ANSİAD Yönetim Kurulu, Ekonomi Muhabirleri Derneği Antalya Temsilciliği üyeleriyle bir araya geldi. Akra Barut Hotel'deki toplantıda, ANSİAD Başkanı Ali Eroğlu, Rusya krizi ve Antalya ekonomisi üzerine değerlendirmelerde bulundu. ANSİAD'ın üç yıldır görevde olan yönetim kurulunun 16 Ocak'ta Genel Kurul tarafından yetki verilecek yeni yönetim kuruluna görevi teslim edeceği açıklandı. 

 FARKLILIKLAR NEFRET BOYUTUNA ULAŞTI

 Türkiye'nin son yıllarda gerildiğine işaret eden Ali Eroğlu, farklılıkların birbirinden çok uzaklaşmaya, birbirinden nefret boyutuna gelmeye başladığını açıkladı. Artık bizim gibi düşünmeyen, yaşamayan insanları sevmez ve en acı bölümü de nefret noktasına gelmeye başladığına dikkat çeken Eroğlu, "Bu kendiliğinden oluşan bir durum değil. Bizi yöneten, oyumuzu temsil ettiğimiz partilerin birbirileriyle olan iletişimlerinin sonucu oluşan bir durum. Bunu çözecek, ortadan kaldıracak en önemli yapı siyasi partilerdir. Ortak bir karar çıkmayabilir ama bu görüşmelerin yapılabilmesi bile çok önemli. Siyasette uzlaşmayı arayan yapıya el vermemiz, desteklememiz gerekiyor" dedi.

 7 MİLYAR DOLAR YABANCI SERMAYE GİTTİ

 Türkiye'nin 2012'den itibaren yavaşlamaya girdiğini ve o yıldan itibaren bir sıçrama yapamadığını belirten Ali Eroğlu, 2015'in ekonomik göstergeler açısından 2014'den daha iyi olduğunu ama finansal göstergelerde dövizin arttığı, borsanın da düştüğünü söyledi. Türkiye'ye artık yabancı sermaye gelmediğini belirten Eroğlu, "Türkiye'nin ciddi anlamdaki cari açığı kapatabilmesi için bir yerden fonlanması gerekiyor. İlk kez geçen yıl 7 milyar dolar Türkiye'den çıkış da var. Girişi bırakın çıkış varö dedi. Anayasa görüşmelerini değerlendiren Eroğlu, "Biz iş dünyası olarak ekonominin en öncelikli gündem olmasını arzu ederdik" diye konuştu.

 RUSYA KRİZİNDE ÜRETİCİ KORUNMALI

 Rusya krizini değerlendiren ve bizim artık uzun vadeli değil, daha kısa soluklu sorunları çözmeye odaklanmamız gerektiğini kaydeden ANSİAD Başkanı, şöyle konuştu:

 "Burada en büyük kitle üretici, üreteni kaybedersek satacak mal bulamayız. Bu krizde en öncelikli korunması gereken üreticidir. Üreticinin üretimine devam etmesini sağlamamız gerekiyor. Bunun için benim önemsediğim tedbir, destekleme alım fiyatları mekanizmasıdır. Bunu AB'de yapıyor. Domatesin maliyetleri 60-70 kuruştur. Ne zamanki halde maliyete ramak kala, 90 kuruşa düştüğünde destekleme alım fiyatları devreye girer ve zarar edecek bir noktaya üreticinin fiyatının inmesini durdurulur. Üretici az da olsa para kazanır, hayatını devam ettirir ve bir sonraki sezona geçiş sağlayabilir. Ama burada dekar başı gibi klasik desteklemelerin homojen olmayacağını düşünüyorum. Domates krizinden her kes zarar görmeyebilir. Kaynaklarımızı çok doğru kullanması gereken bir ülkeyiz."

 TURİZM TARIMA GÖRE DAHA SANCILI

 Antalya'nın domatesinin yüzde 60- 70'ini mart- nisan ve mayıs aylarında hasat ettiğine değinen Ali Eroğlu, esas ürün bolluğunun da o dönemde olacağını söyledi. O zamana kadar şimdiki fiyat göstergelerinin bizi olumlu- olumsuz etkileyeceğini düşünmediğini belirten Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "O dönemi beklemek, görmek lazım. Bana kalırsa turizm tarıma nazaran daha sancılı. Türkiye'de üretilen domatesin yüzde 7-8'ini ihraç ediyoruz. Bunun da yarısını Rusya'ya ihraç ediyoruz. Yanlış anlaşılmasın ihracat önemsiz demek istemiyorum, tabi ki önemli. Ama turizmle mukayese edildiğinde, rakamları okunduğunda gelen turistin yüzde 30'u Rusya'dan geliyor. Bu zaten geçen yıl düşmüştü. Bu yıl da kriz olmasa bile Rusya ekonomisinden dolayı bir düşüş bekleniyordu. 2.7 milyona düşmüş sayının 2 milyonun biraz üzeri olacağı tahmin ediliyordu. Bunu ufak ufak hissetmeye başlattık. Kış kapatmayan oteller kış kapatmaya gitti. Satılık, devir, kiralık tesislerin gündeme gelmeye başladı."

 EXPO CAN SİMİDİMİZ OLABİLİR

 Çözüm için yeni pazarlar bulmanın çok kolay olmadığını belirten Ali Eroğlu, "Ama 'hızlı ne yapılabilir' diye bakıldığında Expo bizi kurtarır. İyi gidiyor, gitmiyor çok tartıştığımız bir konu ama Expo, Rusya krizinde bizim can simidimiz olabilir. Neden? 20'ye yakın ülkeye ulaşıldı. 'Katılım parası veriyor musun, vermiyor musun' demeyelim. Uçak destekleri yapılıyor. Zaten bir ülke buraya katılmış ise o ülkenin insanlarında farkındalık oluşmaya başlayacak. O konuyla ilgilenen kişi veya sektörlerde farkındalık oluşacak. Bu ülkelere promosyonlarımızı artıralım. O ülkelerden daha fazla insan getirmeye çalışalım. Turizmi desteklemek açısından, ben bugüne kadar söylenen, konuşulanlara ilave olarak söylüyorum. Buraya özel 1 milyon falan gelir ve bunu 2 milyon yapmaya çalışalım. Expo buna bir fırsat. Tanıtımlar yapılıyor. Expo'nun bütçesi var ve bir kısmını artık buna ayırmalıyız. Antalya'ya hükümetin artık özel bakması gerekiyor. 'Uçak Antalya'ya düştü' artık hepimizin klasik söylemi. Expo Antalya'nın can simidi, kurtarıcısı olsun. Sadece Expo amaçlı gelmeyi planlayan insan kitlesine çalışalım. Katılımcı ülke sayısını artıralım" şeklinde konuştu.

 Göstergeler açısından 2016'nın 2015'den daha zor bir yıl olarak görüldüğünü belirten ANSİAD Başkanı Eroğlu, "Ama inşallah daha iyi olur. Tabi inşallahla maşallahla olmayacağını da hepimiz biliyoruz ama bizim birbirimize verdiğimiz olumlu enerji olarak görmekte fayda var. Temmenimiz böyle" dedi.