Baykal, "İnsanlara iftira etmek için, durduk yerde Sayın Başbakan'ı suçlamak için bunu söylemiyorlar. Herkesin söylerken bir dayanağı, bir gerekçesi var. Hepsi önemli, hepsi ciddi. Ben daha parmağımla işaret etmedim, Sayın Başbakan'ı, henüz etmedim" dedi.
‘GEREĞİNİ YAPMAK LAZIM’
Deniz Baykal, Antalya'nın Elmalı İlçesi'ne seçim çalışmasına gitmeden önce Konyaaltı Caddesi'ndeki evinin önünde açıklama yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı, Baykal'a ait olduğu iddia edilen kaseti izlerken çekilen görüntüleri izlediği' açıklaması sorulan Deniz Baykal şunları söyledi:"Her gün, her yerden bu konuda yeni bilgiler bulgular ortaya çıkıyor. Öyle anlaşılıyor ki bu ciddi bir konudur ve gereğini yapmak lazımdır. Dün Sayın Genel Başkan'ın yaptığı açıklamalar da bunu doğrulamıştır. Bunun önemini bir kez daha vurgulamıştır. Öyle anlaşılıyor ki Türkiye'de saygı değer insanlara bunu göstermişler. Böyle bir şeyi yok demek mümkün değil, izah edilmesi lazım."
‘KALDIRILMASI HUKUK
MÜCADELESİYLE OLDU’
Deniz Başkan, konunun birinci derece muhatabı olarak işaret ettiği Başbakan Erdoğan'ın bu doğrultuda hiçbir gayet sergilemediğini, işi yuvarlak suçlamalarla geçiştirmek istediğini savundu. Başbakan Erdoğan'ın, "Ben kaldırılmasını yarım saat sonra, hemen derhal servisten kaldırılmasını istedim. Bunu yapan insan bunu yaptırabilir mi?" dediğini hatırlatan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bu ikisi ayrı bir konu. Yarım saat sonra kendi çevresine kaldırılmasını söylemiş olabilir. Ama bunun kaldırılması bir hukuk mücadelesiyle oldu. Dün de bu konu açıklandı. Günlerce bu mücadeleyi verme zorunluluğu doğdu ama asıl önemli nokta bu değil. O kasetin kaldırılmasını istemiş olması Sayın Başbakan'ın bir süre sonra kullanmasına engel olmadı. Meydanlarda kullandı. Şimdi pekala bir insan hem kasetin hazırlanması talimatını verebilir, hem kaseti servise sokturabilir hem de sureti haktan gözükmek, bu konudaki kirli tezgahın kendisiyle ilgili olmadığı izlenimini vermek için böyle konuşmuş da olabilir. Öyledir demiyorum, öyle konuşmuş da olabilir. O nedenle 'Yarım saat sonra kaldırılmasını istedim, arkadaşlarıma söyledim' diyerek bu konudaki sorumluluğun ortadan kalkması sağlanamaz."
'KİN, NEFRET VE İNTİKAM İÇİNDE DEĞİLİM'
Süreci şahsi mesele olarak görmediğini ve hiç kimseye de kin, nefret ve intikam duyguları içinde olmadığını anlatan Baykal, eşiyle birlikte Başbakan Erdoğan'a yaptığı 'geçmiş olsun' ziyaretini anımsatarak, şöyle dedi:"Kendisine geçmiş olsun demiştim. Bunu yapmama engel bir ruhi tepkim yok. Ama bu Türkiye siyaseti için önemli bir konudur. Türkiye'deki siyaset yöntemlerinin niteliğiyle ilgili neyin olabileceğinin, neyin olamayacağıyla ilgili büyük sınavdır. Türkiye bunu aşarsa demokrasi ve saygın bir siyaset bakımından mesafe almış olur."