CHP Antalya Milltevekili Cavit Arı, yaptığı Genel Kurul Konuşmasında, “EXPO 2016, 2010 yılında başlayan bir Antalya serüveniydi. Olimpiyatlar ve dünya kupası ardından en büyük organizasyon olarak kabul edilen 160 yıllık EXPO tarihinde ilk kez Türkiye'de düzenlenecekti. Antalya kenti dinamiklerinin yoğun çabası ve mücadelesiyle 23 Kasım 2011 tarihinde Antalya EXPO mücadelesini kazandı ve 2016 EXPO düzenlemesi Antalya'ya verildi.
Tabii ki bu kazanım Türkiye'miz ve Antalya'mız adına önemli bir kazanımdı çünkü EXPO tarihi geçmişiyle önemliydi. EXPO geçmişinde, örneğin dünyanın ilk EXPO'sunda 1851 yılında Londra'da ünlü Crystal Palace, 1889 yılında Paris'te Eyfel Kulesi, 1958'de Belçika Brüksel mimarisinin sembolü hâline gelen izotoplar, bu örnekler anlatıldığında Antalya halkı heyecanlanmıştı.
Çiçek ve çocuk temalı botanik EXPO 2016, gençler ve çocukları hedef alan, gelecek nesiller için yeşil bir dünya anlayışıyla başlamıştı. Hedefleri ise uluslararası tanıtıma katkı sağlamak, ulusal ve uluslararası çevre problemlerini ortaya koymak ve alternatif enerji kaynaklarına dikkat çekmek, kentsel alanda yeşil yaşam alanları yaratmak, eko ve yeşil turizmi desteklemek, kente yeni altyapı kazandırmak, kentin ekonomik gücünü artırmak, tarımsal potansiyeli ve endemik zenginliğimizi dünyaya tanıtmak. Bunlar kâğıt üzerinde yazılı olan güzel hedeflerdi ancak EXPO hakkını Antalya kazandıktan sonra maalesef beklenen başarı sergilenemedi çünkü devreye siyasi hırs girdi. Çünkü devreye iktidarın her şeye ben hâkim olurum anlayışı girdi. Önce kanun lazımdı ancak tam bir yıl sonra çıkarılabildi. Kanun çıktı, bu sefer de sürecin başından itibaren katkı koyanlar devre dışı bırakıldı, yok sayıldı. İlk başta proje maliyeti 180 milyon, katılımcı olabilecek ülke sayısı 100, ziyaretçi sayısı en az 8 milyon olarak ifade edilmişti. Tabii ki böyle projelerde ilk yapmanız gerekeni yaptınız ve EXPO'yla ilgili her türlü ihale ve alım işi Devlet İhale Kanunu'yla kamu alım hükümlerinden muaf tutuldu. Bu durum da tabii ki kafalarda soru işareti bırakmadı değil. Sonuçta o dönemki Tarım Bakanlığının açıklamasına göre 1 milyar 720 milyon TL'ye gerçekleşti yani ilk başta ifade edilen 180 milyon bedelin neredeyse 9 katı bir paraya mal edildi. Devlet İhale Kanunu'yla kamu hükümlerinden muaf tutulması bu sonuçta etkili olmuş mudur diye düşünmeden geçmek mümkün değildir.
Tüm bunlara rağmen, zar zor yetiştirildi ve hatta resmî açılışta dahi eksikleriyle açılabildi. Maalesef daha başlangıçta ölü doğum oldu. Peki ne mi oldu? Tam bir fiyasko. Katılımcı ülke sayısı çok düşük, pek çoğumuzun adını ve yerini dahi bilmediğimiz ülkelere üste para verilerek davet yapıldığı iddiaları oldu ancak 16 ülke katılabildi. Fuar geliri hedeflenen 300 milyon iken 20 milyon TL olabildi, neredeyse yüzde1'i. Ziyaretçi sayısı da 5 milyon yabancı, 3 milyon yerli turist olarak planlanmış iken ancak 4 milyon ziyaretçi. Hemen hemen hepsi Türk ve çoğunlukla ücretsiz konser izleyicileri. EXPO hayali böylece siyasete alet edildi, beceriksizlik kurbanı oldu ve ranta teslim edildi. Aksu ilçemiz sınırlarında 1.200 dönüm birinci derece tarım alanı kullanılamaz hâle getirildi. Bilinen şekliyle o tarihte sadece imalata harcanan 1 milyar 720 milyon yani 610 milyon dolar, bugün itibarıyla 4 milyar 200 milyon heba edilmiş oldu. Geçen yıl Tarım İl Müdürlüğü tarafından düğün yeri olarak kiralamalar yapılarak dünyanın en pahalı düğün salonu unvanını aldı. İşte, bir beceriksizliğin tipik örneği; her şeyi siyasallaştırmak gayretinin yarattığı tablo. Diğer kurum harcamalarıyla yaklaşık 5 milyar yani -eski parayla- 5 katrilyonluk bir ölü yatırım.
Şu an Antalya halkının gözü önünde duran bir enkaz vaziyetinde. Sayın yetkililer, bu alan ne olacak? Bu kadar yapılan millî servet heba mı olacak? Kim nasıl kullanacak belirsiz, acı manzara ortada. Hiç olmazsa bu saatten sonra daha bilimsel bir değerlendirme yapılmalı, kentin önde gelen kurumlarının da görüşü alınarak; örneğin, tarım ve teknolojinin buluştuğu bir bilişim merkezi dâhil çeşitli seçenekler araştırılıp bulunmalıdır.
Ülkemizin gelecekte gerçekleştirebileceği uluslararası organizasyonlara ışık tutması amacıyla EXPO 2016 Antalya'ya ait tüm sürecin öncesi ve sonrasıyla araştırılması, kamu zararının ortaya çıkarılması ve geleceğe yönelik bir ders alınması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisince araştırma açılmasında fayda bulunduğunu ifade etmek istiyorum. Kamu kaynaklarının doğru kullanılması adına konuyu gündeme bir kez daha taşımak istedim.” dedi.