Türkiye Özel Okullar Birliği'nin 'Geleceğin Öğretmeni' teması üzerine 14'üncüsü düzenlenen Eğitim Sempozyumu'nun açılışına Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Antalya Valisi Muammer Türker, AB Özel Okullar Birliği Başkanı Simon Steen, Türkiye Özel Okullar Birliği Eşbaşkanı Cem Gülan ve eğitim camiasından çok sayıda isim katıldı.
Antalya'da 19'uncusu düzenlenen Milli Eğitim Şurası'nda da dört ana temadan birinin öğretmenin niteliğinin artırılması olduğuna işaret eden Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, gelecekteki öğretmen kavramını biraz merak ettiğini söyledi.
Geleceğin öğretmeni tabirinin belirsizlikten bahsettiğine işaret eden Bakan Avcı, "Bir de öğretmen dediğimiz kavram yüzlerce, binlerce yılın oluşturduğu bir kavram, meslek, misyondan bahsediyoruz. Binlerce yıldan süzülüp gelen bu kavram var olmaya devam edebilecek mi? Geleceğin öğretmeni başlığı bize geleceğin öğrencisi konusunu tartışmamızı da gerektiriyor. Aslında geleceğin öğrencisini de konuşuyor olacağız ve onların nasıl bir dünyada yaşayacaklarını bilmiyoruz" diye konuştu.
HİÇBİR DEĞİŞKEN SABİT KALMAZ
Bugüne kadar gelecek öngörülerinde nasıl yanılındığını ve şaşırıldığını tarihin çok açık gösterdiğini kaydeden Bakan Avcı, "1800'lü yıllarda Londra'da ulaşım sorunlarının çözülmesiyle ilgili toplantıda, kentin 200 yıl boyunca sorun yaşamaması için Londra'nın yarısının tahıl olması gerekiyordu. Çünkü tüm araçlar, atlı arabalardan oluşuyordu. Bugün bakıldığında teknolojinin nasıl yön değiştirdiğini hepimiz biliyoruz" dedi. Tüm değişkenler sabit kaldığı takdirde öngörülerin tutabileceğini belirten Bakan Avcı, ancak hiçbir değişkenin sabit kalmadığını, böyle bir dünyanın olmadığını söyledi.
EĞİTİM YAZBOZ TAHTASI
Gerek yaş, gerek meslek, gerek cinsiyet, gerek bilgiler itibariyle eğitim dünyasının tam bir yazboz tahtası olduğunu belirten Bakan Nabi Avcı, kovboy filmlerinden bir örnek verdi. Eskiden kovboy filmlerinde bir 'saloon' olduğu ve sık sık kavga çıktığından bahseden Avcı şöyle konuştu:
"Fakat bir köşede de piyanist piyanosunu çalmaya devam eder. Bazı filmlerde piyanistin başucunda 'Piyanist elinden geleni yapıyor, lütfen piyaniste ateş etmeyin' cümlesi asılıdır. Ben de böylesine bir topyekün altüst olmuş, böylesine bir değişim ortamında Milli Eğitim Bakanlığımızın da bu değişime ayak uydurabilmek için, aldığı kararlarla sık sık eğitimi yazboz tahtasına çevirmekle eleştirildiğimiz için, yaptığımız işin ne olduğunu bir de böyle anlatmaya çalışıyorum."
VEFA TEŞEKKÜRÜ
Türkiye'de 870 bin resmi, 70 bin özel okul olduğunu anlatan Bakan Nabi Avcı, aykırı örnekler bir kenara bırakılırsa, özel okulların öğretmenlerimize gösterdiği özen, istidam, başarılarının takdir edilmesini takdirle karşıladığını anlattı. Özellikle kıdemli öğretmenlere gösterilen vefa nedeniyle teşekkür eden Bakan Avcı, "Vefa bir semt adıymış gibi yakınma olarak dile getirilir ama burada yaşatılıyor. Biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak devlet okullarında bu eksiği gidermeye gayret ediyoruz" dedi.
