Belediyeyi bir ayıptan kurtardıklarını belirten Başkan Türel, “Belediyeye işçi almak işin kolay tarafı. Ama alın terini ödemedikten sonra bir önemi yok. İşte, bedava elektrik, 100 bin kişiye iş yalanının sonucu bu. İşçimizi, Antalya’yı aldatanların borcunu bugün? biz ödüyoruz” dedi. 

Belediyede önceki dönem yapılan hukuksuz harcamalarla ilgili gereğini yapacağını belirten Türel, “Birileri eğer belediyedeki yaptığı hukuksuzlardan korumak için kendisini Ankara’ya Antalyalıları kullanmak suretiyle kaçmaya çalışıyorsa, hesap vermekten kaçış yok. Kaçtığınız yere kadar kovalayacağım” diye konuştu.

PROTOKOL İMZALANDI

Büyükşehir Belediyesi Kültür Salonu’ndaki protokol imza töreninde salonu dolduran işçiler Başkan Menderes Türel’i davul zurnalarla, alkışlarla karşıladı. Büyükşehir Belediyesi’nde kadrolu statüdeki işçi personelin önceki dönemden ödenmeyen alacaklarının ödenmesiyle ilgili protokole Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Birol Ekici ve Belediye İş Sendikası Başkanı Kemal Çavuşoğlu imza koydu. Protokolle, 2012-2015 döneminden kalan 2 özendirme ve 9 ikramiye tutarı olan 4 milyon 708 bin lira ile 2009- 2011 yılları arası fazla mesai tutarı olan 842 bin lira olmak üzere toplamda yaklaşık 5 milyon 500 bin liranın 1 Mayıs İşçi Bayramı’ndan itibaren çalışanlara bir peşin 5 taksitle ödenmesi imza altına alındı.

GERÇEK 1 MAYIS BAYRAMI

Törende işçilere seslenen Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Antalya olarak işçilerimizin, çalışanlarımızın 1 Mayıs Bayramı’nı 1 hafta öne çektik ve sözde değil, gerçek bir bayram yapıyoruz. Birileri 1 Mayısı yakıp yıkıp kutlar, birileri işçileri kandırarak, aldatarak kutlar. Biz ise işçimizin hakkını vererek kutlarız. Çünkü bizim için işçimizin emeği, alın teri mübarektir. Bize Hz. Peygamberimizin buyruğu “işçimizin hakkını alın teri kurumadan vermektir” Hadisinin gereğini yerine getirmek düşer. Bugün, işçimizin, çalışanımızın, memurumuzun hakkını gecikerek de olsa ödeme günüdür, dolayısıyla bizim için mutlu bir gündür” diye konuştu.

İŞÇİ ALMIŞLAR ÜCRETİNİ ÖDEMEMİŞLER

Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni büyük bir ayıptan kurtardıklarını ifade eden Türel şunları söyledi: “Bunu anlatmak bile insanı üzüyor, çünkü gerçekten Antalya adına üzücü bir durum, biz de bu kadarını sonradan gördük. Biz 2009’da görevi devrettiğimizde 4 bin olan personel sayısı 8 bin 600'a, yani iki katından fazlaya çıkarılmıştı. İşçiyi almışlar, ama işçinin hakkını ödememişler. Belediyeyi iş yapamaz hale getirmişler. Belediyeye işçi almak işin kolay tarafı. Ama alın terini ödemedikten sonra o işçinin işe alınmasının bir önemi yok. İşte, bedava elektrik, 100 bin kişiye iş yalanının sonucu bu.”

