'Let's Do It' (Haydi Yapalım) hareketi, 2008 yılında Baltık ülkesi Estonya'da 50 bin gönüllünün bir araya gelerek 5 saatte 10 bin ton atık toplayarak ülkeyi temizlemesiyle başladı. Bu uluslararası çevre hareketi, 10 Mayıs 2014 günü üç kıtada 22 ülkede kıyıları bulunan Akdeniz'in temizlenmesini gündeme getirecek bir etkinlik planlıyor. 22 ülkede aynı anda başlayacak etkinlikle Akdeniz'de hem dip hem de kıyı temizliği yapılacak.
TÜRKİYE'DE 10 İL
Let's Do It Akdeniz basın sözcüsü Beysu İnal, Akdeniz'in temizliği için bütün tarafların sorumluluk alması gerektiğine inandıklarını söyledi. Akdeniz'in üç kıtada kıyısı bulunan tek deniz olduğuna işaret eden Beysu İnal, kıyısı olan 22 ülkeden katılımla Akdeniz'i 1 günde temizlemek üzere harekete geçen Let's Do It Akdeniz'in Türkiye'de Edirne, Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Aydın, Muğla, Antalya, Mersin, Adana ve Hatay illerinde faaliyet gösterdiğini ve bu illerdeki her yaştan kişinin gönüllü olabileceğini dile getirdi.
YUNANİSTAN'DAN SURİYE SINIRINA
Türkiye'de temizliğin Yunanistan'dan Suriye sınırına kadar süreceğini belirten Beysu İnal, "Edirne'den başlayıp Hatay kıyılarına kadar sualtı ve kıyı temizliği planlıyoruz. Dünyanın en büyük iç denizi özelliği taşıyan Akdeniz, 46 bin kilometrelik kıyı şeridiyle Asya, Avrupa ve Afrika'yı birbirine bağlamaktadır. Dünyada, yaklaşık 100 milyon ton atık bulunduğu düşünülüyor. Bu sadece estetik bir sorun değil aynı zamanda sağlık, doğal hayat, dayanışma ve sorumlulukla alakalı bir durum. Sadece bir günde kapımızın önünü süpürerek, dünyayı temizleyebileceğimize inanıyoruz" dedi.
AKDENİZ TEHDİT ALTINDA
Akdeniz'in tehlike sinyali verdiğini anlatan İnal, şöyle devam etti:
"Akdeniz yüzyıllardır insan medeniyetinin pek de şirin olmayan işgali altında. BM Çevre Programı-Akdeniz Eylem Planı (UNEP-MAP) tarafından hazırlanan Akdeniz Deniz ve Kıyı Durum Raporu'nda, Akdeniz'in barındırdığı ve yüzde 30'u sadece kendine özgü olan türler ile biyolojik çeşitliliğin tehlike altında bulunduğu belirtiliyor. İklim değişikliğinin etkisiyle sıcaklığın artması istilacı türleri de artırıyor. Bunların bazıları önemli balıkçılık kaynağı olarak değerlendirilirken, bazıları da ekosistemi risk altına sokuyor. Aşırı balıkçılık, tesadüfi avlanma veya yan avlar, deniz dibi yapısını bozan dip trolü ve diğer yöntemler ekolojik süreçleri ve ekosistem hizmetlerini etkileyerek Akdeniz üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Ayrıca kıyı yerleşimlerinin yüzde 37'sinde kanalizasyon arıtılmadan denize deşarj ediliyor, atık su arıtım tesislerinin yüzde 18'i ise yetersiz. Ayrıca dünya deniz trafiğinin yüzde 15'i Akdeniz'de gerçekleşiyor ve kazalardan kaynaklı petrol kirliliği artıyor."