Türkiye Belediyeler Birliği ile Akdeniz Belediyeler Birliği’nin Afyonkarahisar’da düzenlediği Belediye Meclis Üyeleri Bilgilendirme ve İstişare Toplantısı’nda, Antalya’nın belediyelerinin meclis üyeleri ilk kez bir araya geldi. Meclis üyelerinin daha aktif ve yaratıcı olabilmelerini sağlamak adına İkbal Termal Otel’de yapılan 2 günlük toplantı, Çarşamba günü Isparta, Burdur ve Muğla belediyelerinin meclis üyelerinin katılımıyla tekrarlanacak.
 
Bir anlamda meslek içi eğitim olarak gördüğü bu toplantılarda meclis üyelerine ve belediyelere yeni ufuklar çizmeyi amaçladıklarını belirten Akdeniz Belediyeler Birliği ve Kepez Belediyesi Başkanı Hakan Tütüncü, yereldeki en önemli unsur olan belediyelerin birbirlerine olan rekabete yön vermek ve yeni vizyonlar yaratmak konusunda gayret ettiklerini söyledi. İlk kez Antalya’nın 19 ilçesindeki 453 meclis üyesinin böylesi bir eğitime davet edildiğini belirten Tütüncü, “Gönül arzu ederdi ki katılım fazla olsaydı. Son aldığım rakama göre 200’e yakın arkadaşım katıldı. Katılanlar hem kendilerinin gelişmesi konusunda bir fırsat. Aynı zamanda farklı belediyelerde çalışanlarla güzel bir sosyal ortam paylaşacak, tecrübe alışverişinde bulunacak. Türkiye’de bu bir ilk. Bu imkanı bizlere sağlayan Türkiye Belediyeler Birliği’ne teşekkür ediyorum” dedi.
 
Rekabeti yerel yönetimler yapıyor
 
Günümüz dünyasında yerel yönetimlerin, şehirlerin ve belediyelerin yarıştığının altını çizen Tütüncü,  Türkiye’deki belediyelerin de farklı bir yarışın içinde olduğunu söyledi. Son 20 yılda belediyecilikte farklı gelişmelerin yaşandığını belirten Tütüncü, “Bugüne kadar çoğunluğu Avrupa’daki 50’ye yakın ülkeye gittim. Gelişmiş ülkelere baktığımda, bizim belediyelerin sunduğu hizmetlerle karşılaştırdığımda, bizdeki son 20 yılın belediyecilik anlayışının farklı istikamette ve birinci olduğunu gördüm. Tecrübe paylaşımı için yurt dışı gezileri yapmamız tavsiye edilir. Ama Türkiye’de, yanı başımızda, kendi içimizde farklı belediyelerle örnek alınabilecek çalışmalar var. Bu farklılıkları tecrübeleri paylaşmak amacındayım” diye konuştu.
 
Meclisimizde 2 ayrı grup vardı
 
İlk başkan olduğu sırada meclis üyeleriyle ilgili 2 tespitte bulunduğunu anlatan Tütüncü, “Meclis üyesi arkadaşlarımız belediyenin gerçek yöneticisi olduğunu, hatta bürokrasinin yapması gereken işleri kendilerinin yapması görüşündeydi. Bu birinci grup arkadaşlarımız. İkinci gruptakilerde ise şöyle bir yaklaşım vardı. Ayda bir meclis toplantısına gelirler, komisyonun aldığı kararları onaylar, sonra çeker ve gider. Hepi topu görevi budur diyen arkadaşlarımız vardı” diyerek, meclis üyeleri hakkındaki tespitlerini anlattı.
 
Kaldır indir mekanizması değilsiniz
 
Belediye kanunundaki mevzuatta belediyenin nasıl idare edilmesi gerektiği, meclis üyesinin görevlerinin tanımının yapıldığı ve sınırları çizildiğini ifade eden Tütüncü, “Ancak belediye işleyişinde bürokrasinin, meclisin yapması gerektiği işler vardır. Ama meclis üyesinin ayda bir gelip, kaldır indir mekanizmalarının unsuru değildir” dedi.
 
Vizyon ortaya koymalısınız
 
Meclis üyeliklerinin çok önemli makamlar olduğuna değinen Tütüncü, meclis üyelerinin bulunduğu şehirlere, belediyelere bir vizyon ortaya koyması gerektiğini söyledi. Üyelerin bulunduğu belediyelerin ileriye gitmesi için bir tasavvur ortaya koyması gerektiğine inandığını belirten Tütüncü, “Kurdukları hayalleri mecliste hayata geçirip, katkı koyan kimseler olmalısınız. Bu bakımdan eğitim hizmetleri çok önemli. Sizin tecrübelerinizi arttıracak, farklı noktalarda modern, çağdaş hizmetler nasıl üretildiğini çok iyi görmeniz, idrak etmeniz ve zihninizde değerlendirmeye tabi tutmanız gerekiyor” diye konuştu.
 
Aslolan milletin kazanmasıdır
 
Meclis üyelerine seslenen Tütüncü, şöyle konuştu; “Sizlerden istirhamım, milletin bize verdiği emaneti çok daha iyi taşıyabilmek için bu programlardan istifade ediniz. İktidardan ve muhalefetten değerli kardeşlerimiz, arkadaşlarımız var burada. Millete hizmet bayrak yarışıdır. Bayrağı birileri taşır, yarın başkası alır. Aslolan milletin kazanmasıdır. Hepimiz Türkiye Cumhuriyetinin bekası için bulunduğumuz yerlerde risk almalı, sorumluluk almalıyız.”