Ulaşım esnafına seslenen Başkan Türel, vatandaş memnuniyetinin önemini vurgulayarak, “İşinizde halkın memnuniyeti söz konusu olmazsa inanınız bindiğiniz dalı kesmiş oluyorsunuz. Vatandaşı memnun etmeyecek bir anlayışla hareket etmek sürdürülebilir değildir” dedi. Sözde değil özde esnaf dostu olduğunu da vurgulayan Türel, “Esnafın kazanması benim önceliğimdir” diye konuştu.
Büyükşehir Belediyesi, ulaşım esnafı için kişisel gelişim eğitimi düzenledi. Cam Piramit’te Türkiye’nin en ünlü kişisel gelişim uzmanı ve yaşam koçlarından Şaban Kızıldağ tarafından verilen eğitime esnafla birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de katıldı. Türel, ulaşım esnafının yoğun ilgi gösterdiği eğitimden önce ulaşım esnafına sesledi. Ulaşım esnafına, “mesai arkadaşlarım” diyen Başkan Türel, “Çok önemli bir görevi ifa ediyorsunuz. Antalya’nın toplu ulaşımında halkımızı taşıyarak son derece hayırlı bir hizmeti ifa ediyorsunuz. İnancımız gereği insanın hayırlısı insana faydalı hizmetler yapandır. Sizlerle birlikte bu yolculuğa çıkma konusunda zerre kadar tereddüt etmedik. Hep esnafımızla omuz omuza kol kola yürüyeceğiz dedik. Sizlerden en önemli beklentimiz samimiyet ve karşılıklı güven duygusu. Arada güven olmazsa, maalesef yolun sonunda güzel bir şekilde hedefe varmak varken sıkıntılar söz konusu olur. Ama biz size inanıyoruz, güveniyoruz” dedi.
ESNAFIN KAZANMASI ÖNCELİĞİMİZ
Sözde değil özde esnaf dostu olduğunu vurgulayan Türel şunları söyledi: “Kürsülerde esnaf dostuyum deyip inmek kolaydır. Ama bu kürsüde söylediklerinizin gereğini yapmak gerekir. Ve işte şoförler odamızla, servisçiler odamızla, ulaşım esnafı olarak ve otobüsçüler odamızla kol kola yürümek istiyoruz. Zaman zaman servisçiler odası, şoförler odası ile bu birliğimiz ve beraberliğimiz eleştirilere de neden oluyor. Büyükşehir Belediye Başkanı oda başkanlarının ağzına bakıyor deniyor. Evet, kimin ağzına bakacaktım. Bu esnafın temsilcisi kim ise ondan gelecek görüşlere itibar ederim. Ne zamana kadar? Ta ki esnafın üstünden geçinmeye çalışan oda başkanları olursa işte ona da bir dur derim. O zaman meseleyi maalesef sürdürülebilir götürebilme şansınız olmaz. Onu da sizin adınıza yaparım. Biz attığımız her adımı sizin için atıyoruz. Ben bu sistemde siz memnun olmazsanız, bu sistemin sağlıklı yürümeyeceğini çok iyi biliyorum. Elbette ki esnaf kazanacak. Esnaf kazanacak ki vatandaş memnun olsun, esnaf tarafından kötü muameleye maruz kalmasın. Dolayısıyla esnafın kazanması benim önceliğimdir.”
ZAMAN DOĞRUNUN İLACIDIR
Atılan doğru adımların daha sonradan daha iyi anlaşıldığına dikkat çeken Başkan Menderes Türel şöyle devam etti: “Akıllı kart uygulamasına geçeceğimde hepiniz bana karşı cephe aldınız. Ve hiç hakkım olmayan iftiralara maruz kaldım. Mevcut kart sisteminin gizli sahibi olduğuma kadar bu iftiraların boyutu maalesef acımasızca devam etti. Ne oldu gün geçti devran döndü. Bana gizli ortağı dediğiniz şirkete benden sonra birileri trilyonları belediye kasasından, milletin kasasından ödedi. Şimdi o paraları geri almak için ben gayret ediyorum. Sonuçta zaman geçti. Seçimi kaybettikten ve araya bir 5 sene girdikten sonra hepiniz oda başkanlarınızla geldiniz. Aman başkan bize akıllı kart uygulamasını yeniden getir dediniz. Ne oldu? Zaman haklıyı ve doğruyu gösterir. Ve durmuş saat bile günde iki defa doğruyu gösterir. Zaman doğrunun ilacıdır. O kadar bana haksızca eleştiriler yapılmasına rağmen akıllı kartı yüzünden daha sonra bunu en şiddetli bir şekilde siz ister hale geldiniz. Çünkü kullanınca faydasını gördünüz. Raylı sistemde de başıma geldi. İşte ben o yüzden diyorum Antalya kazanacaksa ben kaybetmeye razıyım diye. Doğru olduğuna inandığım bir şey bugün anlaşılmayabilir ama bir gün anlaşılır. O yüzden de doğru olduğuna inandığımdan vazgeçmem. Bugün anlaşılmasam önemli değil ama bir gün anlaşılacağıma eminsem o yoldan beni kimse alıkoyamaz.”
