Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu’nun yaptığı çalışmaları yakından takip ettiklerini belirten Yağcı, Topaloğlu’nun sıcak bir yaklaşım içerisinde olduğunu ve turizmcinin yanında yer aldığını söyledi.
Yağcı, yerel yönetimlerle her zaman iletişim içerisinde olmaya özen gösterdiklerini ifade ederek, “Biz, Kemer Belediyesi ile iyi bir iletişim yakalamış durumdayız. Her zaman Başkan Topaloğlu ile turizm konusunda görüş alışverişinde bulunuyoruz. Kendisine teşekkür ediyoruz, iletişim kanalımız çok açık.” diye konuştu.
Kemer turizminin ülke ekonomisine büyük katkısının olduğunu anlatan Yağcı, şöyle konuştu:
“Kemer deyince aklıma turizm geliyor. Türkiye turizminin 1980’li yıllarına gidersek 2634 sayılı turizm teşvik kanunu arazi tahsislerinin başladığı özellikle ilk turizm projelerinin adımlarının atıldığı yer,
turizme başladığımızda ilk oradaki projeler başlamıştı. Türkiye turizm tarihi dediğimizde aklıma Kemer gelir. Kemer benim ilk 5 yıldızlı tatil yaptığım destinasyon. Onun için Kemer çok değerli. Türkiye için de değerli. Her bir destinasyon kendine göre çok farklı özellikleri var. Ama Kemer deyince doğasının her zaman farklı olduğunu söyleyebiliriz.”
Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ile iletişim kanalımız çok açık
Yağcı, Antalya’nın turizm konusunda bir marka olduğuna değinerek, Antalya’nın alt markaları olan destinasyonlar olduğunu ve bunun en önemli örneğinin Kemer olduğunu kaydetti.
Kemer’in Türkiye’de turizmin başladığı ilk yer olduğunu hatırlatan Yağcı, “Kemer, Antalya turizminin başladığı, ilk temelin atıldığı bölgelerin başında geliyor. Doğasıyla deniziyle çevresiyle gerçekten çok özel bir destinasyon ve bir değerimiz. Gerçekten Antalya’nın çok iyi bir değeri var. Bu dönemlerde hep otelciliği ve turizmi konuşuyoruz. Tabi burada yerel belediyeler son derece önemli. Bu noktada sorunların giderilmesinde ve bizim misafir memnuniyetinin sağlama noktasında iletişim önemlidir.
Yerel yönetimler ile iş birliğinde olmamız son derece önemli. Biz Kemer Belediyesi ile iyi bir iletişim yakalamış durumdayız. Her zaman bu noktada Sayın Başkanla istediğimiz zaman günün her saati, sağ olsun görüş alışverişinde bulunuyoruz. Kendisine teşekkür ediyoruz, iletişim kanalımız çok açık.” diye konuştu.
Kemer Belediyesini yakından takip ediyoruz
Yıllardır ‘otellerin içerisi 5 yıldız dışarısı 3 yıldız’ tabirinin kullanıldığını aktaran Yağcı, pandeminin öğrettiği birkaç şeyden birisinin de insanların gerçekten bekleyen taleplerinin olduğunu ifade etti.
Yağcı, gelen turistin sadece otellerde değil de dışarıda çevreye çıkıp caddeleri dolaşmasını, parklara gitmesini, esnaflara katkı bulunmasını yani yerel halka katkıda bulunmasını istediklerine vurgu yapan Yağcı, “Bir anlamda turizm kapsayıcılığını ifade ediyoruz. Tabi bunların olması için de bölgenin ve şehrin de gerçekten bir davetkar yapısının olması lazım. Tabi bu çevre noktasında ilçe ya da şehrin
güzellikleri noktasında otel dışında imkanlar noktasında yapılacak her çalışma son derece önemli. Bu dönemde Kemer Belediyesini de yakından takip ediyoruz. Dediğim gibi misafir memnuniyetine katkı sağlayacak her proje çok önemli.” şeklinde konuştu.
AKTOB Başkanı Yağcı, pandeminin turizme etkisi ve aşı konusu hakkında genel açıklamalarda bulundu.
Salgının en fazla etkilediği sektörlerin başında seyahat ve turizm endüstrisinin geldiğine dikkat çeken Yağcı, ilk koronavirüs vakası göründükten sonra ülkelerin sınırlarını kapattıklarını hatırlatarak, “Evde kal çağrısı yapıldı. Bizim seyahatin olması için, turizm olgusunun olması için insanların seyahat özgürlüğünün, hareket özgürlüğünün olması lazım. Bu kısıtlandığı anda da seyahatten ya da turizmden bahsedemeyiz. Bizim işimizi tamamıyla böyle derinden etkileyen husus bu oldu. Sağlık her şeyin başı. Dolayısıyla bu konuda da yapılacak pek bir şey kalmıyor. Dolayısıyla biz de 2020 yılında bu
dönemlerde mart ayında sınırların kapatıldığı, turistlerin tahliye edildiği bir dönemi hep beraber yaşadık. Akabinde otellerimiz kapandı. Çok az bir otel açık kaldı. 2-3 ayda da sektör gerçekten sıkıntılı bir dönem geçirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve ilgili sivil toplum örgütleri ve ilgili kamu kuruluşlarıyla güvenli turizm sertifikasyon sistemi çalışması yaparak işletmelerimizi Haziran itibarı ile açtık.” diyem konuştu.