Seçimlerden önce vaatler sıralamanın kolay olduğunun altını çizen Başkan Türel şöyle devam etti: “100 bin kişiye iş demek kolaydır, sonra bir sıfır fazla konulmuş demek kolaydır. Ücretini ödeyemeyeceğin bir işçiyi almak nasıl bir yanlıştır, bunu sizlerin takdirine bırakıyorum. Ben belediye başkanıyım. 8 bin 600 aldığım personel sayısını yarın 18 bin 600’e çıkarabilirim. Her gün onlarca iş talebi geliyor. Ama maaşını ödeyemeyecek olduktan sonra bu kadar personel almanın ne anlamı var. Günü kurtarırsın. O personeli belediyeye işe alıyorum diye sevindiriyorken, maaşını veremiyorsan zulüm edersin. Emekten, insan haklarından, işçiden bahsederek sözde sosyal belediyecilik yaptıklarını söyleyenler, mesai bitiminde bunları unutup alemlerine dalmışlar. Çalışanın ne yiyip içtiğini bilmeden, maaşlarının ödenip ödenmediğini bile merak edip sormadan 5 yıl geçirmişler.”

VERGİ VE SSK BORÇLARINI DA ÖDEDİK

Önceki yönetimin işçinin maaşını ödenmediği gibi çalışandan yaptığı vergi ve SGK kesintilerini de ilgili kurumlara ödemediğini açıklayan Türel şu bilgileri verdi:

“2009-2011 dönemlerinde ödenmemiş toplam 10 milyon TL SGK primi ve 4 milyon TL Emekli Sandığı borçlarını yapılandırdık ve ödemeye başladık. İşçilerimizin ve çalışanlarımızın ücretlerinden kesilen vergiyi de ödememişler. Bunları da yapılandırdık ve ödemeye başladık. Artık Büyükşehir Belediyesi’nin Emekli Sandığı ve SGK borcu kalmamıştır. Bununla da kalmıyor, devamı var: Sadece çalışanlarımızın alacakları değil,sendika kesintileri de ödenmemiş. Biz 4 milyon TL sendika alacağı ödedik ve sendika borcunu 1.5 milyon TL’ye indirdik, inşallah bunu da bitireceğiz. Geçmiş dönemde taşeron olarak çalışmış ve işten ayrılmış olan güvenlik çalışanlarından toplam 186 kişiye kıdem tazminatı olarak 1.5milyon TL tutar ödemeyi de biz yaptık. Kalan taşeron işçi alacakları ödemesini de planlıyoruz. 2014-2015 dönemlerinde 68 kişi emekli edilmiş olup, bunun da 6.5 milyon TL tutarındaki emekli ikramiyeleri ödenmiştir. Göreve geldiğimiz Nisan 2014 tarihinde, geçmiş aylardan gelen ve ödenmemiş hizmet müteahhitleri borcu ve 4600 çalışan personele yaklaşık olarak 40 milyon TL borç ödemesi yapılmıştır.”

5.5 MİLYON LİRALIK ALACAK ÖDENMEYE BAŞLIYOR

Başkan Menderes Türel, imzalanan protokolle ilgili de şunları söyledi: “Bugün imzaladığımız protokole kapsamında; 2012-2015 döneminden kalan 2 özendirme ve 9 ikramiye tutarı olan 4.708.000 TL ve 2009- 2011 Yılları arası fazla mesai tutarı olan 842.000 TL, yani toplamda yaklaşık 5.500.000 TL rakamı 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda siz çalışan kardeşlerimize ödemeye başlıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun.”

KANDIRMAYIZ YALAN SÖYLEMEYİZ

2014 seçimlerinden bu yana hem 19 ilçede hizmete başladıklarını, hem de yatırım yaparken borç ödediklerini anlatan Türel, “ Geçmişten gelen borç ve hacizlerden dolayı bütün banka hesapları ve gelirleri kilitlenmiş bir Belediye’ye devralmamıza rağmen çalışanlarımızın maaşlarını ve ikramiyelerini aksatmadan ödedik. Belediyemiz bizden önce 5 ilçeye, 2 bin kilometre karelik bir sahaya 8 bin 600 personelle hizmet veriyordu. Biz ise hizmet sahamız 10 katına çıkmasına rağmen, 7 bin 400 personelle yani yüzölçümümüz 10 kat artmasına rağmen geçmişteki personel sayımızdan daha az sayıdaki personelle hizmet ediyoruz. Dolayısıyla personel sayısında artışa gitmedik, hatta tasarruf ettik. Eğer biz de Antalya’nın trilyonlarını siyasi amaçlarımıza peşkeş çekmeye çalışsaydık, eğer biz de insanları istismar edip oy avcılığı yapmaya kalksaydık, 30-40 bin personel alır, hizmet yapamaz, yatırım yapamaz hale gelir, birkaç kaldırım yaparak Antalyalıları kandırırdık. İşçimizin ücretini de ödemeden devam ederdik. Ama biz bunu yapamayız, yapmayız. Çünkü Allah’tan korkarız. Biz insanımızı kandıramayız, yalan söyleyemeyiz” şeklinde konuştu.

