Bozdağ, "Ya dine, ya siyasete, ya kine, ya nefrete, ya sevgiye, ya düşmanlığa, ya da vakit vakit esen rüzgarlara bağlı vicdandır. Böyle bir vicdandan da, sahibinden de adalet beklenemez" dedi. 

Adalet Bakanlığı'nın 'Yargı Teşkilatı Toplantısı', Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeleri, cumhuriyet başsavcıları ve Adalet Bakanlığı üst düzey bürokratlarının katılımıyla Adalet Teşkilatını Geliştirme Vakfı'nın (ATGV) Antalya'nın turizm bölgesi Kundu'da bulunan eğitim ve sosyal tesislerinde başladı.  

İki gün devam edecek toplantının açılış konuşmasını yapan Bekir Bozdağ, cumhuriyet savcıları ve hakimlerin görevlerini anayasa, kanun ve hukuka bağlı vicdani kanaatle yerine getirdikleri zaman insanın hak ve adalet arayışında daima hak ve adalet temelli cevaplar bulacağını söyledi. Anayasa, yasa ve hukuka bağlı olmayan vicdanın bağımsız olamayacağını söyleyen Bozdağ, şöyle dedi: 

"Aksine başka şeylere bağlı bir vicdandır. Ya dine, ya siyasete, ya kine, ya nefrete, ya sevgiye, ya düşmanlığa ya da vakit vakit esen rüzgarlara bağlı vicdandır. Böyle bir vicdandan da, sahibinden de adalet beklenemez. Onun için yargıç ve cumhuriyet savcısının adil olması vicdan bağımsızlığıyla, onun da anayasa ve hukuka bağlı olmasıyla mümkün olabilir. Bir yerlere bağlı bir vicdan ile ne yargının bağımsızlığı tesis edilebilir ne de insanımızın adalet arayışında adalet temelli cevaplar bulabilir. Yargıya güven sadece çıkan kanunlarla asla tesis edilemez. Hakim ve savcıların adil kararlarıyla tesis edilir ve korunur." 

Yeni dönemde hakim ve savcıların yetişmesi ve bu alanda mevcut yapının gözden geçirilmesi için önemli düzenlemeler yapacaklarına işaret eden Bakan Bozdağ, bakanlık olarak, hukuk eğitimi, hakim ve savcı eğitimi, avukat eğitimi konusunda tarihi adımlar atmanın arifesinde olduklarını açıkladı. 

MEDYAYI ELEŞTİRDİ

Bozdağ, yargıya güven konusunda en önemli sorunlardan birinin soruşturması veya yargılaması devam eden konularla ilgili yazılı, görsel ve sanal medyada yer alan 'yanlı, yanlış, gerçek dışı, iftira dolu' yayınlar olduğunu savundu. Bozdağ, bu tip yayınların yargıya güveni olumsuz etkilediğini vurguladı ve "Maalesef medya organları her tür için söylüyorum, sizler gibi vazifesini samimiyetle, görevlerini anayasaya ve kanunlara sadakatle, büyük bir bağımsızlık ve tarafsızlık içinde yapan hakim ve savcılarımızı töhmet altında bırakıyor" diye konuştu. 

Her meslekte yanlı ve yanlış yapanın olabileceğini, hakim ve savcıların içinde de zaman zaman öyle birileri bulunabileceğini belirten Bozdağ, "Basının, yargıyı yıpratma konusunda yaptığı bu haberler karşısında cumhuriyet başsavcılarımızın dikkatli olmasında çok fayda var" dedi.  

SATÜRN PROJESİ YILIN İLK YARISINDA 

Türkiye'de 'Geciken adalet adalet değildir' sözünün artık dillere pelesenk olduğunu belirten Bozdağ, "Bu söz, geciken adaletten vatandaşımızın çok çektiğinin şikayetçi olduğunun somut bir ifadesidir. Bu nedenle adaletin gecikmeden zamanında tecelli etmesi için görevlerimiz var" dedi. 

Bu anlayışa son vermek için önemli adımlar atılacağını belirten Bozdağ, yargıda zaman yönetimi, Satürn Projesi'ni 2016'nın ilk yarısında hayata geçireceklerini söyledi. Bu projeyle cumhuriyet savcısına şikayette bulunan bir vatandaşın şikayete konu olan soruşturmanın ne zaman biteceğini, açılan davanın ne zaman karara bağlanacağını bileceğini kaydeden Bozdağ, "Böylelikle yargı görevi yapanlar bir taahhüde girmiş olacak. Kendisini de bağlamış olacaktır. Süreye uymayanlara da gerekli müeyyide yerine getirilecektir" diye konuştu.

HER YIL YARGI ANKETİ 

Adalet Bakanı Bozdağ, yargının kendini 'çek etmesi' için de bundan sonra her yıl, yargıya güven anketleri ve yargıdan memnuniyet anketleri yapacaklarını açıkladı. "Yargının adeta her yıl bir tomografisini çekeceğiz" diyen Bozdağ, bu konuda Türkiye İstatistik Enstitüsü'yle işbirliği yapacaklarını söyledi.   

Bozdağ, yeni dönemde Adli Veri Bankası kurulması için adım atılacağını açıkladı. Uygulamayı arama motoru Google'a benzeten Bozdağ, "Adeta google'da herhangi bir konuyu arar gibi yargıyla ilgili arama yapmak isteyenlerin sorduğu sorulara doğru cevap veren bir sistem kurmak istiyoruz" dedi.  