Yağcı, 2020 yılının iç turizmle başladığı bir yıl olduğunu belirten Yağcı, şunları kaydetti:
“Özellikle temmuz ortasında İngiltere ve Ukrayna pazarlarının devreye girmesi önemliydi. Özellikle 1 Ağustos itibarı ile Rusya’dan da turist gelmesi ile dış turizmle desteklenen bir turizm yaşadık. Ağustos ve eylül ayını geçen yılın en yoğun olduğu dönem olarak yaşadık. Yılı tabi Antalya olarak yaklaşık olarak 3.5 milyon turistle kapattık. Türkiye’deki bu rakam 2020 yılında 16 milyon civarındaydı. Tabi bu rakamlar çok önemli. Çünkü buradaki esas önceliğimiz işe başlayabilmekti, otelleri açabilmekti ve ticari faaliyete başlayabilmekti. En önemli önceliğimiz buydu. Tabi Antalya’nın dünyadaki rakiplerle
karşılaştırmasına baktığımızda durum şöyleydi. Antalya’yı biz İspanya’nın Balear adalarıyla, Mallorca ile kıyaslarız. Tabi tüm adalarda turist sayısı toplam 1 milyon 600 bin- 1milyon 700 bin olmuş. Tabi sadece Antalya’nın 3.5 milyona yakın turist alması son derece anlamlı dönemdi. Biz hep şunu söyledik ve buna da inanıyoruz gerçekten. Antalya salgın döneminde güvenli turizm sertifikasyon sistemiyle dünyaya turizm hareketinin başlamasında öncülük eden destinasyonlardan birisi olmuştur. Tabi biz
2020 yılında aldığımız önlemler, uyguladığımız kurallar ki gerçekten buradan tüm konaklama sektörüne teşekkür ediyorum. Bu uygulamaları çok ciddi benimsediler, uyguladılar. Ve uygulamaların karşılığını biz sezon içinde de aldık. Yani çok ciddi bir sorunla karşılaşmadık. Elbette ön göremediğimiz sorunlar oluştu ama bunların hepsi çözüldü. Dolayısıyla bu dönemdeki başarımız 2021 yılı için de umut oldu.”
Koronavirüs aşısının turizm sektörüne etkisini de değerlendiren Yağcı, aşının çıkmasının sektöre faydası olduğunu kaydetti.
Yağcı, “Şu an tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de aşılama başladı. Aldığımız rakamlarla da bu aşılamanın önümüzdeki günlerde daha da hızlanacağını görüyoruz. Aşı turizm sektörüne umut oldu.
Tabi bu aşılamanın etkisiyle de biz özellikle sezona doğru turizm hareketinin başlama noktasında daha da umutluyuz. Hem testli seyahat imkanlarının olması hem aşının yaygınlaşması, aynı zamanda bizim güvenli turizm sertifikasyon sisteminde neler yapacağımızı bilmemiz 2021 yılı için bize son derece umut oldu. Ve biliyorsunuz kış döneminde açık olan otellerimiz var. Yani Antalya’da önemli bir sayıda
otelimiz açık ve bunlar ticari faaliyetlerini devam ettiriyorlar. Her ne kadar geçen yıllarla
kıyaslanmaması gerekiyorsa da, en azından turizm hareketinin oluşması anlamında sürdürülebilirliği açısından son derece önemli. Tabi bizim bu dönemde hep üzerine dikkat çektiğimiz bir konu da güvenli turizm kurallarına uyum son derece önemli olması. Çünkü bizim geçen sene başarımızın temelinde de bu kurallara uyum vardı. Bu sene için de böyle olacak. Dolayısıyla bizim gerçekten aynı ciddiyetle ve aynı hassasiyetle bir rehavete kapılmadan bu uyumu kurallara yansıtarak devam ettirmemiz lazım. Bu sezonun geçen yıldan daha iyi olacağını düşünüyorum. Özellikle Rusya pazarında hareketlenme olacak. Özellikle İngiltere’yi yakından takip ediyoruz. Özellikle 17 Mayıs itibarı ile ulusal
seyahate izin verileceği ön görülüyor. Dolayısıyla Avrupa pazarında da özellikle mayıs ayından sonra durumun netleşeceğini ön görüyoruz. Tabi her ne kadar 2019 rakamlarını bu yıl için konuşmasak da geçen yıldan daha iyi rakamlar olacağını söyleyebiliriz. Tabi iç pazarın çok önem kazandığı bir yol olacak. Tekrar iç pazarın önem kazandığı ve her zaman önemli olması gerektiğini biz ifade ettik. İç pazarla beraber dış pazarın da daha da artarak devam edecek bir sezon yaşayacağımızı
düşünüyorum.” ifadelerine yer verdi.