Siyasetin zirvesindeki sert dilin ekonomik ve sosyal sorunlar ile yolsuzlukların üzerini kapatmak için kullanıldığına dikkat çeken Budak, "Gerilim siyaseti, kadın cinayetlerine karşı Devletin tavrının adli önlemlerin dışına çıkmaması, kadın erkek eşitliğini kabul etmeyen söylemden vazgeçilmemesi, kadının sosyal yaşamdaki yerini geliştirmeye değil, kısıtlamaya dönük kültürün yarattığı ortam sonucunda iki ayda 55 kadın cinayeti gerçekleşmiş olması karşısında isyan ettiğimi haykırıyor ve bugün Türkiye'de erkeklik kültürünün yüz karası bir kültür haline geldiğini ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.
8 Mart'ın dünya kadınlarının yüzyılı aşan büyük mücadelesinin sembolü olduğunu hatırlatan Budak, şunları söyledi:
"1908'de Amerikan tekstil işçilerinin greviyle başlayan kadın hareketi hızla Avrupa'ya yayılmış, Avrupa ülkelerinde kadınlar grevler ve gösterilerle hak taleplerini yükseltmişlerdir. Kadınların sivil örgütlenmesi olan Uluslararası Kadın Konferansı 4. Toplantısı 8 Mart 1914'de yapılmış ve Birleşmiş Milletler de 1977 yılında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlanması kararını almıştır. Dolayısıyla bugün Amerika'dan Avrupa ve Asya'ya kadar dünyanın her yerinde 8 Mart kutlamaları, aslında kadınların büyük hak, özgürlük ve onur mücadelesinin sonucudur."
Türkiye'nin kadın hakları konusunda diğer İslam ülkelerine göre çok daha ileride olduğunu aktaran Budak, "Her şeye rağmen Türkiye kadın haklarında İslam ülkeleri içinde en iyi durumdaysa bunu Atatürk'e borçluyuz. Ancak, bugün geldiğimiz noktada, kadınların eteğiyle uğraşan, kürtaj hakkını kısıtlayan, kadına yalnızca annelik görevini uygun gören anlayışla kadına bakışta geri gidilmeye başlanmıştır. İslam ülkelerinde ise kadın hak ve özgürlükleri geri durumdadır ve IŞİD gibi hareketlerin yayılmasıyla ürkütücü gelişmeler de yaşanmaktadır. Bu nedenle Türk kadınlarının yalnızca kendileri için değil, bütün dünyada ve özellikle İslam ülkelerindeki kadınlar için hak, özgürlük ve onur mücadelesi bayrağını yükseltmeleri gereklidir" diye konuştu.
Tüm kadınlara çağrıda bulunan Çetin Osman Budak, "Bu nedenle bugün 8 Mart Kadın Günü kutlarken, bütün kadınlarımızı, her tür siyasi düşünce ayrılığını bir kenara bırakarak bu hak, özgürlük ve onur mücadelesine katılmaya çağırıyorum. Kadına dönük şiddeti nefretle kınıyor ve bu konuda mücadeleyi her ortamda sürdürme sözü veriyorum" ifadelerini kullandı.