|
|
15 Temmuz Şehitlerimizi Rahmetle Anarken
|
|
|
|
|
Türkiye 15 Temmuz günü tarihinin en karanlık gecelerinden birini yaşadı.
Türk halkı 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendilerini sokaklara, bu hain darbe girişimine karşı direnişe çağırması ile Başbakan Yıldırım’ın, ‘Bu bir kalkışmadır’ diye açıklaması ile minarelerde okunan selalar ile hain FETÖ darbe girişimine karşı dünyada eşi benzeri olmayan bir kahramanlık destanı yaşadı.
FETÖ’nün bu hain planını uygulayan silahlı kuvvetlerin içerisinde yapılanan bir gurup vatan haininin kullandığı uçaklardan atılan bombalara, silahlardan çıkan mermilere tanklara karşı Türk halkı göğsünü siper ederek bu alçakça saldırıya tarihi direnişle cevap verdi.
O gece yüreğinde vatan sevgisini taşıyan milleti ile birlikte olan polisimiz ve askerimiz de bu hain FETÖ darbe girişimine karşı Türk halkının yanında yer aldı.
Türk medyası o gece birlik ve beraberlik içerisinde bu hain darbe girişimi karşısında sağduyulu bir yayın politikası ile bu hain darbe girişiminin püskürtülmesinde büyük bir pay sahibi oldu.
17-25 Aralık sürecinde gerçek yüzünü gösteren ve yıllar içerisinde yavaş yavaş halkımızın bu hain örgütün gerçek yüzünü daha da çok hissetmesi ile bu örgüte karşı başlatılan mücadelenin önemi, anlamı bu hain yapılanmanın maskesi 15 Temmuz ve sonrasında tüm gerçekleri ile ortaya çıktı.
Hain FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi karşısında yüzlerce şehidimiz yüzlerce gazimiz milyarlarca lira zararımız oldu.
Geride bıraktığımız 1 yıl içerisinde ekonomik açıdan maddi yaralar devletimizce sarılırken manevi açıdan şehitlerimize ve gazilerimize gösterilen hassasiyet aynı ilk günkü gibi duygularla devam ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlı, istikrarlı mücadele tavrı 81 ilde ve yurt dışında bu hain yapılanmaya karşı mücadele aynı ruhla sürüyor.
FETÖ yapılanmasına bu hain darbe girişimine destek verenler için yapılan operasyonlar Türkiye’nin bir daha böyle bir hain girişim ile karşı karşıya gelmemesi için son derece önemli.
Devletimize, milletimize karşı yapılan bu kanlı darbe teşebbüsünün Türkiye’ye verdiği maddi, manevi zararlar açık ve net..
Bu konuda yapılan mücadeleye siyasi görüşü ne olursa olsun partiler üstü düşünce ile hangi kimlikte olursa olsun herkesin aynı duygu içerisinde destek vermesi milli bir görevdir.
Ben bu mücadele konusunda düşüncelerimi hep yazdım..
Yazmaya da devan ederken herkesin milli birlik, beraberlik, kardeşlik duyguları içerisinde bu mücadelede devletimizin yanında yer almasını tarihi bir milli görev olduğuna inanıyorum.
15 TEMMUZ ŞEHİTLERİMİZİ RAHMETLE ANIYORUM..