Günal, seçim bölgesi Antalya'da kahvaltıda gazetecilerle bir araya geldi. MHP'li vekil, partisinin 'toplumsal onarım' başlığıyla gerçekleştirdiği 7 Haziran seçimlerine yönelik kampanyanın ardından bu kez 'Huzurlu ve Güvenli Gelecek' başlığıyla 1 Kasım'a hazırlandıklarını söyledi. Türkiye'de huzur ve güven sorununun daha da ön plana çıktığını kaydeden Günal, "Seçim sonrasında, özellikle 20 Temmuz'dan sonra başlayan terör olayları bu kapsamda huzurumuzu kaçıran güvenlik endişesine bizi sokan önemli gelişmeler oldu" dedi. Günal, bu çerçevede açıklanan seçim beyannamesinin adalet, huzur ve refah olarak üç ana eksene oturduğunu aktardı.

Seçimler öncesi MHP'nin her şeye 'hayır' diyen bir konuma düşürülmek istendiğini savunan Günal, şunları söyledi:

"Kim 'Hayır' dedi ona bakmak lazım. Bizim 'Hayır' dediğimiz bir şey var, onun da bunlarla alakası yok. Bizim 'Hayır' dediğimiz bölünme, bizim 'Hayır' dediğimiz adaletsizlik, bizim 'Hayır' dediğimiz hırsızlık, yolsuzluk. Neye 'Evet' diyoruz? İhanet sürecine son verilmesine 'Evet' diyoruz. Adalete, hukukun üstünlüğüne 'Evet' diyoruz. Anayasaya sadakat yeminine bağlı kalınmasına 'Evet' diyoruz. Asıl 'Hayır' diyen Ak Parti yetkilileriyken dönüp bir algı operasyonuyla MHP 'Hayır' diyor. MHP'nin 'Evet' dediği şeyler hepimizin, bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının zaten temel kabul olarak söylediği şeyler. Anayasanın maddelerine bağlı kalmak, anayasanın ruhuna bağlı kalmak, anayasada söylenen yetkileri kullanmak, yasaların bize zorunlu hale getirdiği yolsuzlukların üzerine gitmek ve bunlardan hesap sormak. Bunu bir ön şart gibi kabul ettikten sonra üstüne gelip efendim 'Koalisyon yapmadılar', 'Hayır dediler', 'Görüşmediler' demenin algı yönetimi ötesinde bir anlamı yok."

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin 17 Ağustos'ta Başbakan Davutoğlu'yla 2.5 saat süren ancak sonuç alınamayan görüşmede hemen yanı başında bir çanta olduğunu hatırlatan Günal, o çantanın içinde koalisyon protokolu, bakanlıkların dağılımıyla ilgili çalışmaların yer aldığını açıkladı. Günal, "Ak Parti diyemiyorum, sayın Davutoğlu, çünkü o da Cumhurbaşkanının vesayeti altında, seçim hükümeti olmadı, azınlık hükümeti teklifiyle gelince çay içilip çıkıldı" dedi.