İsmail Üzmez, Antalya'da bulunan Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezi'nde Kırgızistan ve Ukrayna'dan gelen ekiplerin eğitim çalışmalarına katıldı. Merkezde İngilizce, Rusça, ve Arapça dillerine tercüme edilen, on-line olarak hazırlanan teorik derslerle ilgili bilgi alan ve HAVELSAN tarafından oluşturulan, orman yangınlarıyla mücadelede görevli amirlerin organizasyon ve koordinasyon kabiliyetlerini geliştirmek amacıyla tasarlanan Orman Yangınları ile Mücadele Eğitim Simülatörü'ndeki eğitimleri inceledi. 

Üzmez, burada düzenlendiği basın toplantısında, yaz aylarıyla birlikte Türkiye'nin önemli gündemlerinden birinin orman yangınları olduğunu belirterek, "Orman teşkilatı kışın fidan dikip ağaçlandırma yaparak yoğun bir çalışma sürecine girer, yazın da çıkabilecek her türlü yangını bertaraf etmek için gece- gündüz, 7 gün 24 saat teyakkuzda bekler" diye konuştu. Türkiye'nin orman varlığına bütün dünya insanlığının varlığı olarak yaklaştıklarını kaydeden Üzmez, "Orman varlığı bizim için çok kıymetlidir. Ormanların korunması bizim asli vazifemiz. Ancak bunu bir teşkilatın üzerine bırakmak insaflı olmaz" dedi.

Orman Genel Müdürlüğü'nün hassas noktalarda kurduğu 776 orman yangın gözetleme kulesi ve kameralarla, 15 bin çalışanıyla, hava unsurları, arazözler ve greyderleriyle teyakkuz durumunda olduğunu kaydeden Üzmez, yangınla mücadelede 7 gün 24 saat ulaşılabilen Alo 177 hattına yapılacak ihbarların en büyük yardımcıları olduğunu aktardı. Üzmez, bu hatta yapılacak ihbarların önemini "Yangında başarının sırrı erken görüp erken müdahale etmektir" sözleriyle açıkladı. 



Üzmez, yanan orman alanlarında müdürlüğünün hemen ikinci bir görevinin başladığını belirterek, şöyle devam etti:

"Söndürdükten sonra buraları oya gibi işleyerek ağaçlandırıyor, koruma altına alıyoruz. Zaman zaman bu yanan alanların kime peşkeş çekileceği gibi ifadelere rastlıyoruz. Bunlar kesinlikle doğru değil. Antalya'dayız, Adrasan yangını. Şu an Adrasan'ın bir tek metrekaresi dahi birinin işgalinde değil. Bu konuda rahat olun."

Türkiye'de orman yangınlarına ilişkin kayıtların 1937'den beri düzenli tutulduğunu belirten Üzmez, ülkede her yıl 2 bin 500 yangında 10 bin hektar orman alanının yandığını söyledi. Orman yangınında hedefin hiçbir zaman 'sıfır yangın' olamayacağını, yakan ve yanan olduğu sürece devam edeceğini kaydeden Üzmez, "Ama hedef 2 binin üzerinde yangın çıksa da yanan alanı daha aşağılarda tutmaktır. Bu çerçevede 2014 yılında 3 bin 117 hektar, 2015'te ise 3 bin 219 hektar orman alanı yangınlarda zarar gördü. Yani Türkiye ortalamasının üçte birine çekmişiz" diye konuştu. 

TÜRKİYE KENDİNİ DE AŞTI

Orman yangınları konusunda Türkiye'nin kendini de aşarak, talep halinde yakın menzildeki her ülkeye yardım edebilecek durumda olduklarını kaydeden Üzmez, bu yıl orman yangınlarıyla mücadelede kullanılacak uçak ve helikopter kiralama ihalelerinin tamamlandığını söyledi. Yapılan kiralamalarla birlikte filolarına yeni bir uçak daha kattıklarını dile getiren Üzmez, kiralanan hava unsuru sayısının 46 olduğunu açıkladı. Bunlardan 7'sinin büyük uçak, geri kalanın helikopter olduğunu, kendi filolarında da 12 helikopter bulunduğunu aktaran Üzmez, hava unsurlarının 4 helikopter ve 6 ton su kapasiteli bir uçak şeklinde konuşlandırmasının Antalya, İzmir, Muğla, Balıkesir olacağını söyledi. Üzmez, Türkiye'deki tüm hava unsurlarını en geç 50 dakika içinde belli bir merkezde toplama hareket kabiliyetine sahip olduklarını, bu nedenle 'Bu sayılar yetersiz mi?' şeklinde bir düşüncenin doğru olmayacağını aktardı.