Burdur'da Tefenni, Karaman ve Yeşilova ilçelerinde neredeyse bütün dağları saran mermer ocakları, bölgede yer altı su kaynaklarından tarımsal faaliyetlere birçok alanda zarara yol açıyor. Mermer ocakları; Salda, Yarışlı, Burdur Gölü ve Akgöl gibi birçok gölü uğrak yeri olarak kullanan flamingo, akçabalıkçıl, dikkuyruk gibi çok sayıda göçmen kuş türü için de tehlike oluşturuyor.
BU YIL İLK DEFA GELMEDİLER
Kuş gözlemcileri ve doğa yürüyüş grupları için gözlem amacıyla gezilerin düzenlendiği bu göllerden Yarışlı, her yıl nisan ayında binlerce flamingoya ev sahipliği yapıyordu. Ancak son yıllarda Yarışlı Gölü'nün etrafını saran dağlar, mermer ocaklarıyla doldu. Göl etrafında 50'nin üzerinde mermer ocağı faaliyet gösteriyor. İş makinelerinin hareketliliği, patlatılan dinamitler, toz ve gürültü kirliliği nedeniyle ilk defa bu yıl Yarışlı Gölü'ne flamingolar gelmedi.
Flamingo gözlemi için her yıl Yarışlı Gölü'ne gezi düzenleyen Patika Grubu kurucusu ve orman yüksek mühendisi Nusret Yakışıklı, Afrika'dan Sibirya'ya giderken ve dönerken Anadolu'nun semalarından geçen flamingoların, yaklaşık 1 ay bu gölde misafir kaldıklarını söyledi. Nusret Yakışıklı, eski zamanlarda Akdeniz ardı coğrafyada, Muğla'dan Konya'ya kadar uzanan 'Göller Bölgesi' denilen bir diyar varken, son 50 yılda tahıl yetiştirmek için göllerin yüzde 90'ının insan eliyle kalkınma, gelişme adına kurutulduğunu söyledi.
KUŞLARIN SON SIĞINAĞI
Yarışlı Gölü'nün göçmen kuşlar için olduğu kadar, orada kuluçkaya yatan onlarca yerli kuş için de son sığınak görevini üstlendiğini belirten Yakışıklı, "Diğer göllerde olmayan bir şey var bu gölde. O da sodalı suyu. Peki sodalı su nedir? Birçok kuş türü ekolojileri gereği sadece sodalı suda yaşayabilir, üreyebilir. Salda ve Burdur gölleri arasında kurutulmaktan kurtulmuş bu göl; narin, kırılgan, yaşayan bir göl. Ormanlar, akarsular, denizler gibi göllerin de bir ekosistemi var. Göl ekosistemleri sanıldığının aksine çok değerli yaşam ortamlarını içinde barındırır. Yarışlı Gölü bu anlamda kuşların bu uzun göç yolunda soluklanacağı, nefes alacağı, enerjilerini toplayacağı bölgedeki son sığınak" diye konuştu.
GÖZÜ DÖNMÜŞLÜK
Gölün hemen yanı başında son 3-5 senede onlarca mermer ocağı açıldığını ve açılmaya devam ettiğini kaydeden Yakışıklı, "Yarışlı Gölü iki kaynaktan beslenir. Biri güneyinde bulunan gölün kendi su kaynakları, ki her su kaynağının tepesinde bir mermer ocağı var. Bu akıl tutulması değilse bile, rantın, dalavere işlerin ve gözü dönmüşlüğün nelere kadir olduğunun açık bir göstergesi" dedi.
İkinci olarak yağmur sularından beslenen gölün çanak şeklinde olduğunu, bu çanakların yanaklarının mermer ocağıyla dolduğuna değinen Yakışıklı, "Yağmur yağınca bu ocaklardaki mermer tozları göle taşınıyor. Sonra bu tozlar gölün tabanına çöküyor ve tabanda bir beton etkisi gösteriyor. Gölün canlıları; balık, su böcekleri, kurbağalar, algler, mikroskobik canlılar, su sinekleri ölüyor. Çünkü gölün suyu kavanozdaki ölü su gibi oluyor. Ekolojisi bozuluyor. Yani gölün kuşlar için gıda üretimi duruyor, göl ölüyor" dedi.
GÖL KİRLİ BEYAZA DÖNÜŞÜYOR
Kuşların artık suya girmekten imtina ettiğini, göl kenarında karada bir şeyler aradığını belirten Nusret Yakışıklı, gölün renginin mermer tozları nedeniyle kirli beyaza döndüğünü, flamingolar başta olmak üzere birçok kuş türünün gölü terk ettiğini söyledi. Yakışıklı, hem göl etrafı hem göl suyunda oluşan kirlilik nedeniyle ilk kez bu yıl flamingoların bu göle gelmediğini de dile getirdi.