TÜGİK'in 'İş Zirvesi 2014' buluşması, Antalya'daki Titanic Deluxe Belek Hotel'de başladı. 11-14 Aralık tarihleri arasını kapsayan TÜGİK İş Zirvesi 2014'ün açılışı, TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral, TÜGİK Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erhan Özmen'in konuşmalarıyla yapıldı.

Üyeler arasındaki işbirliği ve ticaretin geliştirilmesi açısından iş zirvesinin çok önemli olduğunu belirten Erkan Güral, "Dışarıdaki havalar ne olursa olsun bizim havamız gayet iyi. Bizim havamız, moralimiz yerinde olduğu sürece aşamayacağımız bir zorluk yok. Birbirimize bugüne kadar nasıl sarıldıysak, kucak açtıysak, birbirimize kucak açmaya, sarılmaya, ülkemize katma değer yaratmaya ve iyi nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz" dedi.

BÜYÜME RAKAMLARI MEMNUN ETMEDİ

İki gün önce açıklanan Türkiye'nin ekonomik veriler ve büyüme rakamlarına göre maalesef arzu edilen büyümenin sağlanamadığını belirten Erkan Güral, "İstenilen rakamlara ulaşılamayışın temel faktöründe tarım gelmektedir. İklimler değişiyor, örneğin Antalya'da hortumları duymaya başladık. Değişen mevsim şekilleri tarımı etkiliyor. Tarım üzülerek görüyoruz ki don, hasat çürümesi gibi çeşitli nedenlerle sekteye uğruyor. Bundan sonraki süreçte tarım sektörüne daha farklı yönlerden yaklaşmak lazım. Tarımın desteklenmesi, özendirilmesi, günümüz şartlarına göre modernize edilmesi gerekiyor. Uygun faizlerle yeni yatırımların önü açılmalıdır" diye konuştu.

BÜROKRATİK ENGEL UYARISI

Sanayideki büyüme rakamlarının yeterli olmadığına değinen Erkan Güral, sanayiciliğin hiç kolay olmadığını belirterek, "Başta ÇED raporları olmak üzere yeni iş kurmak girişimciyi yormakta, yatırım sürecini de maalesef uzatmaktadır. Bürokratik engellerin ortadan kaldırılması ve bürokraside yoğunluğun daha makul bir düzeyde yeniden düzenlenmesini bekliyoruz" dedi. 

KONUTLARIN YÜZDE 90'INDA ENERJİ KAYBI VAR

Cari açık meselesinin ana nedeni olan petrol ve türevlerinin doğru tüketilmediğine de dikkat çeken Erkan Güral, "Bizlerin birtakım hassasiyetleri göstermesi gerektiğine de inanıyorum. Milyarlarca dolarlık dövizimizi ithalata harcarken, bu kaynakları maalesef verimsiz şekilde doğaya salıyoruz. Özellikle konut sektörünün yüzde 90'ında maalesef ısı yalıtımı yok. Bakanlığın bu konudaki süreci hızlandırılması ve enerjinin verimsiz binalarda bu şekilde kayba uğramasının önlenmesi gerekir" dedi.

DENETİM MEMURU TEPKİSİ

Ülkemizde yaşanan inşaat ve maden kazalarının ilgili bakanlıkları harekete geçirmeyi sağladığını anlatan TÜGİK Genel Başkanı Güral, denetim memurlarına yönelik ilginç bir iddiada bulundu. Bu denetimlerin yapılmasının doğru ve artırılarak devam ettirilmesi gerektiğini belirten Güral, şöyle konuştu:

"Çalışanlar, iş güvenliği açısından tüm önlemlerin alındığı işyerlerinde çalışmak ister. Bunu sağlamak da biz işverenlerin görevidir. Son aylarda işyerlerine yönelik denetimlerde çok ciddi artış olmuştur. Gelsinler denetlesinler, ama bizi denetleyen kişiler işin uzmanı, ehli değil. Rapor tutmadan veya olumlu rapor verilen bir işyerinde yaşanan kazalar nedeniyle denetim memurları hakkında tahkikat başlatılıyor. Dolayısıyla denetim memurları da problem yaşamamak için her gittiği denetimde 'Bu işyerinde iş güvenliğine ilişkin yeterli tedbir alınmamıştır' gibi kendini garanti altına alacak yola başvurmaktadır. Özel denetim firmaları bu işi üstlenmelidir. Kimya sektörünü bilen kerestecilik, ulaşımı bilmez. Tekstili bilenin bir başka sektörü bilmesi mümkün değil. Dolayısıyla akredite firmalarına verilirse, o mesleğin uzmanı kişiler tarafından denetim yapılması, iş güvenliği açısından son derece doğru olacaktır."

SİVİL TOPLUM VURGUSU

Türkiye'de sivil toplum örgütlerine çok ehemmiyet gösterilmese de dünyada çok daha itibarlı, daha önemli misyon üstlendiğini belirten TÜGİK Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erhan Özmen ise "Sivil toplum örgütleri devletin işini kolaylaştırır. Devlet için bir tehdit değildir. Devletin işini kolaylaştıran, onların yükünü alan yapıdadırlar. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde sivil toplum örgütleri yürütmeden, yargıdan, medyadan sonra dördüncü büyük güçtür. Bazı ülkelerde de kamu ve özel sektörden sonra üçüncü büyük sektör olurlar. Türkiye'de şu anda dernekler masasında 104 bindir. 4 bin aktif dernek vardır, 100 bin tanesi tabeladan ibarettir. 4 bin derneğin aktif olduğu 77 milyonluk bir Türkiye'de yaşıyoruz. Sivil toplum örgütlerinin bugün burada dünyada değişime uyum sağlayan kurumlarının temsilcileri var, bunlar hayat hikayelerini paylaşacak. STÖ'ler toplumsal anlamda 'Herşeyi devlet yapsın' noktasından ayrışarak, devletin yetişemediği yerlerde toplumsal açılımı, toplumsal diyaloğu, gelişimi katkı sağlayabilecek yenilikleri dünyanın neresinde olursa olsun transfer eder getirir" diye konuştu. 

Moderatörlüğünü Anadolu Üniversitesi'nden Dr. Gökhan Turan'ın yaptığı 'Girişimcilikte Fark Yaratanlar' başlıklı panelde, SÜTİŞ ve BJK Yönetim Kurulu üyesi Emre Kocadağ, Adopen Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sak, Şölen Çikolata CEO'su Elif Çoban ve Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği IPRA 2014 Dünya Başkanı Dr. Zehra Güngör konuşmacı oldu.