İlk günün ilk konuşmacısı Prof. Dr. Abdülvahit İmamoğlu Mehmed Akif'in Müslümana bakışı başlıklı konuşmasında, imanı olmayanın paslı bir kalbi olduğunu ifade edişini aktarmış ve imanın derinliğini Safahat'ta görmekteyiz demiştir. Akif'in müslümana bakışı hakkında konuşurken, insanların Allah'a karşı sorumluluğunu ve kader inancı hakkındaki yanlış inanışları yorumlayışını anlatmıştır. Hurafeye kapılanlara karşı söylediği "Onun hesabına bir çom hurafe uydurdun" sözü ile yaptığı eleştiriyi ve Kur'an'ı sadece yüzünden okumak ve ezberlemenin yetmeyeceğini anlatışını ifade etmiştir ve "İbret olmaz mı bize her gün okuruz ezberde/Yoksa hiç mana aranmaz mı bu ayetlerde" mısraını aktarmıştır. Akif'in hadis uydurmaların da karşı çıktığını ifade etmiştir. Dinin çalışamaye verdiği öneme değinerek tembelliğimizi eleştiririşini değerlendirmiştir. Kavmiyet meselesi de onun öenm verdiği konulardandır diyen İmamoğlu, batı taklitçiliği üzerinde de durmuştur ifadelerini kullandı.
Yusuf Turan Günaydın "Mektup Neşirleri Bakımından Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad" başlıklı konuşmasında bu iki derginin islam dünyasından pek çok mektup geldiğini ve pek çok islam dünyasında da muhabirleri bulunduğunu ifade etti. Bu muhabirlerin -ki pek çoğu gönüllü- bu gelen mektupların pek çoğunun da sahibi olabileceğini ifade etti. "Bu dergilerin mektup neşirleri arasında dönemin önemli siyasi isimlerinin de mektupları da bulunyordu" diyen Günaydın, dergilerin mektup yayınları üzerinden detayları da sundu.
Yard. Doç Dr. Mahmut Öztürk "Mehmed Akif'in İçtimai Tefsir Yorumları: Hakkın Sesleri Örneği" başlıklı konuşmasında, "Kur'an-ı Kerim'in nazil olduğu zamandan beri günlük hayatımızın parçası olmuştur" diyerek başladı. "Akif az konuyu çok söylüyor" diyen Öztürk, çalışmaya vurgusu, tefekkürü önemsemesi, ümitsizlik yerine azmi öne çıkarması, batının ilerlemesini takip etmek gibi unsurlar Akif'in temel meseleleri arasında saymıştır. Öztürk, "yaşayan bir Akif modeli sunmamız çok önemlidir" dedi.
Doç. Dr. Cengiz Karataş, "Safahat'tan Hareketle Mehmed Akif'te Mefkurecilik yahud Büyük Umudlar" başlıklı konuşmasında önce mefkurecilik kavramını açıklayarak, "Onun hayatı bir mefkureler hayatıdır. Safahat başta olmak üzere iki mefkure islam ve türklüktür." dedi.
İlk günü üçüncü oturumunda ilk konuşmayı gerçekleştiren Doç. Dr. Mehmet Güneş "Nesillere Öncü ve Örnek Üç İdealize Şahsiyet Abidesi: "Asım" "Gül Yetiştiren Adam" ve "Yedinci Oğul" başlıklı konuşmasında, özellikle asım üzerinden nesillerin nasıl yetiştirilmesi gerektiğini anlattı. Üç şahsiyet üzerinden benzerlikleri sıralayarak bir nesil profili çizdi.
Doç. Dr. Levent Bayraktar "Mehmed Akif'in güncelliği" başlıklı konuşmasında Mehmed Akif'i fikrilerinin güncelliği açısından ele aldı. "O devrinin tanığı bir mütefekkirdi" diyen Bayraktar, "onun sanat hayatını ele alırken bunu da unutmamalıyız" dedi. Akif'in güncel olma konusunda sıkıntı yaşamasa da fikirlerini yaşatma konusunda güncelliğin olmadığını ifade etti. "Akif'in güncelliği bugünün ve yarının alacağı şekli de belirleyecektir" diyen Bayraktar, onun da çalışmaya yaptığı vurguyu belirterek, çalışmaya önem vermemiz gerektiğini anlattı. "O dini ve milli vicdanımızın müşahhas bir temsilidir."dedi.
Yard. Doç.Dr. Abuzer Kalyon "Mehmed Akif'in Mısır Günleri" başlıklı konuşmasında "Mısır batı dünyasına firavunla seslenir. İslam dünyasına da Ezher ile hitap eder" dedi. Bu başlığı seçmesinde yılları değil de günleri ifadesini kullanışlarını ise, burada yaşamayacağı günleri yaşamasını da temsil etmesinin etkisi olduğunu ifade etti. Bu nedenle de Mısır'ın bizler için daha bir önemli olduğunu ifade etti. Mehmed Akif'in Mısır'da yaşadığı evi de TRT Kahire muhabirinin tepit ettiğini ifade eden Kalyon, ""şimdi tam zamanı" diyerek ilişkilere geçmeli ve orası için çalışmalıyız" dedi.
Kibar Ayaydın " Mehmed Akif'in Şiirlerinde Cehaletin Tenkiid ve Milli Uyanışın ele alınışı" başlıklı konuşmasına "Kastamonu'da yaptığı konuşmalarla Sevr konusunda milletin bilinçlenmesine hizmet etmiştir." diye başlamış ve bu konuşmada müslümanların cehaletlerini de eleştiri getirdiğini ifade etmiştir. Ayaydın, "Mehmed Akif hayatı hakkında hiç bir şey yazılmamış olsa bile Safahat'ından anlaşılabilirdi" dedi.
80 Yıl Sonra Mehmed Akif Programının ilk günü katılımcılara katılım beratlarının takdimi ile sona erdi.