Antalya son günlerde meydana gelen hafif şiddetli depremlerle sallanıyor. Kentte pazar günü Döşemealtı İlçesi'ndeki Aşağıoba'da 3.1 büyüklüğünde deprem yaşandı. Pazartesi günü de ilçenin Yağca ve Bıyıklı bölgelerinde 1.8 ile 2.2 büyüklüğünde değişen 4 deprem meydana geldi. Salı günü ise Antalya'da 16 deprem yaşandı. Büyüklüğü 1.2 ile 2.9 arasında değişen hafif şiddetli depremlerden biri Korkuteli'ne bağlı Yazır'da, diğerleri ise Döşemealtı İlçesi'ndeki Yağca ile Kömürcüler bölgesinde meydana geldi. 

Çarşamba günü yaşanan 9 depremden ikisi Konyaaltı İlçesi'ndeki Yarbaşçandır bölgesi, diğerleri de Döşemealtı İlçesi'ndeki Kömürcüler ile Yağca bölgelerinde oluştu. Antalyalılar perşembe gününe de depremle uyandı. Döşemealtı İlçesi'ndeki Bıyıklı'da sabah saatlerinde 2.4, 11.20'de de 3.4 büyüklüğünde deprem oldu. Böylelikle Antalya'da pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri büyüklüğü 1.2 ile 3.4 arasında değişen 32 deprem yaşandı. Sabah saatlerinde Akdeniz açıklarında da 3 deprem meydana geldi.

100 YILDIR UYKUDA

Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Onursal Başkanı Kutlu Taner, Antalyalıları tedirgin eden depremlerin küçük sarsıntılar şeklinde olduğunu açıkladı. Bu depremlerin Akdeniz'de olduğuna dikkat çeken Kutlu Taner, son bir yıl içinde Antalya'da meydana gelen depremlerin şiddetinin 6 büyüklüğüne kadar çıktığını da hatırlattı. Depremlerin denizde olmasının ve Antalya merkezine uzakta meydana gelmesinin bir şans olduğunu da anlatan Taner, göstermelik işler dışında hiçbir çalışmanın yapılmadığını ileri sürdü. Antalyalıların tedirgin olmasında haklı olduğunu savunan Taner, "Antalya'da son 100 yıldır tahrip edici bir deprem meydana gelmedi. 100 yıla yakın bir süredir bir suskunluk var. Elbette biriken enerji bir gün açığa çıkacaktır. Meydana gelen küçük depremlerin öncü mü, artçı mı olduğuna ilişkin bir veri de yok. Bundan sonra ne kadar büyüğü olacak diye insanlar korkuyor, panikliyor. Bir bakıma da haklılar. Çünkü önlem alınmıyor. Önlem alınması için acı olayların yaşanması mı bekleniyor" diye konuştu. Deprem bahanesiyle kentsel dönüşüm çalışmalarını da doğru bulmadığını anlatan Taner, "Elbette mevcut yapılarda sıkıntılar var. Ancak çözüm için kentsel dönüşümün eksiklikleri de dikkatlerden kaçırılmamalı. Diğer illerdeki örnekleri görüyoruz. Kentsel dönüşümün rantsal bir dönüşüm halinde getirilmesi Antalya'ya yarar değil, zarar getirir" dedi.

DEPREM MASTER PLANI BİLE YOK

İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Cem Oğuz da bugüne kadar Antalya'da depremle ilgili korkularda haklılık payı olduğunu söyledi. Geçmişte kentte büyük depremler olduğunu, örnek olarak da antik şehirleri gösteren Oğuz, Kekova'da meydana gelen depremler nedeniyle mezarların bile sular altında kaldığına dikkat çekti. Depremle ilgili Antalya'da 10 yıldır inşaat mühendisleri odası olarak 'önlem alın' diye bağırdıklarını ancak bu sese kulak verilmediğini iddia eden Oğuz, Antalya'nın halen deprem master planının yapılmadığını belirtti. Bu konuda Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin bir çalışma başlattığına ilişkin duyumlar aldıklarını da anlatan Oğuz, pazartesi günü bu konuda belediye yetkilileriyle görüşme yapacaklarını açıkladı. Antalya'da mevcut 130 bin binanın depreme dayanıklılığı konusunda hızlı bir çalışma yapılması gerektiğini anlatan Oğuz, bunun yapılabilmesinin de 2 yıllık bir zamanı alabileceğini söyledi. Bu testlere yıkılması ve güçlendirilmesi gereken binaların tespitinin yapılabileceğini anlatan Oğuz, ayrıca zeminle ilgili de çalışmaların gerekli olduğunu anlattı. Böyle bir çalışma şu ana kadar yapılmadığı için olası bir büyük depremde nelerle karşılaşılabileceğini kimsenin bilemediğini söyleyen Oğuz, meydana gelebilecek bir depremde insanların toplanabileceği sığınabileceği bir alanın da olmadığını açıkladı.

YÜZÜNCÜ YIL'A TOPLANMA MERKEZİ YAPILSIN

Kentin acilen bir toplanma merkezine ihtiyaç duyduğunu anlatan Oğuz, bu konuda adres de gösterdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı'na ait Yüzüncü Yıl'daki 40 bin metrekarelik alanı toplanma merkezi için adres gösteren Oğuz, " 33 bin kişilik stadyum ile 10 bin kişilik kapalı spor salonu inşaatının doğusunda yer alan Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'nin karşısındaki 40 bin metrekarelik alanda rezidans ve alışveriş merkezi yapılması düşüncesinden vazgeçilmeli. Buraya afet toplama merkezi yapılmalı. Zeminin altında beş katlı inşa edilecek olan toplanma merkezinin üstü park şeklinde düzenlenmeli. Alt katlar otopark, üstü kent meydanı olsun. Olası bir depremde yanındaki hastaneye de yakın olması hastalar açısından da bir avantaj olacaktır. Ayrıca alt katların otopark olarak kullanılması spor müsabakalarının yapıldığı günlerde çevrede yaşanacak olan araçların park sorununa da çözüm getirecektir" şeklinde konuştu.