ÖZEL OKULLARIN İKİNCİ TAKSİDİ ÖDENİYOR
Geçen yıl yapılan bir yasal düzenlemeyle anaokulundan liselere özel okullara giden öğrenciler için ciddi devlet teşvikleri sağladıklarını belirten Bakan Avcı, "Bu sene 200 bin öğrenci için hazırlık yaptık. Ya duyuruda yeterli başarılı olamadığımız ya da yeterince müracaat olmadığından 167 bin öğrencimiz için 535 milyon TL destek vererek özel okullarımıza yönlendirdik. Bunun içinde organize sanayi bölgelerinde açılan teknik liseler için verilen 3 bin 500- 5 bin 500 arası destekler buna dahil değil. 187 milyon TL Kasım ayıda birinci taksitimizi ödedik. Şu an Şubat ayında ikinci taksitimizi, Haziran'da son taksitimizi ödemiş olacağız. Dolayısıyla iyi bir müşteriyle karşı karşıya olduğunuzu bilmenizi istiyorum" diye konuştu.
DERSHANE ENDİŞESİ
Türkiye'de özel okul sayısının son yıllarda iki katına çıktığını belirten Türkiye Özel Okullar Birliği Eşbaşkanı Cem Günal, 170 bin öğrenciye mali destek verilmesinin de özel okulculuğa bakış açısının önemini gösterdiğini söyledi. Daha iyi hizmetlerin mümkün ama ufak tefek endişeleri olduğunu da dile getiren Cem Günal, dershanelerin özel okullara dönüşmesi konusuna çeşitli endişeler yaşadıklarını ancak, alınacak tedbirlerle sorunların önlenebileceğini kaydetti.
Geçmişte öğretmenliğin çok daha kutsal olduğu, ahlak ve dürüstlüğe daha çok önem verildiğinden de bahseden Günal, "Ne yazık ki bugün Türkiye ve dünyada dengeler değişmiş durumda. 50-60 yıl önce bugünün öğretmeni için tedbirler alınmalıydı" dedi.
ÖZEL YERİNE BAĞIMSIZ OKUL
Avrupa Birliği Özel Okullar Birliği Başkanı Simon Steen ise, Avrupa'da çeşitliliğin bağımsız okulların desteklenmesiyle olacağını belirtti. Steen, İngilizce konuşmasında özel okulu, bağımsız olarak telaffuz etti. Konuşmanın Türkçe tercümesinde de 'özel' yerine 'bağımsız' denilmesine ilişkin de Steen, "Sanki Türkçesi İngilizcesinden daha etkili geliyor bana" dedi.
PLAKET YERİNE 100 FİDAN
Törende Türkiye Özel Okullar Birliği Eşbaşkanı Cem Günal ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'ya Denizli'nin Acıpayam İlçesi'nde hatıra ormanı oluşturulmak üzere 1000 fidanı temsilen bir sertifika takdim edildi. Günal, plaket yerine Acıpayam'da dikilmek üzere 1000 fidan tercih ettiklerini söyledi.
ÖZEL OKUL ÖĞRENCİLERİNE TEŞVİK MÜJDESİ
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Türkiye özel Okullar Birliği'nin Antalya'da Kaya Palazzo Hotel'de düzenlenen 14'üncü Eğitim Sempozyumu'ndaki açılış töreni sonrasında halen özel okullarda öğrenim gören öğrencilere teşvik müjdesi verdi ve TEOG sınavlarına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bu yıl özel okullarda okuyan öğrencilerin de teşvik programından yararlanabilmeleri için çalışmaların sürdüğünü belirten Bakan Avcı, "Çok kısa zamanda sonuçlandıracağımızı ümit ediyorum. İnşallah önümüzdeki ders yılından itibaren halen özel okulda olan öğrencilerimiz de bu teşviklerden yararlanabilecekler" dedi.
ÖZEL OKULLARA ÖĞRENCİ KRİTERİ
Özel okulların nasıl öğrenci alacağına dair yönetmeliklerin sorulduğu Bakan Nabi Avcı, özel okullara gönderilen resmi yazıyla her okulun hangi kriterlerle göre öğrenci alacağını kendi yönetmeliğinde açık bir biçimde belirtmesini ve MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü'ne göndermesini istediklerini söyledi. Genel ilkeleri açısından yapılan düzenlemeyi doğru buldukları takdirde onaylayacaklarını belirten Avcı, "Ve her okul yönetmeliğinde de açıkça belirttiği yöntemle öğrencilerini alabilsin. Onaylananlar var, onaylanmayanlar var. Onaylanmayanlara niye onaylanmadığını izah ediyoruz. Genel ilkelerimizle çelişmemesi lazım. Bir de mümkün olduğunca hepsini aynı hiza, kuralda buluşturmak mümkün olmayabilir ama yine de her şeye rağmen özel okullarımızın da bir ortak çerçevede hareket etmelerini sağlayacak bir düzenlemeye çalışıyoruz" diye konuştu.
