİ'
Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını AİHM'deki dosya sayısının azalması olarak görmediklerini de vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, "Bizim vatandaşımız, AİHM'e gitmeden kendi hakkını kendi ülkesinde arayabilmelidir" dedi.
Tüm bunlarla birlikte yargıda eşitliğin de önemli olduğunu kaydeden Bakan Çavuşoğlu, "Özel yetkili mahkemeleri kaldırdık, yargıdaki eşitsizliği de bu şekilde gidermiş olduk. Özel yetkili mahkemelerin kararlarından dolayı AİHM'de defalarca mahkum olduğumuzu da belirtmek isterim" diye konuştu.