Dünya Sağlık Örgütü'nün 16- 22 Kasım'ı 'Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası' olarak belirlediğini söyleyen Prof. Dr. Yalçın, "Antibiyotiklere dirençli bakteriler nedeniyle yılda 700 bin kişinin kaybedildiğini biliyoruz. Yine yapılan çalışmalarda 2050 itibarıyla bu rakamın 10 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Antibiyotiklerle ilgili farkındalığın artırılmasında hekimlere, vatandaşlara ve ülkenin sağlık politikalarını belirleyenlere düşen görevler var" diye konuştu.

DOĞRU DOZDA UYGUN SÜREDE KULLANIN

"Hastalarımıza, öncelikle hekimleri yazmadıkça antibiyotik kullanmamaları gerektiğini öğütlüyoruz" diyen Prof. Dr. Yalçın, "Antibiyotikleri doğru dozda uygun süre ve biçimde kullanmak en önemli esaslardan biridir. Başkasının kullandığı antibiyotikleri tavsiyeyle kullanmayın. Evde bulduğunuz antibiyotiği rasgele kullanmayın" diye konuştu.

HEKİMLER UYARMALI

Antibiyotik kadar enfeksiyon gelişimini engellemek açısından alınması gereken önlemler de olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yalçın, "El yıkamak, hastalarla temasları azaltmak önemli. Korunma vasıtalarından biri de aşılamadır. Kişilerin bulunduğu yaş ve hastalıkları itibariyle aşıları düzenli olarak yapılmalı. Hekimlerin de hastalarını uyarması gerekir. Hastasına antibiyotik ihtiyacı olduğunda, mutlaka laboratuvar verileriyle ya da başka unsurlarla desteklemeli. Aksi takdirde, viral hastalıkların çoğunda (nezle, grip) kesinlikle antibiyotik almaya gerek yok" diye konuştu.

6 KITA 12 ÜLKE

Dünya Sağlık Örgütü'nün 6 kıta 12 ülkede yaptığı güzel bir çalışma olduğunu açıklayan Prof. Dr. Yalçın, şöyle konuştu:

"Burada antibiyotik kullanımıyla ilgili çok değerli bilgilere ulaşılıyor. Örneğin gençlerin yaşlılara göre daha çok antibiyotik kullandığı tespit edilmiş. Yine gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere göre, daha fazla antibiyotik kullanıldığı tespit edilmiştir. Genelde hekimlerin antibiyotik yazması sonrasında antibiyotik alındığına dair bilgiler var. 'Grip ya da nezle olduktan sonra antibiyotik almak gerekir mi' sorusuna yönelik 12 ülkede yaklaşık 10 bin kişi kişiyle görüşülmüş. Yüzde 64 oranında 'Grip ya da nezle antibiyotikle tedavi edilmeli' sonucu çıkmış. Hiçbir anlamı olmayan bir durumdur, ikisi de viral hastalıktır. Bu nedenle antibiyotiklerin kesinlikle bu hastalıkların tedavisinde yeri yoktur."

ULUSAL POLİTİKA OLUŞTURULMALI

Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, ülkenin sağlık politikasını düzenleyenler, konunun profesyonellerinin de politikalar geliştirmesinde yarar olduğunu belirterek, "Örneğin antibiyotik direnci ile başa çıkmak için ulusal politika oluşturulması gerekmektedir. Bu verilerin toplanması gerekiyor. Mevcut enfeksiyon kontrol projesi daha da geliştirilmeli" dedi.

ANTİBİYOTİK, BAKTERİYEL AJANLA KULLANILMALI

Antibiyotiğin sıradan ilaç olmadığını söyleyen Prof. Dr. Yalçın, "Antibiyotiği mutlaka hekim tavsiyesinde bir bakteriyel ajanla, enfeksiyon geliştiğinde kullanmak gerekir. Doktor yazmadığı sürece antibiyotiğin kullanılmasının sakıncalı olduğu anlatılmalı. Daha da önemlisi, koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmeli. El yıkamak, sağlık çalışanlarının hasta ise işe gitmelerini önlemek gibi" diye konuştu.

GRİP VE ZATÜRRE AŞISI

Aşılanmanın önemine de değinen Prof. Dr. Yalçın, "Gribin yoğun yaşandığı bir döneme giriyoruz. Bu dönemde grip aşısı, buna ilaveten riskli gruplarda zatürre aşısının mutlaka yapılması gerekir. Dolayısıyla antibiyotiklerle ilgili farkındalığı artırmak için önemli bir dönem, bu konuda bir kez daha düşünülmesi gereken bir haftadayız" dedi.