İl Başkanı Devrim Kök, parti binasında düzenlediği basın toplantısında, 30 Mart yerel seçimlerinin galibi belediye başkanları ve ilçe başkanlarını yanına aldı. Kök, Muratpaşa'dan Başkan Ümit Uysal, İlçe Başkanı Ercan Erkan'la, Konyaaltı'ndan Muhittin Böcek, İlçe Başkanı Pınar Toğaç'la ve Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, İlçe Başkanı Haluk Yalçın'la toplantıya katıldı.
GEMŞİN GÜNAHLARIYLA BAŞLADI
Kök, sözlerine 'günah çıkartarak' başladı. Göreve geldiği 26 Mayıs 2012'den bu yana canını dişine takarak partinin başarısı için çalıştığını dile getiren Kök, "Göreve geldiğimiz şartlarda partimiz tamamen içine kapanmıştı. Örgütlü belediyeler arasında kavga her gün gazete sütunlarına yansır vaziyetteydi. Belediye meclis grubumuz ayrışmalara ve tartışmalara sahne olmaktaydı. Göreve geldikten sonra bu kargaşaya son verdik" diye konuştu.
ELEŞTİRENLERİN HESABI BAŞKA
30 Mart seçimlerinde elde ettikleri sonucun istenen olmadığını belirten Devrim Kök, partinin 2011 milletvekili seçimlerinde aldığı oyun üzerine 62 bin oy daha eklediğini, ama sonuçta Büyükşehir Belediyesi'ni kaybettiklerini söyledi. Eksiklikleri, hataları olabileceğini anlatan Kök, bugün kendisini hedef alan eleştirilerin önemli bölümünün, belediye meclis üyesi aday adayları ve belediye başkan aday adayları merkezli olduğunu savundu. İl Başkanı Kök, bu grup içinde önemli bir kesimin de mevcut il yönetiminin devamı halinde milletvekili olamayacağını düşünen isimlerden oluştuğunu iddia etti.
BAŞ SORUMLU BÜTÜNŞEHİR YASASI
Eleştiriler içinde haklılık payına sahip olanlar olduğu kadar önemli bir bölümünün de 'haksız' olduğunu savunan Devrim Kök, "Eğer bütünşehir yasası çıkmamış olsaydı seçimi yine kazanmıştık" dedi. Kök, "Tek sorumlu bütünşehir yasası mı?" sorusuna ise sadece bir nedenden dolayı seçimin kaybedilmeyeceğini belirterek, aday, örgütler gibi birçok nedenin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. CHP İl Başkanı Kök, şöyle konuştu:
"Yapılan atamalarda en yetkili organ genel merkezdir. Genel merkezin yetkisi dahilinde olmuştur. Kepez olayında da genel merkezimizin bizzat kendi inisiyatifidir. Partimizin en yetkili organı genel merkezdir. Aday belirlemede son söz de genel merkezimizin olmuştur. Muratpaşa'da da sayın Süleyman Evcilmen'in devam etmeme kararını genel merkezimiz vermiştir. Kadın Kolları Başkanımızın atanmasını ise inanın, kamuoyuyla beraber ben de öğrendim."
İl Başkanı Kök, Antalya'da CHP'nin sağa açılım politikasının ise beklenen sonucu vermediğini söyledi. Fakat bunun 'sağa açılım' olarak değerlendirilmesine itiraz eden Kök, "Adaylarımızı ilçe örgütlerimizin de görüşünü alarak belirlemeye gayret ettik. Sağdan gelen soldan gelen diye bir şeye inanmıyorum" dedi. Stratejilerini CHP'nin uzanamadığı kitlelere farklı özellikleri kendisinde barındıran adaylarla ulaşmak olarak kurguladıklarını belirten Kök, "İstediğimiz sonucu almadık. Aday gösterdiğimiz arkadaşlarımız da pırıl pırıl insanlardı" dedi.
Devrim Kök, CHP eski Lideri Deniz Baykal ve ona yakın milletvekilleriyle başta olmak üzere parti içinde gruplara yönelik tutumunu ise "Grupların hepsiyle görüşmeye gayret ettim. Milletvekillerimi de her etkinliğimize davet ettim. Bizzat kendim aradım" sözleriyle özetledi. CHP İl Başkanın duygularını mantığının önüne alma lüksü olmadığını kaydeden Kök, "Biz de parti bilinciyle davet ettik. Hiç kimseyle kişisel hesabımız yok. Ama çağrılarıma yanıt bulamadık" dedi.
Antalya'da Gündoğmuş'la başlayan ve Kaş'la devam eden ilçe başkanları istifalarına ise birkaç tane eklenebileceğini belirten Kök, kendisinin istifası içinse çok net konuştu. CHP İl Başkanı, "Ben ve yönetimim partimizin Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi kaosa sürüklenmesine izin vermeyeceğiz. Görevi divandan aldık divana teslim ederiz" diyerek, istifa etmeyeceğini ilan etti.
CHP İl Başkanı Kök, seçim sonuçlarında kendisini en çok şaşırtan durumun ise Antalya'daki 2B mağdurlarının siyasi tercihi olduğunu söyledi. Süreçte CHP'nin iyi niyetle, sadece siyasi getiri noktasında olmadan 2B mağdurlarının yanında olmaya çalıştıklarını aktaran Kök, "Ankara'ya taşıdık. Elimizden gelen herşeyi yaptık. Ama gerçekten çok şaşırdım, 'toprağını çalmakla' itham ettikleri iktidar partisine oy verdiler" dedi.