Nar Gourmet şirketi, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın da desteğiyle Türkiye'de zeytinin gen haritasını çıkarmak üzere 'Zeytinin İzinde' yolculuğuna çıktı. Proje kapsamında bir TIR, zeytinyağı fabrikasına dönüştürüldü. Gezici zeytinyağı fabrikasının Ekim ayında başlayan Anadolu yolculuğunun ilk durağı, Hatay oldu. Hatay'ın ardından Mersin'e geçen gezici zeytinyağı fabrikası, ardından Antalya, Manisa- Akhisar ve Ayvalık yolculuğuna devam etti. Bu bölgelerdeki yöresel zeytin çeşitleri kendi ekolojisinde hasat edildikten sonra İtalya'dan getirilen ve TIR'a monte edilen zeytin sıkma makinesinde iki saat içinde işlendi.
ASİDİ SIFIRA YAKLAŞTIRILIYOR
Projenin yürütücülüğünü yapan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Dr. Mücahit Taha Özkaya, bir TIR'ın kasasında projelendirdikleri gezici zeytinyağı fabrikasının, tamamen naturel nitelikte zeytinyağı ürettiğini belirtti. Dr. Özkaya, yağın asidi ne kadar az olursa kalitesinin de o kadar yüksek olduğunu söyledi. Bir meyve olan zeytinin suyunun da yağ olduğuna işaret eden Dr. Özkaya, "Amaç, asidi sıfıra yaklaştırmak. Daha farklı tat, aroma, renk, doku aramak bulmak. Aslında bir Ar-Ge. Çünkü Anadolu'da tescilli 88 farklı zeytin çeşidinden sadece 10 çeşidi ekonomiye kazandırılmış. Proje sonunda 'Zeytin Gen Haritası' çıkartılarak, dünya literatürüne Anadolu'ya dair bir katkı sunulacak" dedi.
ANADOLU KOLEKSİYONU OLUŞTURULUYOR
Anadolu zeytinlerinden üretilen zeytinyağlarının dünya mutfaklarının vazgeçilmezi olmasını istediklerini belirten Nar Gourmet Genel Müdürü Samir Bayraktar, şöyle konuştu:
"Farklı bölgelerde izlerini sürdüğümüz, tek çeşit ve tek yöreden, nadir bulunan zeytinlerden damıtılan zeytinyağlarından oluşan bir 'Anadolu Koleksiyonu' fikri yarattık. Hedefimiz 'Mobil Zeytinyağı İşleme Tesisi' ile bugüne kadar gerçek değeri bilinmeyen ve sadece yerel pazarlarda değerlendirilen bu yerel çeşitlerden, kusursuz natürel sızma zeytinyağı elde etmek. Bunun olabileceğini ispatlamak ve her biri ait olduğu mikro bölgenin tüm özelliklerini yansıtabilecek özellikleri barındıran koleksiyonumuzu zenginleştirirken elde ettiğimiz sonuçları hem bilim dünyası, hem sektör, hem de üreticiler ve yerel yöneticilerle paylaşmak. Bunun için bir zeytinyağı ekstraksiyon makinesini küçük bir mobil zeytinyağı işleme tesisine çevirdik. Bununla zeytini fabrikaya değil, fabrikayı zeytine ulaştırarak, hasat edilecek ürünün en kısa zamanda ve en kusursuz şekilde zeytinyağı olarak işlenmesini sağlıyoruz."
HASAT EDİLDİKTEN SONRA 2 SAAT İÇİNDE İŞLENİYOR
Ülkemizde onlarca yöresel çeşit olduğunu, ancak bu yerel çeşitler için ağaç sayısı ve üretilen zeytinyağı miktarının sınırlı olduğunu belirten Bayraktar, "Projemizde butik üretim yapabilecek bir mobil zeytinyağı işleme tesisi tasarladık. Bu şekilde yöresel çeşitlere ait meyveler kendi ekolojisinde hasat edildikten sonra 2 saat içinde işlenebilecek ve çeşidin özelliklerini ortaya çıkartan kusursuz zeytinyağları elde edilecektir. Kimyasal analizler yanında tadım paneli değerlendirmesi sonunda bu çeşitlerin üstün özellikleri tespit edilmiş ve çeşidin ve o yörenin potansiyeli ortaya konmuş olacak. Böylece zeytin gen kaynaklarımız yok olmayacak ve ekonomiye kazandırılmış olacak" diye konuştu.