Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, yaptığı açıklamada "İntiharların sebebi falezler değildir. İntihara teşebbüs edenler için bulundukları her yer tehlikelidir. Falezlerin çok tehlike arz eden bölgeleri uygun korunaklarla (ahşap bariyer) korunmaktadır. Yetersiz olan bölgeler gözden geçirilip uyarı levhaları, gece aydınlatmaları gibi önlemler alınabilir. Falezler duvarlarla çevrilemez" dedi.
Falezlerin Antalya'nın önemli kimlik özelliklerinden biri olduğuna işaret eden Kurt, şunları kaydetti: "Antalya, ortalama kalınlığı 250 metre olan ve 650 kilometrekarelik bir alanı kaplayan traverten bir plato üzerinde kurulmuştur. Üç basamaklı bu plato, denize 2 bin 535 metre yüksekliğinde dik falezlerle ulaşır. İki plaj arasındaki bu falezler üzerine kurulmuş olması Antalya'nın en önemli doğal kimlik özelliklerinden birini oluşturur. Ayrıca kentimizin doğal arıtma sistemi olarak da bilinmektedir. Antalya dünyanın en büyük traverten platosu üzerine kurulmuş bir kenttir."
'FALEZLER YETERİNCE KORUNAMADI'
Bu travertenlerin kırkgöz su kaynaklarından çıkan suyun yüzeyde buharlaşmasıyla oluşmuş bir ana kaya olduğunu belirten Kurt, "Falezler, Kadınyarı ve benzeri oluşumlar, obruklar traverten oluşumlarıdır. Falezler günümüze kadar yeterince korunamamıştır. Bu doğal ayrıcalıkla ilgili kentlilerimizin bilinçlenmesi ve gereken özenin
gösterilmesi gerekir" dedi.
GEREKEN HASSASİYET GÖSTERİLMELİ
Oluşumu milyonlarca yılda gerçekleşmiş böyle önemli bir değerin korunması konusunda gerekli önlemler alınmadığını ve talan karşısında sessiz kalındığını ifade eden Kurt, "Günümüzde ne yazık ki kaymalarla Falezler gündeme gelmiştir. Falezler doğal sit alanı ilan edilmesine rağmen hala yüksek katlı binalar dikilebiliyor. Doğal güzelliklerinden dolayı kamyonlarla başka yerlere satılmaktadır. Bunların önüne bir an önce geçilmelidir. Falezlerin plaj olarak kullanılması da falezleri yok edecektir. Hem halkımızın hem de yönetimlerin falezlerle ilgili gereken hassasiyeti göstereceklerine inanmaktayız" diye konuştu.