|
|
ANTALYA TURİZMİ S.O.S. VERİRKEN…
|
|
|
|
|
Değerli okuyucularım;
İnanın bir Antalyalı olarak Antalya turizmiyle ilgili duyduklarım, yaşadıklarım konusunda çok ama çok üzülüyorum.
Bu yılki turizm sezonu Antalya’da çok ama çok kötü geçiyor.
Bunu ben söylemiyorum. Esnaf kan ağlıyor, turizmci perişan, otelci perişan, istenilen doluluk oranı yok, bazı otel sahipleriyle yapmış olduğum sohbette yazın ortasında otellerini kapatmayı bile düşünenler var.
Anlatılanları dinledikçe, gördükçe ister istemez bu mübarek Ramazan ayında yaşananlara çok çok üzülüyor, bu konuda nasıl bir faydam olabilir diye sizlerle paylaşıyorum.
Benim sizlerle Antalya turizmi konusuyla ilgili paylaştığım 2014’ün Aralık ayında köşemde yazıp Rus medyasında da gündeme getirilen “Ya Ruslar Antalya’ya Gelmezse?” (Okumak İçin Tıklayın) köşe yazımda konu ettiğim turizm konusunda önlem alınması gerektiği uyarım bu günü gösteren bugün yaşanacakları o günden kaleme alıp uyardığım gerçeklerdir.
Peki şimdi oturup Antalya’da tur operatörünün, turizmcinin, otelcinin, esnafın iflas etmesi mi beklenecek?
ASLA!
Bir an önce Antalya turizmi konusunda bence acil tedbirler alınmalıdır.
Turizm Bakanlığı, Antalya Valiliği, ATSO, AESOB, Antalya Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, kaymakamlıklar, tüm STK’lar acil bir eylem planıyla şu andaki turizmde yaşanan krizin daha fazla büyümemesi için gereken önlemleri, alternatifleri masaya yatırarak başlatılacak bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.
Özellikle Antalya Valisi Maummer Öztürk’ün bu konuda daha hassas olmasını düşünüyorum.
Acil bir eylem planı ile mevcut turizmde oluşturulabilecek alternatif turizm kaynakları kullanılarak canlandırma, kurtarma çalışmaları bir an önce başlamalıdır.
Bu yıl zengin Rus turistler Rusya Devlet Başkanı Putin’in tercihi olan Kırım’da tatil yapmayı tercih ediyor.
Şu anda Rusya’dan gelen turist sayısındaki düşüşün ana sebebi budur.
İkinci göz önünde bulundurmamız gereken önemli bir konu Yunanistan’daki ekonomik krizin aşılmasıyla ilgili Yunan Devleti’nin hızlı bir şekilde turizm gelirini artırmaya yönelik özel çalışması maalesef bizi olumsuz şekilde etkileyecektir.
Her yıl 18 milyon turist ağırlayıp, 20 milyar doların üzerinde bir gelir sağlayan Yunanistan; bu yıl özel çalışmalarıyla yüz binlerce Türk’ün her geçen gün artan sayıyla tercih ettiği bir destinasyon haline geldi.
Bizim de Antalya bölgesi ile ilgili alternatif turizm projeleri yaratmamız için acil bir çalışma başlatmamız gerektiğine inanıyorum.
Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı’nın kamuoyuyla paylaştığı ve büyük ilgi gören Dünya İşitme Engelliler Turizm Derneği ile birlikte yürütülecek ‘İşiten Türkiye’ projesinde pilot bölge olarak başlatılacak ‘İŞİTEN ANTALYA’ çalışmasının ATSO ve AESOB tarafından da ilgiyle takip edildiğini, bir an önce hayata geçirilerek Antalya’ya farklı bir alternatif turizm geliri sağlanmalıdır.
Dünyada bulunan 600 milyon işitme engelli için 12 ay boyunca yaratılacak bir pazarın yetkililer tarafından dikkatle takip edilip hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Sadece bu proje değil. Artık Antalya’da DENİZ, KUM, GÜNEŞİN dışında ciddi, ayakları yere sağlam basan alternatif turizm projeleri çalışmalarıyla Antalya turizmi canlanmalı, hayat bulmalıdır.
YOKSA DURUM KÖTÜ BENDEN SÖYLEMESİ…