ÇHD Antalya Şubesi, 19 Temmuz 2012'de Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda siyasi mahkumlara işkence yapıldığı iddiasıyla hazırladıkları raporu kamuoyuna açıkladı. ÇHD Antalya Şube Başkanı Nusret Gürgöz'le birlikte 3 kişilik gözlem heyetinin yerinde yaptığı incelemeler ve 20 mahkumla görüşmeler sonunda hazırlanan 11 sayfalık raporda, cezaevinin fiziki, gözlem ve sınıflandırma koşulları, sayım, cezaevi yönetimine erişim, tutuklu ve hükümlülerin cezaevi görevlileri ve dış dünya ile ilişkileri, sosyal etkinlikler ve sağlık hizmetlerine erişim gibi konular incelendi. Raporda, askeri kurallar dayatılarak sayım alma uygulamasına ve cezaevi personeliyle tutuklu ve hükümlülerin arasında gereksiz gerilimler doğmasına neden olan uygulamalara son verilmesi gerektiği belirtildi. 'İşkence var işkencecileri durdurun' başlığını taşıyan rapor, Adalet Bakanlığı ve Antalya Cumhuriyet Savcılığı'yla da paylaşıldı.
Raporun ardından cezaevinde infaz koruma memuru Aydın Akdemir'in şikayetiyle başlatılan soruşturma kapsamında Gürgöz'ün, Türk Ceza Kanunu'nun 'Adliyeye Karşı Suçlar' başlığı altında iftira suçunun düzenlendiği 267'nci maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildi. Avukat Gürgöz, 'yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmek' ile suçlandı.
'ANAYASAL ŞİKAYET HAKKI'
ÇHD Şube Başkanı ve farklı cezaevlerinde hükümlü Recep Motur, Mehmet Arslan, Halit İnan ve Mustafa Irmak'ın da aynı suçtan yargılandığı davanın ikinci duruşması, Antalya 17'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada ÇHD Antalya Şube Başkanı Nusret Gürgöz'ü dernek üyesi 10 avukat savundu. Davanın sanıkları arasında yer alan Mustafa Irmak, tutuklu olduğu cezaevinden video konferansla duruşmaya katıldı. Irmak Kürtçe yaptığı savunmasında, Antalya L Tipi Cezaevi'nde kaldığı dönemde 15 Nisan 2012 günü akşam sayımının ardından kaldığı hücrede işkence gördüğünü iddia etti. Irmak, işkence nedeniyle cezaevi savcılığına şikayete bulunduğunu, fakat araştırma yapılmadan takipsizlik kararı verildiğini kaydetti.
Sanıkların ve müştekilerin dinlenmesinin ardından Cumhuriyet Savcısı Hasan Aydoğdu, esas hakkındaki mütalaasında, 'Sanıkların yasal haklarını arama hakkıyla hareket ettiğinden, iftira kastıyla hareket etmedikleri ve anayasal olan şikayet hakkını kullandıklarından iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı' gerekçesiyle beraat talep etti. Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme başkanı, savcılığın talebine uyarak, tüm sanıklar hakkında beraat kararı verdi.