CHP Genel Merkezi tarafından, '100 yılın en büyük yolsuzluk operasyonu' olarak nitelendirilen 17 ve 25 Aralık soruşturmalarının üstünün kapatıldığını savunarak, il başkanlarından, üzerinde 'Adaletin Kara Günü' yazılı siyah çelengin adliye önlerine bırakılmasını istedi.
Antalya'da siyah çelenk bulunamayınca örgüt, siyaha en yakın renk olarak koyu lacivert renk tercih etti. İl Başkanı Cavit Arı'yla birlikte çok sayıda partili, ilçe başkanları, CHP'li belediye meclis üyesi, eski il başkanlarının katıldığı çelenk bırakma eylemine, CHP Antalya milletvekilleri Osman Kaptan, Yıldıray Sapan ve Gürkut Acar da destek verdi.
KARARA İTİRAZ
Antalya'daki eylemde ayrıca partililer kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara da Yetkili Sulh Ceza Yargıçlığı'na gönderilmek üzere Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nda itiraz etti ve itirazın kabulü ile gereken davanın açılmasına karar verilmesini istedi. Milletvekilleriyle birlikte partililerin tek tek imzalayarak verdiği dilekçede, dönemin bakanları Zafer Çağlayan, Muammer Güler, bakanların oğulları, işadamları ve çeşitli düzeyde kamu görevlilerinin şüpheli olarak yer aldığı soruşturmada gerçeğin ancak kesinleşmiş yargı kararıyla ortaya çıkacağı belirtilerek, "İtirazımıza konu olan kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar bu yolu kapatmaktadır" denildi.
17 Aralık soruşturmasının bu şekilde sonuçlanmasından Türk yargısı ve siyasetinin büyük töhmet altında kalınacağının savunulduğu dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
"Bunun sorumlusu başta yargı olmak üzere konuya müdahil olmayan yurttaşlar olacaktır. Bir vatandaş olarak suçlamadan derin zarar görmüş durumdayım. Hukuk devleti, yargı bağımsızlığı kavramları onarılması çok zor olacak şekilde zarar görmüştür. Halkın hukuka güveni iyiden iyiye sarsılmıştır. Bu güveni yeniden tesis etmek sayın hakimliğimizin görevleri arasında bulunmaktadır."