Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Türkiye’de ilk ve tek olan, Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri ile gerçekleşen 4’üncü Uluslararası Antalya Mimarlık Bineali’ne katıldı. Moderatörlüğünü Prof. Dr. C. Abdi Güzer’in yaptığı, Nevzat Sayın, Doç. Dr. Kemal Reha Kavas ve Ahmet Doğu İpek’in konuşmacı olarak yer aldığı, “Mimarlık ve Kentte Süreklilik, Sürdürülebilirlik” konulu paneli dinleyen Türel, ardından mimarlara seslendi.
 
MİMARLAR ODASI İLE İŞBİRLİĞİ
Şehrin yeni yapılanmasında Mimarlar Odası ile iş birliğinde çok iyi işler çıkarttıklarını belirten Başkan Türel, “Mesela Türkiye’de ilk defa eski stadyumu yıktık, yerine yeni bir stadyum ya da AVM yapılmadan parka dönüştürüyoruz. Kent müzesi ile de birleşecek. Bunu mimar arkadaşlarımız bize geldiler anlattılar sonra uygulayıcısı olarak da işin içerisinde yer aldılar. Antalya’da ucube diye tarif ettiğimiz birçok kamu binasını yıktık, açık park yaptık. İlk dönemimde ayakkabıcılar içini tamamen kapatan Vakıf İşhanı’nı yıktık, park yaptık. Daha adayken Vakıf İşhanı’nı yıkacağım dediğimde, diğer adaylar o benim için hayal görüyor, o binayı yıkmak hayal demişlerdi. Ama başkan olunca anladım, oradaki binayı yıkmak hakikaten hayal gibiymiş” diye konuştu.
 
“ÇİN SEDDİ GİBİ BİNALAR GÜNDEMİMİZE GELECEK”
Yavuz Özcan Parkı’nın yanındaki hemşire yüksek okulunu yıkıp, parkla özdeşleştirdiklerini hatırlatan Türel, “16 katlı özel idare binamız vardı yıktık, park yaptık. Şimdi 2019 projeleri içerisinde değerlendireceğimiz, devamı niteliğindeki deniz kıyısındaki o Çin Seddi gibi binalar belki gündemimize gelecek” dedi.
 
“GEÇMİŞTEN GELEN YÜKLERİ TAŞIYORUZ”
“Şehrin mimari bir kimliği oluşuyorken o şehrin kendi özelliklerini unutmamamız lazım” diyen Başkan Türel, şöyle devam etti: “Antalya nedir, turizmin başkenti, tarımın başkenti, hafif sanayilerin olduğu bir şehir. Ticareti de güçlü bir şehir. Dolayısıyla biz şehir mimarisini mutlaka geleneksel mimarimizden esinlenmek suretiyle şehrin kendi kimliğini taşıyan özellikleri de gözeterek yapmak durumundayız. Örneğin şimdi ne yapıyoruz, TIR’ların, kamyonların geçtiği bir Konyaaltı Sahili’ni artık transit trafikten arındırıp kontrollü trafiğe geçirmek suretiyle yayalaştırma projesi yapıyoruz. Bunu da yine Mimarlar Odamızla yaptığımız yarışma projesi ile edindik. Ve o yarışmada birinci olan grubun mimari ekibin projesini şimdi uygulamaya başlıyoruz. Geçmişten gelen yükleri taşıyoruz derken bunları ifade etmeye çalışıyoruz. Eskiden bütün ulaşımla ilgili transit yolları hep deniz kenarlarından geçermiş. Niye, en kolay oradan geçiriliyordu. Kamulaştırma derdi yok. Alan büyük. Ama şimdi bunun artık uygulanabilir olması ihtimali kalmadı. Çünkü turizm sektörü diye bir şey oluştu. Dolayısıyla biz sahilleri tır trafiği için, kamyon trafiği için değil aksine yayalaştırılmış, spor alanları, yaşam alanları, rekreasyon projeleri, plaj üniteleri ile yoğunlaştırılmış bir halkın açık kullanımına yönelik bir noktaya taşımak zorundayız.”
 
