Türkiye’de Turizm ve iş dünyasının ünlü ailelerinden Gül ailesinin şirketlerinin yönetim kurulu üyesi olan Ayan Gül Antalya ve Türkiye Turizminin bugünü ve geleceği ile ilgili görüşlerini haber koordinatörümüz Mesut  İnci’ye anlattı.
 
--TURİZMİ, GERÇEK ANLAMDA NASIL ANLATABİLİR SİNİZ?
Turizmi çeşitli yönleriyle sınıflandırabiliriz. Birincisi özgürlüktür yani turizm insanların gezip görebilme ülkelerinden dışarıya çıkabilme nedenidir. Ben şahsen, sağa sola gittiğimde kendimi özgür hissediyorum. Tabi değişik turizmlerde var ülke de sağlık turizminden tutun, kış turizminden tutun, yaz turizminden tutun, alışveriş turizminden tutun bir sürü şeyler vardır. Bizler burada, bu otellerimizde ilk önce misafirperverliği çok öne çıkartmayı planlıyoruz zaten Türk toplumu olarak da biz öyle insanlarız, bize kimse bir şey yapmadıkça biz bir şey yapmayız, başka bir şey değil sadece hatt-ı müdafaa. Bizlerde burada bi nevi böyle şeyler yapmak istiyoruz, yani turistlere, kültürümüzü ve törelerimizi anlatmaya çalışıyoruz. 
 
TURİSTİN BEKLENTİSİ NEDİR, SİZLERİN DEVLETTEN İSTEĞİNİZ VAR MI?
Turist otele gözü kapalı girer, nasıl karşılanacağına dikkat eder ve ilk intibası ile hareket eder, memnunsa ülkesine memnun döner, yok aksaklıar varsa sıkıntı yaşar ama genelde memnuniyetlerini belirtirler. Müşterilerimizi içeriye aldıktan sonra maksimum hizmet, maksimum memnuniyet anlayışıyla tamamen turizm yapmaya çalışıyoruz. Otellerimizden, şimdiye kadar kimse şikâyetçi olmadı, hep memnuniyetlerini belirttiler. Hiçbir kurumdan ceza yemedik, müşteriler gelir 1-2 tanesi memnuniyetsiz olur o ama tertemiz bir işletmeye sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Öncelikle bizim bu otellerde ilk hedefimiz çalışan kişilerimizi maksimum seviyede tutmak ve onları elimizden geldiği kadar dışarıya çıkartmamak. Bu bölge de benim bildiğim 5 yıldır kışın kapanmayan tek otel biziz. Bütün oteller kapatır. Maalesef 460 odam boş, 11 odam dolu, Aralık-Ocak ayını böyle geçireceğiz. Ben burada her ay yüzbinlerce Euro zarar etmekteyim ama olsun sonra kazanırız o parayı vatanımız sağlıklı, huzurlu olsun ama nereye kadar, açıkçası kışın elektrik parası indirimli olsa, SSK primini verse kötü mü olur. Ben bunları niçin yapıyorum vatanım için yapıyorum şirketimin istikrarı için yapıyorum.
 
TURİZME  HİZMET  VEREN  ELEMANLAR  YETERLİ  Mİ, SIKINTILAR  YAŞANIYOR MU,
Turizm bir arz-talep işidir, ben burada bir otel açacaksam yalnız başıma çalıştıramam, çalışanlar olacak işçiler olacak ama maalesef bölgemizde kalifiye eleman bulamıyoruz, çok kaliteli elemanlar yok. Bir okuldan mezun olmuş bir tane eleman bulamıyoruz. Turizm ülkemizin en büyük gelirlerinden birisi ve bununla ilgili de hiçbir kimseyi eğitmiyoruz. Aşçılık okulu diyoruz aşçılık okulundan mezun adamı bulamıyoruz.
 