“Ben işçimi çalışanımı da Antalyalıyı da kandırmamam” diyen Türel sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben işçimin hakkını ödemeden onu çalıştırma vebalini üstlenemem, Ben önce en iyi hizmet vereceğim, yatırım yapacağım, Antalya’nın da belediyemizin de geliri artacak ve sonra zaten fazlasıyla yeni iş sahası açılacak. Hem Antalyalı kazanacak hem de benim işçim kazanacak. Bizim anlayışımız budur. Üzerimden büyük bir yük kalkmasından çok mutluyum.”

ANTALYA’YI ALTADANLARIN BORCUNU BİZ ÖDÜYORUZ

Protokolle işçilere ödenecek haklarının hemen hemen tamamının önceki dönemden kalan borçlar olduğunu vurgulayan Başkan Türel, şöyle seslendi: “Yani bütün Antalya duysun! İşçimizi, Antalya’yı aldatanların borcunu bugün? biz ödüyoruz. Bu vesileyle Antalyalılara ve işçi kardeşlerimize şunu da söylemek istiyorum. Bir kez daha aldanmayın. Desteksiz atışlar başladı. Herkese bedava elektrik dönemi tekrar başladı. Asgari ücreti 1500 liraya çıkaracağız diye gelenlere Büyükşehir Belediyesi’nin yıllarca ödenmeyen borçlarını hatırlatın. İşte Halep oradaysa arşın burada. Her şey ortada, ne söylenmiş, ne yapılmış ortada. Kimse bir kez daha aldanmasın. Türkiye’de 1970’lerde çaya, buğdaya yüksek fiyat verme yarışı vardı. Bu yarış sonucu devlet battı, ülke 70 cente muhtaç hale geldi ve darbe oldu. 1990’larda 2 anahtar vereceğiz diye halkı kandırdılar, sonra da 2001’de devlet maaş ödeyemez hale geldi, IMF’ye muhtaç oldu. Eskiden kaşıkla verilirdi, kepçeyle alınırdı, hem ülke geri kalırdı hem de herkes yoksullaşırdı. Marifet ülkeyi hizmetle, yatırımla ileri götürüp, iş sahası açıp, istikrarla gelişmeyi sağlamaktır. Şimdi birisi 1500 diyor, birisi 1800 diyor, açık artırmaya çıkarmışlar. Nasıl yapacaksınız deyince vergi almayacağız diyorlar. İyi de vergi dediğiniz 70-80 lira, 1500, 1800 nasıl olacak? Çok sıkışınca israfı önleyeceğiz diyorlar. İsrafın ne olduğunu gelsinler geçen dönemki Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne baksınlar. Asıl israf Antalya’daydı. Dillerine Cumhurbaşkanlığını dolamışlar. Orada hiç olmazsa 100 yıl, 200 yıl kullanılacak bir eser var. Antalya’da belediyeye verdikleri zararla kaç bina yapılır, peki ortada ne var? Geçen dönem ödenmeyen işçi maaşları var. Başka hiçbir şey yok.”