“TEMALI PARK ALANINA TALİBİZ”
Antalya’nın iki kanatlı bir şehir olduğunu belirten Türel, şunları aktardı: “Yani batısında Konyaaltı, doğusunda Lara. Ve tabi ki bu iki kanadın da şehre yaşanabilir noktada döndürülmesi gerekir. Lara’da yine bir Kruvaziyer Liman ve Yat Limanı Projesi içerisinde olmak kaydı ile arkasında hala hukuki süreci devam eden 3 bin dönümlük de bir temalı park alanı var. Mimarlar Odamızın da bize önerisi var, belediye alsın. İnşallah hukuki süreci sonuçlanırsa biz de almaya hazırız. Alırsak orada ciddi bir günübirlik alan Kruvaziyerle karşılanacak. Bana zaman zaman gelir düzeyi yüksek olmayan turist geliyor diye şikayet geliyor. Bunu nasıl gelir düzeyi yüksek seviyeye taşırız ona bakacağız. Gelir düzeyi yüksek turist nerelerde geziyor ona bakacağız. Nerede geziyor? Kurvaziyerde yatta geziyor yat limanı kurvaziyer limanları yapacağız. Havaalanı sayılarını arttırmak yetmez mutlaka tarifeli seferler koyacağız. Biz bunları yapalım dediğimizde bu kez eleştiriliyoruz. Diyorlar ki “sahilleri halka kapatıyor” Geçen gün söyledim, kurvaziyer limanı Tünektepe’ye mi yapacağım dağın başına? Bu liman sahilde olacak, başka nerede olacak? 640 km’lik sahilde 300 -500 metre ya da bin metre genişliğinde bir liman alanı eğer bu sahilleri halka kapatmaksa kapatacağız ki halka yeni yaşam alanları turizm olgusuyla birlikte getirelim. İşte Barcelona örneğini veriyorum. Buralar arkadaki ticari çarşılarıyla, çeşitli alanlarıyla halkın en önemli yaşam merkezleri haline geliyor.”
 
“TAŞ OCAKLARININ KÖKÜNÜ KAZIYORUZ”
Boğaçayı Projesi ile çok önemli bir alt yapı projesi de gerçekleştirdiklerini vurgulayan Başkan Menderes Türel, şöyle konuştu: “Taşkın önlemeye yönelik bir alanda 2300 debiyle deniz kenarında köprümüz denize uçup gitmiş şimdi 4600 debiye göre bir problem olmaması hususunda sel felaketini önleyecek alt yapı çalışmalarını yapıyoruz. Antalya’nın kanayan yarası bunun üzerindeki taş ocaklarıydı. Onun devrini şimdi üçlü bakanın kurul kararı imzasıyla aldık. Bunların kökünü kazıyoruz Antalya’nın senelerdir temizlenemeyen çevre felaketini biz temizliyoruz. Ama bizim bu noktada yaptığımız bazı işler çevre duyarlılığımız olmadığı gibi suçlamaları beraberinde getiriyor. Ama biz tabi yaptığımız işten emin olduğumuz müddetçe elbette ki eleştirilere saygılıyız ama biz bunlara doğru olduğunu kendimiz karar vermiyoruz sonuçta sizin gibi konusunda uzman hocalarımızla, akademisyenlerle, uzmanlarla konuşuyoruz. Onların fikirlerini aldıktan sonra neticeye götürüyoruz.”
 
KİMLİKLİ ŞEHİR MİMARİSİ DÖNÜŞÜMÜ BAŞLADI
Antalya’da kimlikli şehir mimarisi dönüşümünün başladığını söyleyen Türel, “Geçmişten gelen kötü mirası yıktığımız üç beş ucubeyle üç günde temizleyecek imkanımız yok. Ancak bu dönüşüm ciddi bir şekilde Antalya’da başladı. İşte bir stadyumu yıkıp yerine kent müzesini kucaklayan bir büyük bir park haline dönüştürüyoruz. Konyaaltı Sahil Projesiyle, turizm kalitesini arttıracak projelerle Antalya’nın cazibesini artırmaya çalışıyoruz. Değerli hocalarıma mesajım aklınıza ne geliyorsa bize gelin. Antalya’da lafta kalmıyor icraata dönüşüyor” şeklinde sözlerini tamamladı.
 
Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, daha sonra Dünya Mimarlık Haftası etkinlikleri kapsamında meslekte 30 yılını dolduran mimarlara plaket verdi.