BİLİRKİŞİLİK MÜESSESESİ 

Adalet Bakanı Bozdağ, yargıya güveni en fazla zedeleyen, yargıdan memnuniyeti en olumsuz etkileyen müesseselerden birinin bilirkişilikte yaşandığını söyledi. Bilirkişilik müessesesinde hem ahbap- çavuş ilişkileri, hem de belli bir standardın olmaması nedeniyle çok ciddi sorunlar yaşandığını aktaran Bozdağ, "Ocak ayı sonuna doğru Bilirkişilik Kanun Tasarısı'nı TBMM'ye sevk ediyoruz" dedi.   

Bunlarla birlikte dosyaların daha hızlı incelenerek savcılıklara ve mahkemelere ulaştırılması amacıyla Adli Tıp Kurumu'nda, noterliklerde, avukatlıkla ilgili kanunlarda, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'nda önemli reformların bu dönem hayata geçirileceğinin altını çizen Bozdağ, "Yüksek yargıda görev yapan hakim ve savcıların TBMM Başkanlığı'na mal bildiriminde bulunmalarının önünü açan bir adım atacağız" dedi. 

SÜRE SINIRLAMASI

Bakan Bozdağ, Danıştay ve Yargıtay'da görev yapan üyelerin görev sürelerini sınırlayacaklarını açıkladı. Anayasa Mahkemesi'nde olduğu gibi Yargıtay ve Danıştay'a seçilen hakim ve savcıların belli bir süre orada görev yapmasını sağlayacaklarını kaydeden Bozdağ, "Süre dolduktan sonra HSYK yeniden seçerse göreve devam edecek, seçmezse kürsüye dönecek. Daha fazla hakim ve savcımızın Yargıtay üyeliği yapmasının önünü açmış olacağız" diye konuştu. Bozdağ, bunun için Anayasa değişikliği gerekmediğini de sözlerine ekledi. 

İSTİNAF MAHKEMELERİ 

Bekir  Bozdağ, Türkiye'de yargı açısından en önemli miladın 20 Temmuz 2016 olacağını söyledi. Adli ve idari yargıda istinafın artık faaliyete geçeceğini ve daha kısa sürede yargılamanın sona erdirilmesi, vatandaşın hakkına kavuşmasının sağlanacağını belirten Bozdağ, şunları söyledi: 

"Bölge adliye mahkemelerini yaptık ancak söz verdiğimiz tarihte istinafları hayata geçiremedik. Ben sayın Cumhurbaşkanımıza 'Bu konuda size çok yalancı çıktım. İnşallah bir daha çıkmayız' dedim. Çok yalancı çıktık ama 20 temmuzda istinaf konusunda milletimize bir daha mahcup olmayız diye düşünüyorum."

HSYK YAPISI DEĞİŞTİRİLECEK 

Bakan Bozdağ, yeni dönem hedefleri arasında HSYK'nın yapısının değiştirilmesi olduğunu da açıkladı. Siyasi partilerle uzlaşma sağlanabilirse Anayasa'nın tamamını değiştirme yolunu tercih edeceklerini belirten Bozdağ, "Darbe anayasasını bir tarafa koyup, milletimizin seçtiği parlamenterler eliyle herkesin kendini hür hissettiği ortamda milletin anayasasını yaparak yeni bir dönemin kapısını açmak siyaset kurumunun en önemli ve en şerefli borcudur. Biz, en önemli en şerefli borcumuzu milletimize yeni bir anayasa hediye ederek ödeyebiliriz" diye konuştu. 

'KOCA KOCA SİYASETÇİLER KIRMIZI ÇİZGİYİ GEÇEMEDİ' 

Türkiye'de yeni anayasayı yapma konusunda bir uzlaşma zemini bulamadığına dikkat çeken Bozdağ, şöyle konuştu: 

"Önyargılar, kırmızı çizgiler, falanlar, filanlar hep yeni anayasanın önünde dağlar gibi engel oldu. Önyargı olmasa, kırmızı çizgi olmasa biz anayasanın her maddesini otursak, konuşsak, tartışsak kıyamet mi kopar? 'Tartıştık, anlaşamadık, hayır' dersiniz biter. 'Ben şu maddeyle gelirseniz masaya oturmam. Anayasayı konuşmam' demek çok sakat anlayış. Konuşmaktan, tartışmaktan niye korkuyorsunuz? Konuşalım, tartışalım, uzlaşmayla olacağı için senin istemediğin bir öneri gelirse o öneriye 'Hayır' dersin o anayasa maddesine zaten dönüşemez. Kırmızı çizgi siyaseti nedeniyle, çocuklar ip atlıyor, Türkiye'nin koca koca siyasetçileri bu kırmızı çizgiyi atlamayı bir türlü beceremedi. Ama inşallah, bu millet bu kırmızı çizgiyi hepimize atlatacak." 

ASKERİ YARGIDA DÜZENLEME 

Yargıda çok başlılığın ortadan kaldırılması için de bir uzlaşıya ihtiyaç olduğunun altını çizen Bakan Bozdağ, "Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi bunları da ortadan kaldırıp Yargıtay'da ve Danıştay'da birleştiren bir adımı atmak da Türkiye'nin hayrına ve yararına tarihi bir reform olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.

Adalet Bakanı Bozdağ, konuşmasının sonunda İstanbul'da şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı yad etti, "Mekanı cennet olsun" dedi.