Hıristiyanlık dininin en önemli merkezlerinden Antalya Demre'deki Noel Baba Müzesi, ziyaretçilerinin her yıl yaklaşık 50 bin artmasıyla tehlike altına girdi. Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, her yıl yarım milyondan fazla ziyaretçinin geldiği müzenin hoyratça kullanımı ve duyarsız yaklaşımlar nedeniyle Kültür Turizm Bakanlığı ve Antalya Müze Müdürlüğü'ne çağrıda bulundu. Demre Noel Baba Müzesi'nin yıllardır Akdeniz bölgesinin yüzlerce ören yeri arasında açık ara en çok ziyaretçi çeken turistik değeri olduğunu belirten Recep Yavuz, Demre'nin bu yaşlı ve kutsal mekanının, turizm açısından tam bir altın yumurtlayan tavuk olduğunu aktardı.
ALTIN YUMURTLAYAN TAVUĞUN TÜYLERİ YOLUNUYOR
Altın yumurtlayan tavuğun tüylerinin yolunmaya başlandığını belirten Recep Yavuz, "Güzelim Noel Baba Müzesi'ne hoyratça kullanım ve duyarsız yaklaşımlar yüzünden 1500 yılın veremediği tahribatı veriyoruz. Ziyaretçi yoğunluğunun düzensiz ve kontrolsüz oluşu, içerideki rehber anlatımlarının daracık alanda birbirine karışarak bir keşmekeşe dönmesi, flaşlı fotoğraf çekimleri, duvarlara dokunan binlerce el izinin verdiği hasar yaz aylarında hat safhaya çıkıyor. Her yaz sezonu sonunda savaştan çıkmış bitap bir gaziye benziyor Noel Baba Müzesi. Bunun üzerine bir de kış aylarındaki periyodik su basmalarını eklersek, bir sefalet yaşanıyor her yıl Demre'de" diye konuştu.
14 YILDIR BEKLİYOR
2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil olan Noel Baba Müzesi'nin 14 yıldır ana listeye alınmayı beklediğini hatırlatan Yavuz, böyle giderse daha da çok bekleyeceğini, bu kültürel hazinenin çok basit birtakım düzenlemelerle salaşlıktan kurtarılıp, nefes almasını sağlayacak adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Birkaç hamle ile hem müze içindeki kaosu ortadan kaldırıp, hem de bu emsalsiz varlığın değerine değer katılabileceğini kaydeden Yavuz, Noel Baba Müzesi'nin bir an önce elden geçirilerek, çok daha uzun süre daha büyük kitlelere ulaşması için hazırladığı önerileri şöyle anlattı:
"Rehber anlatımları kesinlikle müze dışında yapılmalı. Müze içinde anlatım olmamalı. Müze içinde işaretlendirilmiş bir yürüyüş güzergahı oluşturulmalı ve ziyaretçilerin bu yönlendirmeyi takip ederek gezmeleri sağlanmalı. Müzedeki ziyaret maksimum 30 dakika ile sınırlanmalı. Müzenin içi, Yerebatan Sarayı loş ışıklarla aydınlatılmalı. İçeride, Mevlana Müzesi'ndeki gibi mistik bir ortam yaratacak, derinden bir müzik olmalı. Flaşlı fotoğraf çekimi kesinlikle yasaklanmalı."