ARLEM 6'ncı Genel Kurulu, Antalya'da, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in ev sahipliğinde toplandı. Kentin turizm bölgesi Belek'te bulunan Spice Otel'de yapılan genel kurul, Başkan Türel ve ARLEM Eş-Genel Başkanı Michel Lebrun'un konuşmalarıyla açıldı.
Başkan Türel, asamblenin toplandığı Antalya'nın eski isimlerinden birinin Pamfilya olduğunu hatırlatarak, şöyle dedi:
"Pamfilma; Yani kavimler yurdu demektir. Antalya bugün yalnızca turizmle değil, Antalya'ya yerleşen ve Antalya'da çalışan onbinlerce Avrupalı ve Akdenizli nüfusuyla da bir Pamfilya'dır. Antalya, Avrupalı ve Akdenizli 12 milyon turistin birlikte barış içerisinde tatil yaptığı bir şehirdir. Antalya biraz Lizbon, biraz Barselona, biraz Marsilya, biraz Kazablanka, biraz Hamamet, biraz Selanik, biraz Beyrut'tur, yani Akdeniz'dir."
YERELLEŞME VE BELEDİYELERİN ÖZERKLEŞMESİ
Toplantının belediye başkanlarıyla işbirliğinin gelişmesi, gerekse şehirler arasında ekonomik ve kültürel ilişkilerin artması için de bir fırsat olması dileğinde bulunan Başkan Türel, şunları söyledi:
"Türkiye'de yerelleşme ve belediyelerin özerkleşmesi ve güçlenmesi, son 10 yıldaki demokratikleşme adımları sonucunda mümkün olmuştur. Daha önce belediye meclisi kararlarının atanmış valilerimizin onayına sunulduğu, belediye yetkilerinin ve mali imkanlarının çok zayıf olduğu bir Türkiye vardı. Bu yapı nedeniyle Türkiye'de şehirleşme süreci son yıllara kadar iyi yönetilememiştir. Ama bugün sürdürülebilir gelişme, çevre korunması en önemli hedeflerimiz arasındadır. Demokrasi olmadan kalkınmanın olmayacağını, yerelleşme ve iyi yönetişim olmadan da demokrasinin ve kalkınmanın olmayacağını artık hepimiz biliyoruz."
BARIŞ VE İSTİKRAR ADASI TÜRKİYE
Başkan Türel, yerel yönetimlerin demokratikleşme ve insan hakları konularında ortaya koyacağı performansın ülkelerin demokrasi ve insan hakları konularında katedeceği gelişmeler açısından fevkalede önemli olduğunu vurguladı. Böylesi bir ilişki içinde bugün dünyanın çok önemli sıkıntılar görüldüğünü, bunlar arasında en önemlisinin Türkiye'nin komşu ülkeler içinde yaşanan gelişmeler olduğunu belirten Türel, şöyle dedi:
"Ne mutlu bize ki, Türkiye bu ateş çemberi içinde bir demokrasi, barış, istikrar adası haline gelmek suretiyle sadece kendi ülkesindeki sorunları değil, çevresindeki ülkelerin sorunlarını ve ihtiyaçlarını da karşılama hususunda çok önemli katkılar ortaya koymaktadır."
Türkiye'nin insani yardımlara ayırdığı bütçeyle dünya ikincisi konumunda olduğunu ifade eden Türel, güç durumdaki insanlara din, dil, ırk, mezhep gibi ayrımcılıklar gözetmeden her türlü desteği vermenin insani sorumluluk olduğunu söyledi. Türel, bu noktada ARLEM'in görevinin son derece büyük olduğunu belirtti. Türel, bölgedeki sorunların kalıcı biçimde çözümlenmesi ve Akdeniz'in 'huzur, güven, barış ve refah denizi' haline gelmesi için tüm uluslararası toplumun el ele vermesine ihtiyaç bulunduğunu dile getirdi.
AKDENİZ'DE ŞİDDET SARMALI
Genel kurulun açılışında konuşan Michel Lebrun ise Akdeniz ülkelerinde yaşanan siyasi istikrarsızlığın yarattığı sürekli şiddet ortamına dikkat çekti, bölgede denetim altında olmayan bir göç hareketi yaşandığını söyledi. ARLEM'in sürdürülebilir sosyo-ekonomik çözümler yaratacak bir kuruluş olduğunu dile getiren Lebrun, "Ne yazık ki savaş ve istikrarsızlık Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanıyor. Biz bir diyalog kapasitesine sahibiz. Bizim büyük şevkle ortak dileklerimizi iyi yönetişim ve refah konusunda çalışmalarımıza devam ettireceğiz" dedi.
ARLEM NEDİR?
ARLEM, Akdeniz İçin Birlik (AİB) ortaklığına bölgesel boyut kazandırmak ve Avrupa-Akdeniz işbirliğinde bölgesel ve yerel yönetimlerin rollerini güçlendirmek üzere Avrupa Birliği (AB) bünyesinde 2010 yılında kuruldu. AB ve Akdeniz bölgesinden 80 yerel ve bölgesel temsilciden oluşan ARLEM'de AB ve Akdeniz katılımcıları eş başkanları ile eşit olarak temsil ediliyor.
ARLEM'in Türkiye'den katılımcıları arasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Muğla Büyükşehir Belediyesi bulunuyor.