 
 
TURİZM OKULLARI YETERLİ Mİ.?
Hayır, yeterli değil, Yani bir insan turizm okulunda ne yapar? Ön büroyu öğrenir o zaman ön büro okulu olsun. Turizm okulundan ziyade bence branşların olması gerekir yani özel sertifikaların. Ayhan aşçılık okulu mesela buradan mezun olan bir adam bu referansıyla bütün otellerde tak diye iş bulabilmeli, mesela biz Mengen diyorduk, şimdi Mengen den bir tane aşçı falan da çıktığı yok, evrakları filan da gelmiyor. Yani şunu demek istiyorum, bir tane garson önce şivesini değiştirmeli, adam Türkçe’yi güzel konuşamıyor, İngilizcesini Rusçasını nasıl konuşacak, inanın bana adam traş olmayı bilmiyor. Ne yapacağız, bir okullar olacak biz sabredeceğiz en aşağıda duşlarını, mutfaklarını, personel lojmanlarını elimden geldiği kadar iyi yapacağım ki, insanların geri dönüşü bana daha sağlıklı olsun. Yani çalışanlar hakkında benim söyleyebileceğim bu kadar. İşsizlik korkunç derecede işsizlik var. Maalesef 2016 yılında bütün tesislerimiz boştu ama ben bir tane housekeeping bulamıyordum. Bir tane meydancı bulamıyordum. Terör patlayınca herkes bölgeyi terk etti. Akdeniz bölgesini terk ettiler. Nereye  gittiler, Karadeniz bölgesine, Egeye, büyükşehirlere gittiler ne yaptılar lokantalar da garsonluk işi aramaya başladılar, bölge de şuanda boşalmış vaziyette. Şu anda kimsenin geri geldiğini zannetmiyorum. Çünkü 2017 yılı 2016 dan daha kötü olacak deniliyor.
 
RUSLAR, 2017 SEZONU İÇİNTURİZMDE KURTARICI OLABİLİR Mİ.?
Rusların gelecek olması bizde bayram havası yaratmıştı. Ruslar geldi ama bütün Avrupa’yı kaybettik.11 Milyon turistin 4,5 milyonu Avrupa’ydı, gerisi kenarlar köşelerdi. %95 kayıp var şuanda. Korkunç bir kayıp, zararın faturası bizlere kesilecek, inşallah sonumuz sağlıklı olur.
 
BAZI TESİSLERİN YIKILIP YENİDEN YAPILMASI SÖZ KONUSU OLABİLİR Mİ.?
Bu, süresi doldu da, göz estetiğini mi kayboldu gibi güzel bir soru. Burada çok ciddi bir sorun var, Yani bu iş sokak kavgasına kadar vardı. 85-86-87 yıllarından   tahsislerimiz var. Tahsislerin bitmesine 10 yılı kalmış otellerimiz var. Evet, doğru, binalar eski teknolojik anlam da yenilenmesi veya yıkılması lazım, biz kendimiz boya badana dekorasyon yapsak da yemiyor artık. Asıl sorun o değil sorun 1984 yılında devlet bana boş araziyi verdi al işlet dedi 49 yıl bitti. Devlet, 49 yıl sonra tesisi bu duruma getiren kişiye, hadi güle güle mi demesi lazım. Karşısına alıp şartlarda yumuşama ile tekrar sahibine vermesi lazım. Biz 7 yıldır turizmin içindeyiz. 4 yılını kriz geçirdik ama gelecek senelere umutla bakmak zorunda kaldık, çünkü devletimizin politikasına inanıyoruz, Turizmden geçinen bu kadar insanı sıkıntılarıyla baş başa bırakmayacağına inanıyoruz.
 
