Orman ve Su İşleri Bakanlığı Antalya’nın Kemer ilçesinde Tekirova Tabiat Parkı’nı ilan ederek koruma statüsü getirdi. Böylece Antalya’daki tabiat parkı sayısı 4’e yükseldi.
Antalya’da ilan edilen Tekirova Tabiat Parkı Kemer’e 15 kilometre uzaklıkta ve 120 dekar alana sahip. Akdeniz’e kıyı konumunda bulunan tabiat parkı, kızılçam ormanı ve maki bitki örtüsüne sahip olup, flora ve fauna yönünden oldukça zengin konumda bulunuyor.
TEKİROVA TABİAT PARKI 390 METRELİK KORUNAKLI BİR KOYA SAHİP
Akdeniz kıyısında Karaburun ile Tatlısu arasında 390 metre uzunluğunda bir kıyı bandına sahip korunaklı bir koya sahip tabiat parkının, kıyıdan 3 bin 700 metre ilerisinde dünyanın her yanından çok sayıda turistin dalış için geldiği Üç Adalar’ın görülmesi de üstün rekreasyon özelliklerinden birini oluşturuyor.
Tekirova Tabiat Parkı’nda, denize nazır üstün manzara seyri özelliği yanında, sportif olta balıkçılığı, çadırlı kamp, tabiat yürüyüşü, tabiat fotoğrafçılığı gibi açık hava etkinlikleri de yapılabiliyor.
“KORUNAN ALANLARIMIZI HEM ADET HEM DE ALAN OLARAK SÜREKLİ ARTIRIYORUZ”
Bakanlık olarak ülkemizin tabi, kültürel ve rekreasyonel kaynak değerlerine sahip yörelerini, milli park, tabiat parkı, tabiatı koruma alanı ve tabiat anıtı olarak ayırıp koruma altına aldıklarını belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Korunan alanlarımızı hem adet hem de alan olarak sürekli artırıyoruz. Yeni ilan ettiğimiz bu tabiat parkımızla da korunan alanlarımıza yeni bir halka ekledik” diye konuştu.
KORUNAN ALANLAR MİLLİ BİR MİRAS OLARAK GELECEK NESİLLERE AKTARILACAK
Ülkemizin ulusal düzeyde öneme sahip müstesna köşelerini koruyarak sürdürülebilirliğini sağladıklarını ifade eden Eroğlu “Bu alanlara olan farklı kullanım taleplerini kontrollü ve planlı bir şekilde karşılayabilmek ve buraların koruma-kullanma dengesini gözeterek gelecek nesillere milli bir miras olarak aktarmayı hedefliyoruz” dedi
Korunan alanların, geçmişte yalnızca insan faaliyetlerinin yasaklandığı ya da sınırlandığı alanlar olarak algılandığını belirten Bakan Eroğlu “Günümüzde artık bilimsel değeri yanında estetik değeriyle de koruma altına alınan, sahip oldukları kaynak değerleri ile rekreasyonel kullanımlara imkan tanıyan, toplumun gelişimine katkıda bulunan alanlar olarak da algılanıyor.”