TEOG'DA DEĞİŞİKLİKLER OLACAK
Temel eğitimden orta öğretime geçiş (TEOG) yerleştirmelerine ilişkin geçen yıl yapılan uygulamadan çıkardıkları sonuçlar, geri dönüşlere bakarak bazı düzenlemeler yaptıklarını dile getiren Bakan Avcı, nitekim özel okulların hangi kurallarla öğrenci alacaklarını yönetmeliklerinde belirtmeleri halinde, bir kısmının zaten baştan resmi okullara tercih yapmasının gerekmeyeceğini söyledi. Dolayısıyla onları kayıt alma, değiştirme külfetinden de kurtarmak, bir de her öğrencinin istediği tür ve en yakın okula yerleştirilmesine ilişkin tedbirler alındığını açıklayan Bakan Avcı, "Bununla ilgili yaptığımız yönetmelik çalışmasını sitemizden açıklıyoruz. Oradan, kamuoyundan, öğrencilerinden öğretmenlerimiz, eğitim yöneticilerimiz, uzmanlar ve sivil toplum kuruluşlarından gelecek tepkiler, cevaplar, eleştiriler, öneriler, değerlendirmeler ışığında o yönetmeliklere son şeklini vereceğiz. Nitekim önerileri de göz önüne alarak takvimi öğrencileri, velilerimizi, okul yönetimlerini, il ve ilçe yöneticilerimizi sıkıntıya sokmayacak en rahat şekilde öğrencilerimizin yerleşebileceği bir takvim uyarlaması yapacağız" dedi.
'TEOG YARIŞMA SINAVI DEĞİL'
Bakan Avcı ilk yarı yılda yapılan sınavda tüm soruları doğru yanıtlayan 4 bin 700 öğrencinin birinci gibi ilan edilmesi, soruların kolay olduğu ve ikinci yarıyıl daha da zorlaştırılacağı yönündeki eleştiri ve iddiaları da değerlendirdi. TEOG'un SBS türünden bağımsız bir sınav olmadığını belirten Avcı, ortakokul ve liselerde girilen yazılı sınavların denetimli hali olduğunu söyledi. Bu sınavların zaten yapılıyor ve yapılacak olduğuna dikkat çeken Avcı, şunları söyledi:
"Her okul her sınıfta yazılı sınavlar yapılıyor. Biz sadece belli sınıflardaki öğrencilerin yazılı sınavlarını merkezden gönderdiğimiz sorularla ve ortak sınav düzeni içerisinde, cevapları da merkezde değerlendirecek şekle soktuk. Dolayısıyla yeni bir sınav icat etmedik. SBS'yi kaldırdık, yerine eşdeğer yeni bir sınav koymadık. Sadece zaten yapılan, yapılacak olan yazılı sınavların birer tanesini 6 dersten merkezden kontrollü yapıyoruz. Dolayısıyla buradaki sonuçları çocuklar arasında sadece bu sınava dayalı bir yarışma gibi algılayıp sonra da bunları sıraya dizip, bütün soruları doğru cevaplayan öğrenciler sınavın birincileri oldu gibi bir algı yanlış. Çünkü bu yarış değil."
ÜNİVERSİTEYE HEM'LER HAZIRLAYACAK
Bakan Avcı, önümüzdeki dönem 1 Eylül'den itibaren dershanelerin kapanmasıyla birlikte hem lise son sınıfları, hem de 600 binin üzerinde mezunun okullar ve Halk Eğitim Merkezlerinde (HEM) üniversiteye hazırlanacağını dile getirdi. Avcı, "Halk eğitim merkezleri başta olmak üzere eski mezunları da içerecek şekilde takviye kurslarımızı yeniden organize ediyoruz. Onu dışında uzaktan eğitim, ölçme değerlendirme genel müdürlüğümüzün örnek sınavlarıyla bunları yapacağız" dedi.