BİR ZAMANLAR TURİZMDE KAPASİTE ÇOK YÜKSEKTİ VE 13 MİLYONA YAKLAŞMIŞTI. ŞİMDİ KORKUNÇ BİR DÜŞÜŞ VAR BUNUN TOPARLAMAK İÇİN NE YAPMAK LAZIM?
Kısa ve öz söylüyorum, ilk önce düşüşün sebebine bakmak lazım. Bu sıkıntının, bu krizin sebeplerini araştırmak  lazım. Kriz bir günde oluşmadı. Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan beyin dışarıdaki bize olan oluşumlara karşı sert ve dik durmasından dolayı ciddi bir kaos yaratılmak isteniyor, kendisi teslim olmayacağız diyor, böyle diyen adamı da rahat bırakmazlar. Patlatılan bombalar sebebiyle ya herru ya merrucuyuz. Tamamen hükümetimizin dış politikasına inanıyoruz ve biz kendi işimize bakıyoruz. Şimdi açık ve net söylüyorum 1 yıl daha kazanmadan bekleyeceğiz ve neler olacağını hep birlikte göreceğiz. Ben şahsen geleceğimiz ile ilgili olarak çok umutluyum.
 
BİZE GÜLSAN HOLDİNGİ ANLATIR MISINIZ, OTELLER ZİNCİRİNİZİ KENDİNİ Mİ OLUŞTURDUNUZ, YOKSA DEVLET İMKANLARINDAN MI YARARLANDINIZ MI.?
 
Gülsan, Refik Gül, Şefik Gül, Mehmet Gül kardeşlerden oluşmakta. Elazığ’lıyız, Elazığ’da demir ticaretiyle başlamış bu işler, ondan sonra müteahhitlik sektörüne, bina yapımı daha sonra devlet taahhüt işleriyle belirli yerlere gelinmiş. 1980 de Ankara da kurulmuştur bu şirket 1980 den bugüne kadarda çok ciddi projelerde imzası bulunmaktadır. Gülsan bu 1980 den sonraki dönemlerde 90 larda müteahhitlik sektörünün her zaman çok sağlıklı olmayacağını düşünerek bu müteahhitlik ana gemi olarak adlandırdığımız müteahhitlik taahhüt sektöründe herhangi bir sıkıntıda bunları finanse edebilecek 2.ve 3.cü sektörlerin arayışına geçmiştir ve bunların başında ilk önce turizm, enerji santralleri ve yap-sat işleri konut işleri şirketin özel işleri tarzında gelişmeler olmuştur.1994 yılında Antalya’da bir otel almayı planladı sektör, ondan sonra ki yıllarda da diğer oteller geldi peşinden. 2005 Yılında da Ankara’da ki Swiss otel bünyemize katıldı. Bu süre içinde de son 3-5 yıl içinde Türkiye de Isparta, Maraş, Kars, Adıyaman gibi şehirlerimiz de çok ciddi hes projelere enerji santralleri yapıldı, Gülsan grubumuz aşağı yukarı 1Milyar kilovata yakın bir enerji üretmekte. Şimdi Gülsan Türkiye’de sayılı firmalardan birisi. Taahhüt işlerinde, yol işlerinde, köprü işlerinde Türkiye’nin medar-ı iftihar kaynağı olan projelere imzasını atmış bulunmakta. Gülsan aynı zamanda yurt dışında projelerde, Afganistan, Kazakistan, Ukrayna, Kenya, Sudan gibi ülkelerde projeleri ile aranan bir şirket oldu. Şu anda yol işleri projeleri gerçekleştirmekte, köprü işleri yapmaktayız ve çok sağlıklı büyüdüğümüze inanıyorum. Gülsan Holding, dış bir takviye, dış bir etken,  dışarıdan ortak olmadan tamamen kendisi, tabiri caizse yedire yedire belirli yerlere geldi, çok ciddi bir kredibilitesi vardır. Bankalar nezdinde borcu olmayan aslanlar gibi tertemiz bir firmadır. Oteller zincirimizi kendi imkânlarımız ile oluşturduk ve ileriye umutla bakıyoruz.  

RÖPORTAJ : MESUT İNCİ