ÖZEL STATÜLÜ KAMU GÖREVLİSİSİNİZ
“Siz aslında her biriniz özel statüde bir belediye görevlisisiniz” diyen Türel, şunları aktardı: “İşinizde ne kadar başarılı olursanız bu en çok size fayda sağlar. İşinizde halkın memnuniyeti söz konusu olmazsa inanınız bindiğiniz dalı kesmiş oluyorsunuz. Vatandaşa her yaptığınız kötü muamelenin karşılığı size negatif olarak döner. Ve vatandaş memnun olmazsa, toplu ulaşım araçlarından uzaklaşırsa, zarar eden bir sistemle bunu götürebilmemiz mümkün mü? Zarar eden bir sistemi taşıyabilmeniz mümkün mü? Bu kötü muamele vatandaş nezdinde farklı arayışlara vesile olur. Ticaretin kuralı kar eden dükkan büyür, zarar eden dükkan kepenk kapatır. Onun için ben sizin kazanmanızı sizden çok istiyorum. Her gün sizin hesabınızla yatıp kalkıyorum. Kimin ne kadar kazandığını tek tek biliyoruz. Sistemin sizin zarar etmeniz üstüne devam etmeyeceğini en iyi ben biliyorum. Ticaretin içinden geliyorum. Ha belediye kendi otobüsüyle zararına taşır. Belediyenin kar etmek gibi bir derdi yok. Belediye hizmet sektörüdür, bizim kârımız vatandaş memnuniyetidir. Ama sizin karınız hem akşam eve gidiyor iken götüreceğiniz ekmek hem de vatandaş memnuniyetidir. İkisinden biri olmazsa diğeri olmuyor. Vatandaş memnun olmazsa ekmekten de olursunuz. Otobüs sahibi esnafımız şoförünü vatandaşa en iyi hizmeti verme konusunda ikna edemezse en büyük zarar onun.”
HEDEF GÜNDE 500 BİN KİŞİ
Bugün Antalya’da 330 bin kişinin toplu ulaşımdan faydalandığını belirten Başkan Türel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Otobüs sistemine geçtiğimizde daha aşağıdaydı. Şimdi 330 binlere geldi. Antalya’da bugün toplu ulaşımda taşımamız gereken vatandaş sayısı 500 binin üstünde olmalıdır. Bunu sizlerle başaracağız, bu konuda zerre kadar tereddüdüm yok. Müşterinin velinimet olduğunu unutmadan, otobüse binen her kişinin bizim ekmeğimiz olduğunu hatırlayarak, bu sorumlulukla çalışmalıyız. Zannediyor musunuz ki sizler bizim getirdiğimiz kurallara uymadığınızda keyif alıyoruz. Ama bu konuda disiplini tutturamazsak bir kişiye istisna gösterirsek 500 kişi aynı hatayı yapmaya başlar.”
KURALLARA UYMAYANA TAVİZ YOK
Kurallara uymayanlara taviz gösterilmeyeceğinin altını çizen Başkan Türel, “Hattını kaçırmış kimse bana gelmesin. O hattını kaçıran otobüs yüzünden yüzlerce vatandaş onu durakta bekliyor. Vatandaşı yaşlı diye almamış, niye bedel ödemiyor. Yarın siz de 65 yaş üstü olacaksınız. Yazık değil mi? Daha ilkokul yıllarında yaşlılara yerimizi vermemiz için eğitiliyor iken şimdi para vermiyor diye onu durakta bırakıyoruz. Açık konuşuyorum insanlığa sığmaz. Ben o teyzeleri amcaları gördüğümde koluna giriyorum gideceği yere kadar götürüyorum. Devletimiz bunun için de bir bedel ödüyor, az ödüyor çok ödüyor ama bir bedel de ödüyor. Bunu farklı yöntemlerle geliştirilmesi elbette mümkün. Şimdi bununla ilgili de çalışıyoruz. Ankara’da da bununla ilgili çalışma var. Bu işin olmazsa olmazı müşteri memnuniyeti. Eğer müşterileri memnun edemezsek o müşteriler sizin arabalarınıza binmezse zarar edersiniz. Bu iş yabancıların dediği gibi “Win win” yani kazan kazan esasına göre yürümeli. Ama biz bir taraftan sizi bu kadar düşünerek hareket ediyor iken siz bizi düşünerek hareket etmezseniz o yolun sonu karanlık arkadaşlar. Ben yolumuz aydınlık olsun diyorum. Bunun için sabrediyorum. Bunun için her türlü kaybedersem razıyım diye riski göze alıyorum. Nedeni, sizinle sonuna kadar bu yolculuğa devam etmek istediğimden.”