KAÇTIĞINIZ YERE KADAR KOVALAYACAĞIM

Türel sözlerini şöyle sürdürdü: “Belediyenin imkanları nerelerde harcanmış geldik gördük. Onlarla ilgili hukuki olarak gerekeni yapıyoruz. Birileri eğer belediyedeki yaptığı hukuksuzlardan korumak için kendisini Ankara’ya Antalyalıları kullanmak suretiyle kaçmaya çalışıyorsa, hesap vermekten kaçış yok. Kaçtığınız yere kadar kovalayacağım, hesabını soracağım diyorum. Bunu sizin adınıza soracağım, milletimiz adına soracağım. Belediyenin paralarına bakıyorum festivallere harcarmış, siyasi rant uğruna bir sürü para harcanmış. Devlet büyüklerine hakaret ettirmek için, milyarlarca lirayı faaliyet diye birilerine ödemişler. Bir Müdüre iki sekreter bir şoför tahsis edilmiş. Sabah kaçta gelirseniz gelin, canınız ne zaman isterse gidebilirsiniz demişler. Belediye keyif yapmış, işçi alacağını alamamış. Belediyeye iş yapanları da kötü alıştırmışlar. Göreve geldiğimizde gördük ki, Belediye para ödemediği için adeta bir kuruşluk malı on kuruşa satılıyor. İster al ister alma diyenlere boynumuzu bükmedik, dik durduk. İsraf, hortum nerede, işte burada. Ortada bir eser var mı? Uç tane kaldırım var. Allah korkusu var mı? Yok. Milleti küçük gördükleri için, bu millet nasıl olsa anlamaz dedikleri için, hesapsız kitapsız vaatlerde bulunuyorlar. Proje yarışı yok, ortada bir proje yok, şu eseri yapacağız, şöyle kaynak bulacağız yok. Sadece halkı kandırmaya dönük boş vaatler var. İnsan siyasetin seviyesinden utanıyor. “

ONLAR ADINA ÖZÜR DİLİYORUM

“Büyükşehir Belediyesi olarak hizmet veriyorsak, yatırım yapıyorsak, bunu işçi kardeşlerimizin emeği sayesinde yapıyoruz” diyen Başkan Türel, “Ben şantiyeleri dolaşan, işçilerimizin çalışma şartlarını yakından gören bir kişiyim. Millete hizmet yolunda uyumanın, durmanın, dinlenmenin haram olduğunu, bu yolda zaman ve mesai mefhumunun olmadığını bilerek çalışıyoruz. Bizimle birlikte Antalya Büyükşehir Belediyesi camiasında çalışmakta olan, buradan evine rızık ve ekmek götüren bütün cefakar, fedakar yol arkadaşlarıma, emekçi kardeşlerime ne kadar teşekkür etsem azdır. Bu ücretlerin ödenmesinin bugüne kalması Belediye adına ayıptır. Bu ayıp esasen önceki döneme aittir. Ama onların ayıpla işi olmaz, onlar adına da işçi kardeşlerimden ben özür diliyorum. Bundan sonra Büyükşehir Belediyesi elemanı olmak, işçisi olmak artık bir gurur vesilesi olacaktır. Bundan sonra işçimizin hakkı zamanında ödenecektir. Bundan sonra işçilerimizin çalışma şartları da sürekli olarak iyileştirilecektir.”

BOŞ VAATTE BULUNMAM

Bugüne kadar yapamayacağı hiç bir taahhütte bulunmadığının altını çizen Türel, “Ne söz verdiysem yaptım. Diğerlerinin yaptığı gibi yalan söylemem, boş vaatlerde bulunmam. Bizim sloganımız her zaman az laf çok iş olmuştur. Birileri konuşur, biz yaparız. Herkes bilsin ki, bizim için emek hakkı mübarek bir haktır ve bu hakkın karşılığını en iyi şekilde vermek bizim boynumuzun borcudur. İmkanlarımız geliştikçe işçimizin hakları da gelişecektir. Bütün işçilerimize emekleri için, hizmetleri için sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Allah kazasız, belasız çalışma, ailecek sağlıkla, afiyetle uzun ömür versin. Allah bize de her zaman işçimizin, personelimizin hakkını en güzel şekilde vermeyi nasip etsin. Bütün işçi kardeşlerimin, personelimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı şimdiden kutluyorum.”