Finike Ziraat Odası konferans salonunda düzenlenen 'Cumhurbaşkanlığı Seçimine Giderken Parlamenter Sistem ve Başkanlık Sistemi' başlıklı panele konuşmacı olarak Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Uluslararası Antalya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halit Yılmaz, hukukçu Zeyat Şahin, Çelik Medya Yönetim Kurulu Başkanı Avukat İsa çelik, katıldı.
RUSYA'YA BENZERİZ
Doç. Dr. Yılmaz, hükümet sistemleri, kuvvetler ayrılığı ilkesi konularında bilgi vererek başladığı panelde, dünyada çeşitli parlamenter sistemlerin olduğunu ve bunların uygulandığı ülkelerin koşullarına göre oluşmuş farklı modelleri bulunduğunu anlattı. Dünyada uygulanan başkanlık ve yarı başkanlık konusunda da açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Yılmaz, Türkiye'deki tartışmalar konusunda da şunları söyledi:
"Başkanlık sistemi, uygulanması gerçekten çok zor bir sistemdir. Bizim zaten 1876 yılından başlayan bir demokrasi birikimimiz var. Bu birikim neden çöpe atılıyor ki anlamakta güçlük çekiyorum. 1995 yılından itibaren hukukun içindeyim. O yıllardan beri, elimde fenerle hukuk arıyorum. Başkanlık sistemi ile daha kötü olacaktır. Zaten 12 yıldır tüm yetkiler hükümet tarafından kullanılıyor ama anlaşılan o ki yine de yetmiyor. Kanımca, başkanlık sistemi ülkemizde uygulama alanı bulursa, demokratik yapımız ABD'den daha çok Rusya'ya benzeyecektir" dedi.
ÖNCE EĞİTİM SİSTEMİ DEMOKRATİKLEŞTİRİLMELİ
Hukukçu ve eğitimci Zeyyat Şahin de başkanlık sisteminin eğitime olası etkilerini değerlendirdi. Şahin, "Hükümet sistemi ne olursa olsun, iktidarda kimler olursa olsun, önce eğitim sisteminin demokratikleştirilmesi gerekir ki daha özgür, daha çok kendisi gibi hareket edebilen bireyler yetişebilsin. Başkanlık sistemi idealde güzel görünüyor ancak, demokratik olmayan ülkelerde mevcut sorunları derinleştireceğini düşünüyorum" diye konuştu.
SEÇİM SİSTEMİ ADALETLİ HALE GETİRİLMELİ
Parlamenter ve başkanlık sistemlerinde seçim uygulamalarının birbirine benzediğini söyleyen Avukat İsa Çelik ise Türkiye'deki seçim sistemlerini değerlendirerek, "Son anayasa ile oluşturulan baraj uygulamalarının getirdiği sorunlar sürüyor. Örneğin AKP, katıldığı ilk seçimlerde 4 kişiden birinin oyunu almasına rağmen, meclisteki temsil oranı yüzde 63 seviyesinde oldu. Sanki her iki seçmenden birisinin oyunu almış gibi bir algı ortaya çıktı. Çünkü baraj uygulaması nedeniyle, bazı siyasal anlayışlar meclise giremedi. Mevcut seçim sistemi maalesef temsilde adalet sağlayamıyor" dedi. Çelik, seçimlerin adil olması için seçim sisteminin adaletli hale getirilmesi, baraj sınırının yüzde 5, yüzde 6 gibi oranlara düşürülmesi gerektiğini kaydetti.
ANAYASA KAĞITTA YAZILAN BİR ŞEY DEĞİL
Muratpaşa Belediye Başkanı Avukat Ümit Uysal, başkanlık sisteminin uygulamaya konulması halinde belediye hizmetlerinin nasıl etkileneceğini değerlendirdi. Büyükşehir Kanunu ile yerel yönetimlerle ilgili mevzuatın eyalet sistemine uygun hale getirildiğini belirten Uysal, şöyle devam etti:
"Büyükşehir belediye başkanları geniş yetkilerle donatıldı. Belediyelerin işleyişinde değişen çok bir şey olmayacaktır. Başkanlık sisteminin tartışılmasında temel sorun, iktidarların kendi ideolojilerine göre bir düzen oluşturmaya çalışmalarıdır. Anayasa, sadece kağıtta yazılı birşey değildir. Anayasa, her siyasal yapının, her insanın anlaşabileceği bir noktada buluşmak demektir. Ancak toplum olarak biz bunu hiç yapamadık. Çünkü bir kesim 'ülkenin temel özelliği şu olmalı' derken, diğer kesim itiraz etmekte 'hayır, şöyle olmalıdır' demektedir. Anayasada anlaşamayınca sistem de kilitlenmektedir. Çünkü seçimlerde insanlar parti programlarına, kişi profiline göre değil de ideolojilerine göre oy vermektedirler. Bu durumda demokrasi oluşmamakta, çatışmalı toplum yapısı ortaya çıkmaktadır."
Dünyadaki uygulamalara bakıldığında krallıklarla yönetildiği halde demokratik ülkeler olduğunu ya da parlamenter sistemle yönetilip demokratik olmayan ülkeler bulunduğuna işaret eden Başkan Uysal, "Sistem ne olursa olsun ülkenin kaderini, insanların kültürel yapısı, bakış açısı belirlemektedir" dedi.
Panelin ardından tertip komitesi tarafından panelistlere plaket verildi.