MALİYETİNİZ AZALDI
Antalya’nın minibüsten otobüse değişimi toplu ulaşım esnafı sayesinde Türkiye’de, en sorunsuz geçiren şehir olduğunu belirten Türel, şöyle konuştu: “Ben hepinize teşekkür ediyorum. Hepinizden Allah razı olsun. Hakkınızı da teslim ediyorum. Bu sizin sayenizde oldu. Ve ben bunu örnek diye gittiğim şehirlerde anlatıyorum. Antalya esnafı sayesinde biz bu dönüşümü başardık diyorum. Bir devrimdir.”
DERDİMİZ HERKESİ SİSTEMİN İÇİNE DAHİL ETMEK
Dünyanın hiçbir yerinde artık dolmuşla taşımacılık diye bir şey kalmadığını vurgulayan Başkan Menderes Türel şöyle devam etti: “Siz kendinize dolmuş şoförlüğünü mü yakıştırıyorsunuz, otobüs şoförlüğünü mü yakıştırıyorsunuz. Dolmuş sahibi olmak mı güzel, otobüs sahibi olmak mı? Dolayısıyla artık bu sistem dünyada böyle. Amacımız daha çok yolcuyu taşımak. Bakın bu değişim sürecinde sizden gelen her isteği kabul ettim. Süreyi 3 defa uzattık. Sonra baktım ki bu süre uzatma talebinin sonu 50 sene sonraya kadar gidecek bir yerde durdurmamız gerekirdi. Ama süreyi kaçırana da hadi güle güle, sistemde yoksun demedik. Hala gelen varsa alırız. Bizim derdimiz kimseyi ötelemek dışarı atmak değil. Herkesi sistemin içine dahil etmek. Kim geliyorsa bugün de gelsin yarın da gelsin. Ama ona da kanuni bir süre var. 6 aydan fazla olmuyor, o bizim elimizde olan bir husus değil. Ama kanun ne kadar izin veriyorsa o kadar zaman içerisinde buyurun gelin dedik.“
400-500 OTOBÜS ALABİLECEK GÜCÜMÜZ VAR
“Derdim bu işten para kazanmak değil, bu işten belediyeye bir gelir sağlamak değil, benim derdim vatandaşı en iyi şekilde taşıyacak bir sistem kurmak” diyen Başkan Türel, “Şimdi inşallah sizi para kazanır halede getireceğiz. E o zaman plaka değerleri ne olacak. Araç sahiplerine helali hoş olsun ama bir şeyin değeri nasıl artar müşteri memnuniyeti ile artar. Bunu sağlarsanız kazanan siz olursunuz. Sonuç itibariyle bugün 400-500 otobüsten bahsediyoruz. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 400-500 araç alabilecek ekonomik gücü var. Ama ben bir gün bile bunu düşünmedim, düşünmüyorum, düşünmeyeceğim de. Yeter ki siz müşteri memnuniyetini sağlayın ama müşteri memnuniyeti olmazsa bu böyle devam etmez ifadelerini kullandı.
SİZİ TAKİP EDİYORUM
Ulaşım esnafından araç içinde siyaset yapmamalarını isteyen Başkan Türel, şunları dile getirdi: “Şunu da söyleyeyim farkındaysanız 16 Nisanda referandum var az önce Servisçiler Odası’ndaydım. Referandumla ilgili kanaatlerimi paylaştım. Ama burada bu konulara girmedim. Neden girmedim. Arabanın içinde siz de siyaset yapmayın diye. Benim ipad’den her arabayı anında takip ediyorum. Plakasına bastım mı. Biri sizi gözetliyor yani haberiniz olsun. Aynı zamanda şoförün konuşmalarını da duyuyorum. Şimdi başkan diyor ki, telefon sistemi kuracağım. Onu da kurarsa anında şoförlere kardeş siyaset yapıyorsun yapma diyeceğim. Şuanda biliyorum yani kimin ne konuştuğunu da duyuyorum. Her şeyi de takip ediyorum. Neden? Sistem düzenli yürüsün diye arkadaşlar. Yoksa sizi takip edecek kadar boş vaktim yok. Boş vaktimde bakıyorum. Ne oluyor ne bitiyor, arabanın içinde. Acaba vatandaş memnun mu?”